10 Aralık 2010 Cuma

Fenerbahçe Gazetesi - Diana Taurasi Röportajı



- Fenerbahçe’ye geliş sürecinizi anlatır mısınız? 
"Daha önceden Fenerbahçe’ye karşı oynadığım için takımı biliyordum. Fenerbahçe, Avrupa’da ve Dünyada marka haline gelmiş bir kulüp.. Kulüp içinde yer alan sporcuların hepsi de kaliteli isimler. Fenerbahçe, bayan basketboluna da önem veren bir spor kulübü.. Teklif aldıktan sonra böyle bir camiada olmaktan mutlu olacağımı söyledim ve şu anda Fenerbahçe forması ile mücadele etmekteyim.."

- Fenerbahçe forması ile birkaç maça çıktınız ve iyi de bir performans sergilediniz. Fenerbahçe’deki uyum süreci için neler söylemek istesin?
"Sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı müzemize götürerek başladık. Orada yaşadıklarımız kendimizi daha da iyi geliştirmemiz gerektiği bilincini oluşturdu. Bu takım için de iyi oldu. Çalışmalarımız hızla sürüyor. Yoğun antrenman programlarımız oluyor. Eğer başarılı olmak istiyorsanız çok çalışmanız gerekiyor. Uyum süreci için de şunu söylemek isterim; çok fazla zorluk çekmedim. Çünkü WNBA’den Avrupa’ya veya Avrupa’dan WNBA’ye gidiyorsunuz, nitekim bu tarz bir yaşama alışkın oluyorsunuz. O nedenle pek fazla sorun yaşamadım. Takıma hemen uyum sağladım. Zaten takım içindeki arkadaşlarım da çok iyi, herkes anında hareket edebiliyor. Bu bizim avantajımız.."

- Galatasaray ile oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası’ndaki maçın önemini biliyor muydunuz?
"Evet biliyordum. Maçtan önce bana Fenerbahçe-Galatasaray maçının öneminden bahsettiler. O nedenle çok heyecanlıydım. Ateşli bir taraftarımız var ve onlara karşı mahcup olmamak çok önemli. Çünkü bizi desteklemeye geliyorlar, bizim yanımızda oluyorlar. Bizim görevimiz de canı gönülden renklerine bağlı olan taraftarımızı mutlu etmek.. Derbi ortamlarını çok seviyorum. Son derece çekişmeli geçiyor.."

- Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı yeni sezona müthiş bir kadroyla başladı. Bunun için neler söylemek istersiniz?

"Takım menajerimiz Didem Akın ve Antrenörümüz Ratgeber çok iyi bir ortam oluşturdular. Takım içindeki oyuncular çok kaliteli. Zaten Fenerbahçe’de olan oyuncunun her zaman bir ayrıcalığı söz konusu.. Yeni sezona gerek yabancı oyuncularla, gerekse Türk oyuncularla katkı yapıldı ve mükemmel bir kadro kuruldu. Şu ana kadar da bence iyi gidiyoruz, iyi bir başlangıç yaptık."

- Burada, size karşı olan ilgiden bahseder misiniz? 

"İmzayı attığım günden beri çok güzel geri dönüşler alıyorum. Bu gerek Türk halkının, gerekse taraftarımızın büyük ilgisi var bana karşı..  Türkiye’de basketbolun bu kadar çok sevildiğini bilmiyordum. Fenerbahçe’nin içine girince daha da iyi anladım. Ben buraya büyük işler başarmaya geldim ve bu ilgiye layık olacağım. Fenerbahçe taraftarı futbola gösterdiği ilgiyi, verdiği desteğin benzerini de basketbola veriyor. Burada basketbol oynamak son derece zevkli.."

- Basketbol dışında ilgilendiğiniz herhangi bir spor dalı var mı?

"Çocukluğumdan beri NBA’i izliyorum. Basketbola âşık olmamın sebeplerinden biri de NBA.. Onun dışında küçükken kız kardeşim ile birlikte futbol oynardık. Ama şimdi sadece bir futbol izleyicisiyim. Genelde NBA’i ve futbol maçlarını takip ediyorum. Özellikle bağlı bulunduğunuz kulübün maçlarını seyretmek daha da keyif verici oluyor. Bu yüzden Fenerbahçe’nin maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum."

- Türkiye’de oynanan basketbol için neler söylemek istersiniz?
"Rekabeti bol bir ortam var. Bakıldığında Türkiye Basketbol Lig’inde oynayan birçok takım Euroleague’de oynayan birçok takımdan çok daha iyi durumda. Bu da rekabeti arttırıyor."


- Sizce, Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı Avrupa’da Final-Four başarısı elde eder mi?
"Tabii ki Euroleague’de mücadele eden takımların hepsi Final-Four’a gitmek ister ve biz de çok istiyoruz ama bunu söylemeden önce kendimizi çok daha iyi geliştirmeliyiz. Aşamalı bir şekilde ilerledikten sonra kuşkusuz başarı gelecektir. Zaten ben buraya bir şeyler yapmaya geldim, büyük işler başarmak için buradayım."

- Sezonun ilk iki maçında iyi bir başlangıç yapamamanıza rağmen, o iki maçtan sonra çıkış yapmaya başladınız ve bu başarınız devam ediyor.. Bu süreçten bahseder misin?
"Sonuçta yeni bir takımdasınız. Yeni oyuncular, yeni bir antrenör ve yeni bir şehir...
Bütünlüğü sağlayana kadar bir adaptasyon sorunu mutlaka yaşıyorsunuz. Daha sonra bunu atlatıyorsunuz ve her şey normale dönüyor. Başarınıza kaldığınız yerden devam ediyorsunuz."

- Hem WNBA’ da oynuyorsunuz, hem de Fenerbahçe’de.. Bu size herhangi bir zorluk yaşatıyor mu?
"7 senedir bu temponun içindeyim. Alıştım artık.. Fiziksel olarak biraz zorlanıyorsunuz ama her şey oyuncunun kendini geliştirmesiyle ilgili. Ben de sahaya çıktığım andan itibaren oyunun bir parçası olduğumu düşünüyorum ve elimden gelenin en iyisini yapmam gerektiğinin farkındayım. Bu nedenle pek zorlanmıyorum. Bir sporcu her zaman kendini hazır hissetmelidir."

- Diana Taurasi’nin hiç kimsenin bilmediği herhangi bir özelliği var mı?
"Sahadaki kişiliğim ile normal yaşamdaki kişiliğim arasında bir fark söz konusu. Saha içinde son derce disiplinli, agresif, sinirli ve mükemmeliyetçi biriyimdir. Ama saha dışında şakacı, esprili bir kişiliğe sahibim. Belki o farklı bir özellikmiş gibi algılanabilir."

- Türkçe öğrenebildiniz mi? Ve Türk mutfağını nasıl buldunuz?
"Bazı kelimeleri kullanıyorum. Merhaba, teşekkürler vb.. Ama bunları eğlenmek amacıyla tercih ediyorum. Bunun dışında Türk yemekleri çok güzel. Türk mutfağı çok zengin bir mutfak.. Her şeyi yemeye çalışıyorum. Özellikle de Türk tatlılarına bayıldım. Özellikle künefe, baklava ve tüm Türk tatlılarını yemeden duramıyorum."

- Taraftarımız hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Ateşli bir taraftarımız var ve onlara karşı mahcup olmamak çok önemli. Çünkü bizi desteklemeye geliyor ve sonuna kadar bizim yanımızda oluyorlar. Bizim de görevimiz, canı gönülden renklerine bağlı olan bu taraftarımızı mutlu etmek.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder