28 Nisan 2012 Cumartesi

Baban Bile Çalıştırabilir mi?



Büyük takımları çalıştıranların başarıları hiçbir zaman görülmez.Çünkü insanlar kendilerini büyük takımı çalıştırmanın kolay olduğuna inandırmışlar.Takımdaki yıldız oyunculara ne öğretebilirsin ki düşüncesiyle sanki teknik adamın çıkın oynayın dediğini düşünüyorlar.Oyuncuların belli bir kalitesi olduğu için başarılar geliyor diye düşünüyorlar.Bu durum en çok Barcelona'yı çalıştıranların başına geldi diyebiliriz.Frank Rijkaard ülkemizde çalıştığı dönemde sıkıntılı günler geçirdiğinde bir kısım saldırıya geçti ve Rijkaard'ı eleştirmeye başladı.Rijkaard'ın arkasında olanlar ise buna karşı olarak Barcelona çalıştırmış adam diye cevap verdiler.Buna aldıkları cevap ise babam bile çalıştırır oldu.

Biz de meşhurdur hakikaten.Büyüklerimiz elbette kutsaldır ama nasıl bir babalarımız var ki Barcelona'yı çalıştırabiliyor.Öyle bol keseden atıyoruz ki bazen abartıyoruz ve gülünç duruma düşüyoruz.FM gibi oyunları oynayanlar bilirler ki bir takımı yönetmek zor bir iştir.Birden çok değişkeni vardır ve bu değişkenlerle oynayarak takımın form grafiğini her zaman yukarılarda tutmanız gerekiyor.Değişkenlerden birinde zayıflık oldu mu takım kimyası denen şeyin bozulması mümkün olabiliyor.O yüzden babam bile yönetir derken biraz daha düşünmek gerekir.Zaten işler o kadar kolay olsaydı emin olun babalarımızın bir kısmı bir takımın başında olurdu.

Tekrar Barcelona'ya gelecek olursak Rijkaard'ın ayrılmasından sonra Barcelona B takımını çalıştıran Guardiola takımın başına getirildi.Kariyerinde ilk kez bir takımı çalıştıracak olması elbette bazı kesimi tedirgin etti ama sonuçta Barcelona felsefesiden nasibini almış biriydi Guardiola.Barcelona'nın daha iyi olması için elinden geleni yapan Guardiola 4 yıl içinde kazanmadığı kupa kalmadı.Barcelona tarihine teknik adam olarak adını yazdırmasını bildi.Ama bu başarıları kazanırken mental olarak çok yoruldu.Oyunun daha da kusursuzlaştırmak için kendisini yedi bitirdi resmen.Barcelona ile sözleşme imzalarken ki haline bir bakın bir de ayrılacağını açıkladığı basın toplantısındaki haline.İşte bu aradaki fark Barcelona'yı kusursuz yapmak için harcadığı enerjiyi gösteriyor.İşte bu yüzden bu sezonki kendisi açısından hayal kırıklığı olarak nitelendirebileceğimiz sonuçlardan sonra ayrılmak istediğini açıkladı.Belli ki bir nefes almak istemiş Barcelona'dan ayrılmak pahasına.

Şimdi ne olacak peki derseniz Barcelona'da gelenek devam edecek ve Guardiola'nın yardımcısı bayraği devralacak.Aynı felsefeyi uygulamaya çalışacak.Guardiola ise belki bir sene dinlenir belki de bir takımın başına geçer.Orasını bilemiyorum ama şu gerçek ki yeni bir takımda kendisini ispat etme isteği Guardiola'yı daha iyi bir teknik adam yapacaktır.Babam bile çalıştırır diyenlere inat o işlerin o kadar kolay olmadığını başka takımlarda kazanacağı başarılarla kanıtlamaya çalışacak.Umarım kariyerinde çok iyi noktalara gelir.Yolun açık olsun Guardiola.


27 Nisan 2012 Cuma

Beşiktaş'tan Doğru Tercih



Futbol yönetiminin başına bu işten anlayanların gelmesini savunur dururuz.Ama bir türlü bu isteğimiz gerçekleşmez.Ya kısa süreli bir birliktelik olur da ya da hiç bu işlere sokulmazlar.Bu anlamda İbrahim Altınsay gibi bir insanın Beşiktaş'ta futbol komitesinin başına getirilmesi son derece mutluluk verici bir haber.Beşiktaşlı olmasından önce bir futbol insanı olması nedeniyle bu birkiltelik hem Beşiktaş'a hem de Türk futboluna yarar getireceğini düşünüyorum.Beşiktaş'ın zor günler geçirdiğini düşünürsek plan program yapabilecek birinin olması son derece mantıklı bir karar.Hayırlı olsun diyelim.

Şampiyonluğa Bir Adım



Sezon başında Deron Williams'ın takımdan ayrılması ile birlikte hedefin ligde kalmak olduğu söylenen Beşiktaş'ta sezon inanılmaz şekilde ilerliyor.Ligde ilk 4 içerisindeler ve Avrupa'da da Eurochallange'de dörtlü finalde ilk maçta ev sahibi Szolnoki Olaj'ı yenerek finale yükseldi ve şampiyonluk kupasına bir adım daha yaklaşmış oldu.Sezon başında konuşulanlara baktığımda Ergin Ataman yönetimindeki takımı kutlamak gerekiyor.Umarım pazar günü oynanacak finalde rakibini yenerek hak ettikleri kupayı alırlar.

Eşleşmeler Tamam



Sezon başlangıcı sıkıntılı olan NBA'de normal sezon bitti ve şimdi sıra playoff heyecanına geldi.Playoff eşleşmelerine bakacak olursak Batı'da Oklahoma-Dallas ve Lakers-Denver eşleşmeleri sıkı maçlara sahne olacağını düşünüyorum.Doğu'da ise Indiana-Orlando ve Miami-New York eşleşmeleri dikakt çekici.Geçen sezon Dallas şampiyon olarak sürpriz yapmıştı ama bu sezon böyle bir sürpriz daha göreceğimizi düşünmüyorum.Chicago ve Miami bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayları.Artık heyecanla playoff maçlarını bekliyoruz.

26 Nisan 2012 Perşembe

Bu da Gol Değil Fabregas


Arsenal'de kazanılamayan kupalar sonrasında takımdan ayrılmak isteyen ve kendisini yetiştiren kulübe gelen Fabregas Barcelona'da da istediğini bulamadı.Lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi'ni kazanabileceği bir takımda oynamasına rağmen bu iki şampiyonluğun gelmeyecek olması Fabregas açısından üzüntü verici.Barcelona'ya geldiği sezonun Barcelona'nın düşüş yaşadığı sezona denk gelmesi son derece talihsiz bir durum olmuş açıkcası.Anlaşılan biraz daha beklemesi gerekiyor Fabregas'ın.Şimdi Arsene Wenger içinden "gittin de ne oldu" diyordur kesin.Sonuca bakacak olursak haksız da sayılmaz doğrusu.

Futbol Bu Yüzden Güzel



Futbol gerçekten inanılmaz bir oyun.Kesin ifadeler kullanamıyorsunuz.Kullandığınızda ise bu güzel oyun size gereken cevabı veriyor.Mesela Afrika Uluslar Kupası'nda Zambiya'nın şampiyonluğunu beklemiyordu ama bu oyun bunun olabileceğini gösterdi.Liderin 7 puan gerisine düştükten sonra Dortmund'un şampiyon olamayacağı söylendi.Dortmund şampiyon oldu.La Liga'da Real Madrid'i 10 puan farktan dolayı şampiyon ilan edenlere futbol güzei bir cevap verdi ve bir anda fark 4'e indi.Arap yatırımı ile bir şeyler yapmayı deneyen PSG dururken Fransa'da zirvede Montpellier'in olması futbolun bir diğer güzelliği.

Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette.Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea ve Bayern'in inanılmaz maçlar sonrasında finale çıkmaları futbolun ne kadar güzel bir oyun olduğunu ve her an her şeyin olabileceğini gösteriyor.Eminim herkes Barcelona - Real Madrid finali bekliyordu ama olmadı.Özellikle Barcelona'nın topa o kadar hükmedip finale çıkamaması ayrı bir konu.

Avrupa'da finallere İspanyolların damga vurması konuşulurken bir anda finallerde 1 İspanyol takım olabilir.Avrupa Ligi'nde deplasmanda 1-2 yenilen Bilbao evinde oynayacağı maç sonrasında Sporting'i geçemezse finallerde bir İspanyol takım göreceğiz.Bakalım bugün Avrupa Ligi'nde nasıl maçlar izleyeceğiz.Merakla bekliyorum.

24 Nisan 2012 Salı

Şans Yanında Olsun Cüneyt Çakır



Çok değil 4 yıl öncesine kadar Cüneyt Çakır saygı duyulan bir hakem değildi.2006-2007 sezonunda oynanan Vestel Manisaspor - Sakaryaspor maçını herkes hatırlayacaktır.Vestel Manisaspor'un kalecisi Bülent Cüneyt Çakır'a saldırmış ve formasını yırtmıştı.Belki de Cüneyt Çakır o gün karar verdi rotasını değiştirmeye.Ya sıradan, itilen kakılan bir hakem olacaktı ya da kendisini geliştirerek Avrupa'da önemli yerlere gelecekti.Kendisi ikinci yolu seçti ve şu anda hiç beklemediği bir yerde.Aslında hem kendisi için hem de ülkemiz için bir dönüm noktası.Tüm dünyanın beklediği Barcelona - Chelsea maçını bizden biri Cüneyt Çakır yönetecek.Bundan daha ötesi var mı?Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında hakemler Türk.Hem de 4 sene önce forması yırtılan Cüneyt Çakır.4 yıl önce malum maçtan sonra Cüneyt Çakır'ın Barcelona - Chelsea yarı final rövanş maçını yönetecek deselerdi herhalde herkes gülerdi.Saçmalama derdi.Geldiği noktaya bakınca Cüneyt Çakır'ı takdir etmemek mümkün değil.Umarım bu akşam şans yanında olur ve iyi bir maç yönetir.Başarılar Cüneyt Çakır.


20 Nisan 2012 Cuma

Zafer İnananlarındır



Kadınlar Basketbol Ligi'nde sona geldik ve deplasmanda Galatasaray'ı 15 sayı geriden gelerek 10 sayı farkla yenen Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı üst üste 7. toplamda ise 10. şampiyonluğunu kazandı.Son 10 yılda Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı'nın koyduğu ağırlık aynen devam ediyor.Aslında bu seri bu sezon okırılabilirdi.Çünkü sezon başında 3 Temmuz olaylayı meydana geldi ve kulüp ekonomik sıkıntı içerisine girdi.O dönemde ekonomik sıkıntıdan çıkabilmenin yolu olarak daralmadan bahsediliyordu ve bu kapsamda kadın basketbol takımı dağıtılacak deniliyordu.Hatta Nevriye ve Birsel'e takım bulunmasının istendiği bile yazılmıştı.Ama Fenerbahçe yönetimi bir şekilde bu şubeyi ayakta tutmayı başardı ve sonunda da şampiyonluk geldi.İşte bu yüzden gelen bu şampiyonluk diğerlerinden farklı bir anlam taşıyor.Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı'nda oynayan tüm oyunculara, teknik heyete, yönetime ve taraftarlara teşekkür ediyorum.Birlik içinde olunmasaydı bu şampiyonluk gelmezdi.Emeği geçen herkese teşekkürler.

18 Nisan 2012 Çarşamba

Kupaya Chelsea Ambargosu


Chelsea bu sezon AVB ile iyi bir dönem geçiremese de AVB'nin ayrılması sonrasında Di Matteo ile toparlandılar ve yanılmıyorsam sadece 1 yenilgi aldılar son dönemde.Bunda en büyük etken olarak takım içerisindeki "büyükleri" daha iyi kullanılması, en azından Di Matteo'nun onlarla iyi ilişki kumasını gösterebiliriz.Chelsea ligde toparlanarak şampiyonlar ligi potasına girmeyi başardı.Federasyon Kupası'nda ise son 6 senedeki 4. finallerini oynayacaklar.2007, 2009 ve 2010da mutlu sona ulaşan Chelsea bu finalde de kupayı almak için Liverpool engelini geçmek zorundalar.Son 4 sezondaki kupa performanslarını düşününce(sadece 1 yenilgi aldılar) Chelsea bir adım önde gözüküyor.

Kwadwo Asamoah İyi Tercih Olabilir



Fenerbahçe orta saha transferi için çalışmalarını sürdürüyor.Basında çıkan son isim Kwadwo Asamoah.Udinese'de oynayan Ganalı futbolcu geleceği olan bir futbolcu olduğunu düşünürsek transferi son derece iyi olacaktır.Fenerbahçe'nin orta sahadaki problemi çözmede faydalı olacağını düşünüyorum.Maliyetine gelince büyük takımların da izlediği Asamoah için bonservis bedeli fazla olabilir.Faydasının çok olacağını düşündüğümde katlanabilir bir düzeyde olursa alınması taraftarıyım.Eğer Lassana Diarra ile birlikte gelirse Fenerbahçe orta sahası toparlanacaktır.Umarım bu transfer gerçekleşir.

Bu Adam Çıldırmış...9.4 Ne Demek?



27 Temmuz - 12 Ağustos tarihleri arasında Londra'da yapılacak olan 2012 Yaz Olimpiyatları öncesi erkekler 100m ve 200m yarışlarının favorisi ve dünya rekortmeni Usain Bolt yaz için hedefini açıklamış.Yaza kadar form durumu ne olur bilemiyorum ama kendisine güveniyor ki 100m için 9.4 lerden bahsediyor.Şu anki rekorun 9.58 olduğunu düşünürsek yaklaşık 1sn kadar geliştirmekten bahsediyor Usain Bolt.Bir insanın neleri zorlayabildiğini tahmin edemediğimizden dolayı Usain Bolt'un dediğine dikkat etmek gerekiyor.Rakiplerine gözdağı vermek gibi düşüncesi de olabilir ama bana göre gerçekten rekoru geliştirmeyi düşünüyor.Bunu yapabilir mi göreceğiz.Umarım herhangi bir sakatlık olmaz da Usain Bolt'un kırdığı rekorlar sonrasında insan mı bu adam demeye devam ederiz.

Bayern Finale Göz Kırptı



Münih'te oynanacak olan Şampiyonlar Ligi finalinde yer almak için Bayern ile Real Madrid Almanya'da karşılaştılar.Bayern ağırladığı Real Madrid'i Gomez'in son dakikada attığı golle 2-1 yenerek ikinci maç öncesi avantaj sağladı.Dönem dönem maça ağırlığını koymaya çalışan Bayern özellikle Gomez ile pozisyonları harcadı ve az kalsın avantajı kaybediyorlardı.Real Madrid tarafı ise kontra ataklarda istediği gibi başarılı olamadı ve pozisyon bulmakta zorlandı.Başarılı oldukları tek atakta da golü bulmayı başardılar.Golün dışında Real Madrid'in pozisyonunu hatırlamıyorum.Mourinho da zorlandıklarını görünce bari 1-1i koruyayım düşüncesiyle Granero ve Marcelo'yu oyuna aldı.Ama maçı anlatan Ercan Taner'in de dediği gibi Almanlar için 1. dakika ile 90. dakika fark etmediği için Bayern Real Madrid'in üstüne gelmeye devam etti ve bunun meyvesini 90. dakikada almayı başardılar.2-1 lik skorun ikinci maçın zevkli geçeceğinin habercisi olarak düşünüyorum.Finalin Münih'te yapılacak olması Bayern takımını motive ettiğini düşünürsek İspanya'da ellerinden geleni yapacaklardır.İkinci maçı sabırsızlıkla bekliyorum.

17 Nisan 2012 Salı

Muamba İle Sevindik Morosini İle Üzüldük



Tottenham maçında fenalaşan ve hastaneye kaldırılan Boltonlu Muamba dün  hastaneden taburcu oldu.Muamba yaptığı açıklamada kendisine destek olan ve dua edenlere teşekkür etti.Biz de kendisine geçmiş olsun diyoruz.


Muamba'nın taburcu olmasına sevinirken İtalya'dan gelen kötü haberle sarsıldık.Livorno'da oynayan Mosorini maç için fenalaştı ve kurtulamadı.Son dönemlerde artan ölümlerin nedeni hala bulunamazken profesyonel oyuncular ölmeye devam ediyor.Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte çözüm bulma kolaylaşacak iken ölümleri izlemeye devam ediyoruz.Umarım bu ölüm son olur.Tüm futbolseverlerin başı sağolsun.

16 Nisan 2012 Pazartesi

Biz Umutluyuz Sen de Umutlu Ol Gebzespor



Kümede kalma mücadelesi veren Gebzespor kendisi açısından kritik bir maçta deplasmanda Beşikdüzüspor'u 0-1 yenerek ligde kalma umutlarını korudu.Lüleburgazspor'un deplasmanda yenilmesiyle birlikte bu galibiyet daha da anlamlandı.Şimdi kaldı 3 maç.Gebzespor ile Lüleburgazspor arasında 3 puan fark var ama Lüleburgazspor'un 1 maç eksiği olduğunu unutmayalım.Kalan 3 maçı da kazanırsak kümede kalamayabiliriz ama en azından 3 maç için elimizden geleni yapalım.Sonrasına bakarız.Ayrıca kalan 3 maçın 2si Gebze'de oynanacak olması da bir avantaj.Hadi Gebzespor yap bi güzellik.

Ajax Avantajlı


Haftalar önce zirveden uzaklaşan Ajax'tan bahsederken şimdi ise şampiyonluğa giden Ajax'tan bahsediyoruz.Son 8 haftalık periyoda baktığımızda Ajax rakiplerinden 12 puan fazla toplayarak şu an 6 puan farkla lider durumda.Altyapıdan oyuncu çıkarma konusunda son yıllarda zorlanan Ajax için gelecek olan şampiyonluk mutluluk getirecektir.4 hafta kala 6 puanlık avantajını koruyabilirse üst üste 2. şampiyonluğu ilan edecek.

Rahatsızım



Maç içinde rakiplerine küfür ettin, el kol hareketleri yaptın hırsındandır dedik.Yine maç içinde takım arkadaşlarınla tartıştın, küfür ettin bari takım arkadaşlarına yapma dedik.Fenerbahçe tarihinde ayrı bir yeri olan Aykut Kocaman ile tartıştın bu kulüpte istenmiyorsun dedik.Sen her bir şey yaptığında biz sana yeni cümlelerle karşılık verdik ama artık sana söyleyeceğimiz cümleler kalmadı.Artık kelimeleri bir araya getiremiyoruz.Zokora'nın senin söylediğini iddia ettiği sözler için sen söylemiş olabilirim diyorsan iş orada bitmiş demektir.Ben buradan senin bu sözleri söyleme potansiyelinin olduğunu çıkarırım o zaman.O yüzden ne kendini yor ne de bizleri.Yolun sonuna geldiğimiz gün gibi ortada.

Bu arada bugün saat 16.00da Yobo ile birlikte basın toplantısı düzenleyecekmiş Emre Belözoğlu.Basın toplantısı yaparak kendini savunabilir ama yanına Yobo'yu alması bu basın toplantısının nedenini açıkca gösteriyor.Bu tür işlere hiç gerek yok.Yobo ile basın toplantısı yapman dün söylemiş olduğun sözleri yok edemez.O anı silmen mümkün değil.

15 Nisan 2012 Pazar

Carroll&Suarez İşbirliği Finali Getirdi



Bu sezon ligde istediği sonuçları alamayan ama kupalarda başarılı sonuçlar alan Liverpool FA Cup mücadelesinde Everton'u geriden gelerek 2-1 yenerek finale yükseldi.Liverpool ilk yarıda iyi görüntü vermese de ikinci yarıda maçı kazanmasını bildi.Liverpool savunması golde öyle bir hata yaptı ki maçı anlatan Murat Kosova bile golün yarısı Liverpool savunmasının demek zorunda kaldı.Öyle bir acemi golü yedikten sonra ezeli rakibin Everton'u yenmek moral açısından iyi gelmiştir diye düşünüyorum.Ayrıca Carroll son iki maçtır Liverpool'u ipten alıyor gözden kaçırmamak gerekir.Maç içinde bazı fırsatları harcadı ama attığı golün karşılığı final olunca kaçırdıkları unutuldu diyebiliriz.Lig olmadı belki ama kupalar bu sezonun kazancı olacağa benziyor.

Plan Program Nedir Bilmiyoruz


Sporu yönetmeye çalışanlar öyle şeyler yapıyorlar ki özel iş hayatlarında nasıl davranıyorlar merak ediyorum doğrusu.Yönetmeye çalışanların çoğu iş adamı ve bir şirketin nasıl yönetileceğini iyi biliyor.Şirketlerin başarıya ulaşması için plan ve programa  ihtiyacı olduğunu bilirler ve belirlenen programı hayata geçirmek için biraz beklerler.Çünkü o şartların oluşmasını isterler.Ama iş sporu yönetmeye geldiğinde bu davranışalrından eser yok maalesef.

Bir gün çıkıyorlar ligimizin tadı kaçtı hadi gelin playoff icat edelim diyor.Ahali de buna uyuyor ve aniden hayatımıza playoff giriyor.Başta o kadar saçmalıklar vardı ki düzeltene kadar baya zaman geçti.Bir diğeri diyor ki şampiyonluk yürüyüşünde çeyrek final ve yarıfinal tek maç üzerinden oynansın.Kimsenin sesi çıkmıyor ve kabul ediliyor.Sonra yabancı sayısı düşürülsün deniliyor.Ona da karşı çıkan olmuyor.Futbolda yabancı sayısı düzenlemesine gidilmek isteniyor ve 5+sınırsız yapılmak isteniyor ama bunu konuşan bile yok.Sezon başında 5+sınırsız olursa hiç şaşırmam.Nihat Özdemir'in dediğine göre voleybolda Türkiye Kupası fikstürü uygunsuz olduğundan dolayı Fenerbahçe antrenörsüz ve yabancısız mücadele edecekmiş.Hakikaten ilginç.Bu sene yılın federasyonu voleybol federasyonudur bana göre.Neyse son olarak da kadın basketbolda yabancı sayısı 2ye indirilecekmiş.Daha önceden bu durum kulüplere bildirildi mi bilemiyorum ama hakikaten böyle olmaz.

Ben yaptım oldu diyerek yönetmeye çalışırsanız sistem bir noktadan sonra "error" verecektir.Benim bildiğim bir değişikliğe gidilecekse önceden kulüplere haber verilir ve iki yıl sonra değişiklik geçerli olacak denilir.Ama maaslesef biz de öyle değil.Yönetmeye çalışanlar bir şeyden dolayı canları sıkıldığında kendilerine ait bir oyuncakmış gibi sporumuzla oynuyorlar ve öyle işlere imza atıyorlar ki mantıkla açıklayamayız.Kendilerinden istediğimiz tek şey şirketlerini yönetirken nasıl özen gösteriyorlarsa federasyonları da yönetirken bir ülkenin spor hayatını şekillendirdiklerini unutmadan davranmalarını istiyoruz.Anlık değişiklikler yerine planlı bir şekilde yapılan değişiklikler spor hayatımızı daha olumlu etkiler ve alacağımız meyvelerin sayısı da artar diye düşünüyorum.

13 Nisan 2012 Cuma

Ligin En Çok Şut Çeken Takımı İBB


Normalde Spor Toto Süper Lig bittiğinde şampiyon belli olduktan sonra istatistikler yayınlanır ve sezonun görüntüsü ortaya çıkardı.Bu sezon değişik bir sezon olduğu için, playoff gibi bir saçmalık olduğu için normal ligin bitmesinden sonra ben hiçbir yerde herhangi bir istatistik göremedim.Belli ki herkesin aklı süper ötesi finalde.

İstatistiklerde ilk olarak kaleye çekilen şut sayısına baktığımızda ilginç bir takım zirvede yer alıyor.Açıkcası ben dört büyüklerin sıralanmasını beklerken İBB'nin 414 şut ile ilk sırada olması beni şaşırttı.Oyunlarına baktığımızda bu şut sayısına nasıl ulaştıkları hakkında bir fikrim yok ama gerçekten inanılmaz bir rakam.Aslında bunu inanılmaz yapan diğer takımların rakamları.Galatasaray 395, Fenerbahçe 381, Trabzonspor 380, Beşiktaş 374, Sivasspor 364, Bursaspor 353, Eskişehirspor 352 şut çekmiş rakip kalelere.Dört büyükleri bir kenara koyduğumuzda Avrupa ligi playofftaki rakiplerine şut sayısı bakımından inanılmaz bir fark atmış İBB.Şut sayısı bazen insanları yanıltabilir ama İBB çektiği şuların %53ünde kaleyi bulmayı başarabiliyor.Abdullah Avcı'nın gitmesinden sonra bir dönem zorluk yaşayan İBB o puan kayıplarının yarısını kaybetmeseydi şu an şampiyonluk grubunda olabilirdi.


İBB şut sayısında önde olmasına rağmen gol oranına baktığımızda %11.6 ile ligimizde 14. sırada yer alıyor.Gol sayısını çekilen şut sayısına böldüğümzde en başarılı takım normal sezonu zirvede bitirmeyi başaran Galatasaray.%17.5 oranı Galatasaray'ın neden normal sezonu önde kapattığını çok iyi şekilde gösteriyor.Fenerbahçe %16,0 ile Galatasaray'ı takip ediyor.Trabzonspor %15,8 ile üçüncü sırada.Bu sezon büyük çıkış yapan teknik adamı dahil burada olmayı sezon başında hedef olarak koymayan Sivasspor hücumcu kadrosunun meyvesini %15,7 gibi bir oran tutturarak almış durumda.Gerçekten bu sezon yaptıklarıyla takdiri fazlasıyla hak ediyorlar.Diğer takımlara da sırasıyla bir bakalım.Gençlerbirliği %14.8, Karabükspor %14.8, Beşiktaş %13.4, Kayserispor %13.3, Bursaspor %12.5, Gaziantepspor %12.5, Mersin İY %12.5...


Gol dağılımlara bakalım şimdi de.Bu sezon defansından en fazla katkı alan takım Beşiktaş.Beşiktaş defansı 9 gol atmış ve 9 asist yapmış.Avrupa Ligi playoffuna kalan Eskişehirspor'un defans hattı da aynı Beşiktaş defans hattı gibi 9 gol ve 9 asist rakamlarını tutturmuş.Üçüncü sırada Bursaspor yer alıyor.Bursaspor defans hattı 7 gol 10 asist yapmayı başarmış.Bursaspor'u sırasıyla Galatasaray 8 gol, 8 asist ve Fenerbahçe 2 gol, 11 asist ile takip ediyor.Fenerbahçe Lugano'nun eksikliğini bu alanda da fazlasıyla hissetti.Lugano 8 gol atmayı başarabilirken Fenerbahçe bu sezon sadece 2 gol bulmuş defans hattından.


Orta alana geldiğimizde Fenerbahçe'nin bu sezon bütün zorluklara rağmen hala zirveye oynamasının nedenini görebiliyoruz.Fenerbahçe'de orta saha oyuncuları 44 gol atıp 23 asist yapmışlar.Özellikle Cristian ve Stoch'un katkıları oldukça önemliydi.Fenerbahçe'yi bu sezon güçlü bir orta saha kurmayı başaran Galatasaray takip ediyor.Selçuk ve Melo önderliğindeki Galatasaray orta sahası 30 gol 30 asist rakamlarını tutturmayı başarmış.Bu iki kulübü sırasıyla İBB 27 gol 32 asist, Sivasspor 28 gol 30 asist ve Gençlerbirliği 23 gol 35 asist ile takip ediyor.Beşiktaş'ın bu sezon iyi bir görüntü çizememesinin nedenlerinden biri de orta sahasının verimli olamaması gösterilebilir.Beşiktaş orta sahası 8 gol 18 asist ile normal sezonu 13. bitirdi.Antalyaspor ve Karabükspor'un bu kulvarda beşiktaş'ı geçtiğini düşünürsek hakikaten Beşiktaş orta sahadan istediği verimi alamamış.


Forvete geldiğimizde zirvede beklenen takım yer alıyor.Bu sezon gol kralı olan Burak Yılmaz'ın gol sorumluluğunu taşıdığı Trabzonspor forvetten en çok verim alan takım durumunda.39 gol atıp 21 asist yapmış Trabzonsporlu forvetler.Normal şartlarda 39 rakamı iyi gözükebilir ama hemen hemen hepsini burak Yılmaz'ın attığını düşünürsek pek de iyi değil.Ama diğer taraftan da şöyle bir şey var.Son anda toplarla hep Burak Yılmaz buluştuğu için gol sayısı bu kadar fazla olmuş olabilir.Orta sahasından istediğği verimi alamayan Beşiktaş'ı forvetleri taşımışa benziyor.Çünkü 32 gol 19 asist rakamlarına sahipler.Üçüncü sırada Elmander&Baros uyumunu yakalamayı başaran Galatasaray var.Özellikle Elmander'in göz ardı edilemez bir oyunuyla birlikte 27 gol 22 asist yapmış Galatasaraylı forvetler.Elmander iyi bir oyuncu ama geldiği sezon bu kadar verimli olması gerçekten takdir edilmesi gereken bir şey.Fenerbahçe'ye geldiğimizde her sezon forvetlerden fazlasıylaa çekiyor.Bu sezon da istediği rakamları tutturamadı.Devre arasında Sow gelmeseydi Fenerbahçe'nin durumu ne olurdu bilemiyorum.Fenerbahçe forvetleri 14 gol atmış ve 9 asist yapmış.Bu kulvarda ligi 13. tamamladı.Sow'un 6 gol ve 3 asistini çıkartırsak geriye 8 gol 6 asist kalıyor ki...Sow  Fenerbahçe'nin imdadına yetişti diyebiliriz.

12 Nisan 2012 Perşembe

Semih Şentürk'ün Dokunuşu


Dünkü maçta istediğiniz kadar teknik analiz yapın, şu iyidi bu etkisizdi deyin.Benim için bunlar ikinci planda.Benim için önemli olan yıllardır değerini tam anlamıyla bilemediğimiz, bu sezon fazlasıyla eleştirilen Semih Şentürk'ün bir kez daha bize ne olursa olsun ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu göstermesiydi.Oyunu tam manasıyla değiştiremese de uzatmaya götüren goldeki dokunuşu bile yeterli benim için.Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.Senin değerini bilemediğimiz için özür dilerim.Sezon sonunda yollar ayrılma ihtimali konuşuluyor ama ayrılsan da seni hiçbir zaman unutmayız.

Ağzına Sağlık Subotic



Almanya'da şampiyonluk yarışının kaderini belirleyecek olan maçta Dortmund evinde ağırladığı Bayern'i 1-0 yenerek 4 hafta kala aradaki farkı 6 puana çıkartarak üst üste 2. şampiyonluğa çok yaklaştılar.Maça damgası vuran Bayernli Robben oldu.Hem penaltı kaçırdı hem de son dakikada inanılmaz bir gol kaçırdı.Ama bence maçta asıl görüntü Subotic'in Robben'i teselli! etmesiydi.O an dedim ki "Helal olsun Subotic.Düşüncelerime tercüman oldun."

Ronaldo Bırakmak İstemiyor


Real Madrid şampiyonluk yolunda engellerden birini daha geçti ve aradaki 4 puanlık farkı korumuş oldu.Barcelona cephesi bir umut A.Madrid çelme takar diye düşündü ama 13 senedir galibiyet alamayan A.Madrid'e güvenmek zaten doğru değildi.Ronaldo şampiyonluğu kolay kolay bırakmayacaktır ama önlerinde iki zor deplasman daha var.Barcelona ve Bilbao deplasmanlarından 1 puan bile alsa şampiyonluk Real Madrid'e gelecektir.Yarış giderek kızışıyor, tadından yenmez bir hal almaya başlıyor.

11 Nisan 2012 Çarşamba

1 Ay Sonra Gelen 3 Puan


Ligde 4 haftadır galibiyet yüzü göremeyen Liverpool deplasmanda Blackburn'u yenerek galibiyet hasretine son vermiş oldu.2-3 kazanan Liveerpool'un galibiyet golünü sezon başından beri eleştirdiğim Carroll attı.Bu golden sonra düşüncelerim değişir mi bilemem ama bu gol için kendisine teşekkür ediyorum.0-2 öne geçtikten sonra 2-2 beraberliğin olması beni "yine mi olmayacak" düşüncesine itti.Ama Carroll sağolsun Liverpool kazanmayı başardı.İlk 4 treni kaçalı çok olduğundan Liverpool için sezon bitmiş durumda.Teknik ekip bunu iyi değerlendirip gelecek sezon kullanmayı düşündüğü gençleri kullanarak bir fikir elde etmesi gerekir diye düşünüyorum.Carling Cup kupasının kazanılması bu sezonun tesellisi olacak gibi duruyor.

Tottenham'da İşler İyi Gitmiyor


Harry Redknapp'ın İngiltere Milli Takımı'n başına geçeceği haberleri çıktığından beri Tottenham belini bir türlü doğrultamadı.Haberler çıkmadan önce ilk ikiyi zorlayan Tottenham şimdi ise ilk 4 içerisinde yer almak için mücadele ediyor ve işi zor.Bu sezon iyi çizgide ola Newcastle ile AVB'nin ayrılmasından sonra toparlanan Chelsea Tottenham'ı yakından takip ediyor.Son 10 maçta sadece 2 galibiyet alan Tottenham eğer toparlanamazsa iyi ivme yakalayan Newcastle ve Chelsea'ye geçileceğini düşünüyorum.Toparlandığı takdirde fikstür avantajı ile ilk 4 içerisinde yer alacaktır.Newcastle ile Chelsea birbiriyle oynayacağını düşünürsek Tottenham avantajlı ama dediğim gibi toparlanmayı başarabilirse.

La Liga'da İşler Kızışıyor


La Liga'da şampiyonluk yarışı tüm hızıyla devam ediyor.1 ay önce Real Madrid rahat bir şekilde şampiyonluğa koşacağını düşünürken Barcelona'nın 9 maçlık galibiyet serisi ile birlikte aradaki fark 10dan 4e düştü ve Real Madrid üzerinde hiç hesapta olmayan bir baskı hissetmeye başladı.Baskının daha da artıp artmayacağı bu haftaya bağlı biraz da.Barcelona evinde Getafe'yi 4-0 yendi ve bugün arkasına yaslanıp Madrid derbisini izleyecekler.Derbide Real Madrid puan kaybettiği takdirde 1 ay öncesinin aksine rüzgar Barcelona'nın arkasında olacaktır.Yok eğer Real Madrid derbiden galibiyet ile ayrılırsa o zaman Real Madrid kritik bir maç daha var.O da Bilbao maçı...Barcelona 1 ay öncesine göre iyi durumdalar ve psikolojik üstünlüğü ele geçirdi.Real Madrid ise planlamadığı bir baskı ile karşılaşınca şampiyonluk yolunda yaralar aldılar.Bakalım Jose Mourinho'nun öğrencileri bu baskının üstesinden gelebilecekler mi?Bugünkkü derbi öncesi Barcelona aradaki farkı 1e indirdi ve elini ovuşturarak derbiyi bekliyor diye düşünüyorum.

Bu arada maçta 22. dakikada Barcelonalı taraftarlar Abidal'a selam gönderdi ve her zaman Abidal'ın yanında olduklarını gösterdiler.Biz de Abidal'a geçmiş olsun diyoruz.Özletme kendini.

10 Nisan 2012 Salı

Son Şampiyon İstanbul'a Geliyor



Bu sezon İstanbul'da düzenlenecek F4 geçtiğimiz perşembe günü oynanan maçla şekillenmiş oldu.Daha önce F4 bileti alan CSKA, Barcelona ve Olympiakos'tan sonra son olarak geçen yılın şampiyonu Panathinaikos geçen yılın finalisti Maccabi Electra'yı yenerek F4'un son biletini kapmış oldu.Serinin son maçında evinde oynama avantajını iyi değerlendiren Panathinaikos F4'da CSKA ile karşılaşacak.CSKA güçlü bir takım ama Obradovic&DD&Jasikevicius üçlüsüne güveniyorum.Umarım geçen sezon gibi mutlu sonra ulaşır Panathinaikos.

9 Nisan 2012 Pazartesi

Keşke O Penaltı Atılmasaydı


Dünden beri tartışılan konuda ben de birşeyler söylemek istiyorum.Aynı maçta iki farklı olay yaşandı.İlk olarak geçmişte oynadığı takımın halini düşünerek gol attıktan sonra sevinmeyen Selçuk ile sezon boyunca başarılı performans sergileyen ve takım arkadaşları tarafından penaltı attırarak ödüllendirildiği Muslera...Selçuk'un hareketini karakterli bir hareket olduğunu söyleyenler, Muslera'nın penaltıyı kullanmasında kötü birşey göremedi.Aslında kötü bir durum da yoktu ama Manisaspor'un durumunu düşündüğümüzde gerekli miydi sorusu aklıma geliyor.Birinin üzüntüsü üzerine kurduğun mutluluk seni kısa dönemde iyi hissettirebilir ama uzun vadede seni fazlasıyla etkileyecektir diye düşünüyorum.Karşında gardını tamamen indirmiş artık maçın bitmesini beklerken senin buna saygı göstermen gerekirken, karşı tarafı incitecek hareketlerden kaçınman gerekirken kalecine penaltı attırarak karşı tarafı yaralıyorsun.Beni asıl üzen şey bu durum ile Fatih Terim isminin aynı olayda geçmiş olması.Fatih Terim saygı duyduğum teknik adamları biri ve böyle bir harekete izin vereceğini düşünmüyordum ama maalesef öyle olmadı.Hem Fatih Terim hem de Galatasaraylı futbolcular kesinlikle iyi niyetlidir.Aksini düşünmüyorum bile.Ama keşke Fatih Terim o penaltının Muslera'nın kullanmasına izin vermeseydi.Fatih Terim maçtan sonra yaptığı açıklamada bunu daha önceden planladıklarını söylemiş.O zaman keşke o kararı uygulamaktan vazgeçseydiler ya da keşke oynadıkları takım küme düşen Manisapor olmasaydı.Burada sorun Muslera'nın penaltı kullanması olmadığını sadece karşı tarafın yaralı olduğunu o yüzden bu penaltının hiç hoş durmadığını söylüyorum.Niyete baktığımızda kötü olmadığı için fazla kızmamak gerekir ama ortaya çıkan görüntü iyi olmadı.

8 Nisan 2012 Pazar

Eziyet...



Tam anlamıyla eziyet.Bugün Açıköğretim sınavı girmek için 60 km yol gitmek zorunda kaldım.Gebze'de oturmama rağmen yakın bir yerlere yerleştirmek yerine İzmit'in en ucra köşesine yerleştirmişler.Buradan sesleniyorum yetkililere lütfen bir dahaki sefere daha mantıklı yerlere versinler.Böyle zor oluyor.Lütfen...

%9,3...Bu Yüzde İle İşin Zor


Liverpool ligde puan kayıplarına devam ediyor.Evinde Aston Villa'yı ağırlayan Liverpool sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı ve taraftarları üzmeye devam etti.Bu sezonun da kayıp sezon olduğunu kabul etmek gerekir artık.Bu saatten sonra bir mucizenin olacağını sanmıyorum.O yüzden Liverpool'un gol yollarındaki etkisizliğinden bahsetmek istiyorum.Liverpool'un bu durumda olmasının nedenlerinden biri de gol yollarındaki başarısızlığıdır.Liverpool ligde çekilen şutun gol olma oranı en düşük takım durumunda.Çekilen 398 şutun 37'si gol olmuş.Bu oran belki yanıltabilir diye düşünebiliriz.O zaman Liverpool'un gol sayısında geçtiği takımları yazayım.Wigan(30), Stoke City(31), Everton, Aston Villa, Wolves(34), QPR, Swansea(35), Bolton(36)...Bir de önündeki takımlara bakalım.West Brom.(39), Sunderland, Fulham(42), Blackburn(43), Norwich(44)...Bence bu rakamlar herşeyi anlatıyor diye düşünüyorum.Aslında Liverpool ligde  en çok şut çeken 4.takım ama iş o şutları gol yapmaya geldiğinde bocalıyor.Bu sezon Suarez olmasaydı neler olurdu tahmin edemiyorum.Carroll markalı bomba da bir türlü beklenen patlamayı gösteremediği için Liverpool oldukça gerilerde kaldı.Umarım gelecek sezon bazı şeyler düzelir.