21 Haziran 2013 Cuma

Thiago'nun Geleceği...


Barcelona'da orta sahada oynayan oyuncuların en büyük sıkıntısının forma şansı bulamama olduğunu biliyoruz.Mascherano az daha takımdan ayrılıyordu ama Guardiola defansa monte ederek bir çözüm buldu.Keita, Yaya Toure gibi oyuncular forma şansı bulamadığı için takımdan ayrıldılar.Geçen sezon takımda dahil olan Song da yeteri kadar oynayamamaktan memnun değil.

Orta sahada Xavi, Iniesta, Busquets ve Fabregas'ın olması teknik adamların tercihlerini sınırlı tutuyor ve bu isimlerin dışında başka bir oyuncu kolay kolay forma şansı bulamıyor.Son yıllarda Thiago yavaş yavaş bu durumu değiştirmeye çalışıyor ama hala tam olarak 11 oyuncusu olmuş değil.Oynama isteğinden dolayı ve Barcelona'da önünde birçok ismin olmasından dolayı transfer dedikoduları çıkması son derece normal olduğunu düşünüyorum.

Geçen sezon 27 maçta şans bulmuş ama ortalama olarak 52 dakika sahada kalmış olduğunu görüyoruz.Thiago gibi bir oyuncu bu rakamdan mutlu değildir diye tahmin ediyorum.Bu sezonu düşünürken ya takımda daha fazla dakika forma bulacağından emin olup takımda kalacak ya da kendisini farklı bir takımda ispat etmek için takımdan ayrılacak.Barcelona büyük ihtimalle takımdan ayrılmasına izin vermeyecektir ama Thiago'nun daha fazla sahada olması sağlayacak bir ortam yaratması gerekiyor.

Xavi, Iniesta ve Fabregas gibi isimleri kesmek biraz olması Thiago'nun forma şansını azaltıyor ama teknik ekip güvenerek formayı vermesi halinde Thiago en bu üç isim kadar katkı verecektir diye düşünüyorum.Barcelona son yıllarda orta saha oyuncularında görülen bu memnuniyetsizliği Thiago özelinde çözebilecek mi göreceğiz.

20 Haziran 2013 Perşembe

Andy Carroll İçin Yeni Bir Sayfa


Fernando Torres'in takımdan ayrılmasından sonra Liverpool forvet hattına takviye yapma ihtiacı hissetti ve Fernando Torres'den kazandığı parayı kullanarak Andy Carroll transferini gerçekleştirdi.Fernando Torres ile aynı özelliklere sahip olmamasına rağmen genç olması sebebiyle gelecek için yatırım olarak düşünülen Andy Carroll Liverpool kariyerinde beklenen performansı gösteremedi.Fernando Torres Chelsea transferinde hissetmiş olduğu baskının aynısını Andy Carroll da hissetti ve bu da performansına yansıdı.

Liverpool kiralık olarak gönderdiği oyuncusunu elinden çıkaracağını düşünmüyordum ama kırmızı formayı giydiği maçlarda istenileni yapamadığı için oyuncusuna güvenemedi ve kadro planlamasında yer vermedi.Teknik ekibin Carroll'a olan güveni azaldığından takımdan gönderilmesi her iki taraf için hayırlı olacaktır diye düşünüyorum.

Andy Carroll için yeni bir sayfa başlıyor ve 6 yıllık sözleşmeyi imzaladığı West Ham'da bir tık yukarıya çıkmayı başarırsa tekrardan dikkat çekmeyi başaracaktır.Bu şansını iyi kullanarak tekrardan transfer piyasasından olmayı hedeflemeli ve bu yönde çalışmalıdır.Liverpool'da olmamış olabilir ama olma ihtimali her zaman var olan bir futbolcudur.

15 Haziran 2013 Cumartesi

Önünü Görememek...


Fenerbahçe'de bir yazı rahat rahat geçirildiğini hatırlamıyorum.Ya başkan istiffa ediyor ya başkan teknik adamı kovup yeni bir sistem! yaratmaya çalışıyor ya da son yıllarda olduğu gibi şike olayları patlak veriyor.

Aykut Kocaman'ın gidişi veya Aziz Yıldırım'ın gösdermesinin ardından Abdullah Kiğılı teknik adamın bir hafta on gün içerisinde belirleneceğini söyleyip acale etmeyeceklerini sile getirmişti.Dediği süreyi çoktan geçtik ve hala teknik adam belli değil.Kendi kafalarında bir isim var gibi gözüküyor ama belirsizlik sürmeye devam ettikçe taraftar da tepki koymaya başlıyor.

Teknik adam belli değil belki ama transfer çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor ve bazı isimler açıklanmaya başlandı.Bu durum bazı kesim tarafından teknik adamın belli olduğuna işaret olsa da yönetimin teknik adam arayışları olması bunu çürütüyor gibi duruyor.Açıkca söylemek gerekirse yönetim Ersun Yanal'ı cepte tutuyor ve acaba başka bir isim olur mu diye hareket ediyor.Böyle bir planları var tabi buna plan denirse.

Belirsizlikler yetmezmiş gibi bir de UEFA'daki soruşturmada sona gelinirken ceza gündemde olması teknik adam belirsizliğinin ötesinde daha fazla bir önünü görememe durumu var.Ceza alıp almama durumu yönetimin kafasını kurcalayacağı için transfer çalışmaları ne kadar verimli olur şüpheli.Fenerbahçe avrupaya gidebilirse kriz atlatılmış olur ama bu gerginlik takıma nasıl yansır bilinmez.Gidemediği takdirde ise tüm çalışmalar sonuçsuz kalacaktır ve transfer için harcanan paralar boşa gidecektir.Sonuçta Fenerbahçe bir sezon daha avrupadan yoksun kalacak ve bir kez daha avrupadan gelemesi muhtemel paradan yoksun kalarak ekonomik anlamda sorun yaşayacak.

Yönetimin önündeki çok büyük bir kriz var ve bir şekilde çıkmayı başarırsa takımı transferlerle güçlendirerek yoluna güçlü bir şekilde gidecektir.Eğer çıkamazsa yani avrupadan men gelirse bu durum sadece takımı etkilemez, yönetim de bu cezadan gerekli payı alır diye düşünüyorum.Taraftarlar şu ana kadar desteklerini gösterseler de 2 kere avrupadan men cezası alan bir yönetime karşı bir tepki göstereceklerdir diye tahmin ediyorum.Sonucu bekleyip görmek lazım.UEFA'dan gelecek karar futbolumuzda bazı şeyleri değiştirecetir.

Gündem Gezi Parkı

Son birkaç haftadır gündemi belirleyen olaylardan ötürü blogu fazlasıyla boşladım ve hiçbir şekilde futbolu, basketbolu, transferleri takip etmedim.Daha doğrusu takip etmek içimden gelmedi.Çünkü daha önemli şeyler vardı.

Herşey gezi parkı ile başladı ama polisin orantısız şiddetiyle şu ana kadar gösterilmemiş bir şekilde hükümetin beklemediği kadar bit tepki doğdu ve halk meydanlara döküldü.Gezi parkına yapılan müdahele sonucu kendisinin yok sayıldığını düşünenler, nasıl yaşayacağıma karışma diyenler, ne yiyip ne içeceğime karışma diyenler kısacası kendisinin yok sayıldığını düşünen halk derdini anlatabilmek için meydanlara indi.

Bir tek şey diyorlardı.Bizi anlayın, bizi yok saymayın.Tek talepleri buydu.Kendilerinin anlaşılmasını istediler, kendilerine karşı şefkatle yaklaşılmasını istediler, nefes alma haklarının ellerinden alınmamasını istediler.Masumcaydı istekleri.Zaten bu kadar sürmesini sağlayan da budur.

Tek bir adım atılması haline gezi parkında bulunanlar on adım atacakları belirtmeleri bu sorunun kolay çözüleceği izlenimi vermişti ama bir türlü uzlaşı ortamı sağlanamadı.Aslında gezi parkında direnişte olan gençler ile konuşmak onları anlamaya çalışmak çok zor olmasa gerek diye düşünüyorum.Siyasetin kalıplaşmış tartışmaların çok dışında bir dile sahip olduklarından direnişçilerle dialog kurmak şimdiki siyasetçiler için zor olabilir belki ama gençlerin dilinden anlayan birilerinin sorumluluk alması gerekiyordu.

Gençlerin dilini anlamamak yapılan yanlışlar arasında yer alıyor maalesef ve çözüm için hala ciddi bir adım atılmış değil.Ortada duran sorunu inatlaşmak yerine orta yol bularak çözmek her iki taraf için de iyi olacaktır.Aslında her iki taraf demek yanlış olacaktır.Sonuçta bu yeşil herkes için gerekli ve herkesin nefes alma hakkı var.

Devletin geç de olsa bir iyilik yapıp ısrarcı oldukları projeden vazgeçtiklerini açıklamalarını ve ister polis olsun ister vatandaş olsun şiddet uygulayan herkesi yargı önüne çıkarmalarını istiyorum diliyorum.Vazgeçmeyi yenilmek olarak algılamamak gerekir.Çünkü direnişçilerin tek istedikleri parkımızı bize bırak ve sorumluluarın cezalandırılması.İleri demokrasi olarak nitelendirdiğimiz bu anlayışta bunların yapılması normal karşılanır diye tahmin ediyorum.