31 Mart 2011 Perşembe

Kaç Kaç Nereye Kadar Lebron?



Olaylı bir şekilde ayrıldığın bir takımın taraftarlarından tepki görmemek için veya tepkilerini azaltmak için oyuncu tanıtımlarında yok olmak nasıl bir mantıktır?Sanki sahaya çıkmayacaksın?Sanki maçta hiç eline top gelemeyecek?İlk maçtaki gibi çıkıp dik durabilmeyi başarabilseydi daha iyi olurdu.Şimdi adı korkak Lebron'a çıkacak.Tabi bir de üstüne triple double yapmasına rağmen kaybetmeleri eklenince Cleveland taraftarları baya dalga geçmişlerdir.

Babasının İzinde



O yaştaki bir çocuğun o vuruşu yapması güzel ama ben hem babadan hem de dededen şanslı olan Küçük Agüero'yu tek geçerim.

30 Mart 2011 Çarşamba

İçimizdeki Avusturyalılar Ortaya Çıktı



Fanatikliği bir yere kadar anlayabilirim de bu ne arkadaş.Sırf Beşiktaşlı bir oyuncu Avusturya forması giyiyor diye Türkiye için önemli bir maçta Avusturya kazansın ne demek.İlginç gerçekten.Aslında bunlardan bahsederek iyi mi yapıyorum kötü mü yapıyorum bilemedim.Kararı siz verin.

King Kong Volkan



"Ben bile bazen kendimi tanımıyorum. Kurtarışı yaptıktan sonra ağzım açılmış. Hatta King Kong’a benzetmişler beni. Ama o an yaşadığım duygu çok değişikti. Bu gibi durumlarda bazen tepkisiz kalıyorum, bazen de çıldırıyorum. Bu, o anki durumuma, rakibe göre değişebiliyor. Maçı kazanmak adına çok konsantre olmuştuk. 1-0 öne geçtikten sonra da kontrollü oynadık. Kazanmamız gereken bir maç olduğunu düşündük ve çok fazla yan pas yaptık. Dün bizim için önemli olan kazanmaktı. Ben de son dakikalarda üzerime düşen görevi yaptığım için çok mutlu oldum ve öyle bir görüntü ortaya çıktı"


Volkan Demirel


Ligde hangi maç olduğunu hatırlamıyorum(Kasımpaşa olabilir) ama penaltı kurtardıktan sonra hiç sevinmemişti.Sonucu çok doğal karşılamıştı.Ne sandınız tabi ki kurtarıcam der gibi.Dünkü maçta ise kendini aştı ve uzun zamandır ondan görmediğimiz bir şekilde sevindi.Volkan'ın böyle sevindiği anlar olarak bir Sevilla maçını hatırlarım.Helal olsun Volkan.Bu seneki performansın süper.Nazar değmesin.

Luis Fabiano Sahne Aldı



Luis Fabiano binlerce taraftarları önünde Sao Paulo'ya gelişini kutladılar.Törende Rogerio Ceni de hazır bulundu.Tanışma baya görkemli olmuş.Kendisine ülkesinde başarılar diliyoruz.Ama kırgınlığımızın da olduğunu söylememiz gerekiyor.Güzide gazetelerimizin her transfer döneminde ülkemize getirdiği seni ülkemizde oynarken görmek isterdiki olmadı.Boşver zaten gazeteler başkasına kafayı takar ve onu getirmeye çalışır.

Kaleci Antrenörü Değiştirilmeli



Yan toplarda sürekli hata yapan bir kalecin varsa eğer o vakit tek yapman gereken kaleci antrenörünü değiştirmek.Bu kaleciyle lig bitmez :)

Agbonlahor Fena Uçmuş



Arkadaşlar arasında sıkça yapılan omuza dokunma olayı biraz abartılmış.Young Agbonlahor'a masaj yapıyor ve bırakıyor.Agbonlahor öyle bir dalmış ki son anda fark ediyor ve kimin yaptığını merak ediyor.Etrafına defalarca bakıyor ama kimin yaptığını çözemiyor.Agbonlahor'a şunu demek istiyorum.Kafan neredeydi?Çünkü ufak bir dokunuş değil, bildiğin Young seni yoğurdu Agbonlahor.

Formula 1'de En Çok Kazananlar Listesi



Formula 1 dünyasının en çok kazananları açıklandı.İlk sırada beklenildiği gibi Fernando Alonso var.Listeye baktığımda beni şaşırtan Butoon ile Webber'in yerleri oldu.Button'un Massa'dan az kazanması ve yaşı epey olsa da geçen sezon şampiyon olmasına ramak kalan Webber'in 10 milyon euronun altında kalması şaşırtıcı.Formula 1'de en çok kazananların listesi şu şekildedir:

1-Fernando Alonso - 28 milyon euro
2-Michael Schumacher - 18 milyon euro
3-Lewis Hamilton - Sebastien Vettel - 15 milyon euro
4-Felipe Massa - 14 milyon euro
5-Jenson Button - 12 milyon euro
6-Nico Rosberg - 10 milyon euro
7-Mark Webber - 8 milyon euro
8-Rubens Barrichello - 6 milyon euro
9-Vitali Petrov - Pastor Maldonado - 5 milyon euro

29 Mart 2011 Salı

Volkan Penaltıyı Kurtardı Canavarlaştı

Arda Turan'ın Zeka Dolu Golü

Blake Griffin Uçuşa Geçti



Fotoğraftan verilen kararın hatalı olduğunu görüyoruz.Eğer hakem Gortat'ın ayağını dışarıda görmüşse bundan sonra pozisyonlara daha yakından bakmasını isteyeceğim.Tabi bu fotoğraf karesi ile hakemin düdüğü çaldığı anın çakıştığını düşünerek söylüyorum.

Bir Özür ile Kapanır mı?



"Öncelikle koçumuz Laszlo Ratgeber’den, takım arkadaşlarımdan ve taraftarlarımızdan özür diliyorum. Fenerbahçe’de olmaktan dolayı çok mutluyum. Zor bir sezon geçiriyoruz. Elimden gelenin en iyisini yapmak için mücadele ediyorum. Fenerbahçe forması altında şampiyon olmayı çok istiyorum. Takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Özellikle Ratgeber’den ve herkesten çok özür diliyorum.


Angel McCoughtry


“Bugün öğlen saatlerinde yanıma gelen Angel, benden özür diledi. Ayrıca akşam saatlerinde yapılan antrenman öncesinde oyuncuların önünde benden bir kez daha özür dileyen Angel, Samsun Basket maçında yeterince süre alamaması sonrasında o anki ruh haliyle bu ifadeleri kullanmış. Uzun zamandır basketbolun içindeyim, herkes benim nasıl bir koç olduğumu ve nasıl bir kişiliğe sahip olduğumu bilir. Özürünü kabul ettim. Biz Fenerbahçe Camiası olarak büyük bir aileyiz. Bu tür sorunları içimizde halletmeliyiz. Biz iyi bir takımız. Şimdi önümüzde önemli maçlar var. Onlara konsantre olmalıyız. Birbirimize destek vererek, bütün enerjimizi oyunumuza yansıtmalıyız.” 


Laszlo Ratgeber


Bu sezon takıma yeni katılan Angel McCoughtry Samsun Basket maçında az süre almasından sonra koça ağır ithamlarda bulunmuştu.Angel koçun ırkçı olduğunu ve siyahi oyuncuları yeteri kadar oynatmadığını söylemişti.Bu hakikaten kabul edilebilir bir açıklama değil.Angel özür dilemiş, o anki ruh halimle söyledim demiş ama bu sözler özürle geçiştirilemez.Angel koça kötü koç, birşeyden anlamıyor dese anlarım ama sen koça ırkçı diyerek en ağır ithamı yapıyorsun.Özür dilenmiş ve konu kapanmış gibi gözükebilir ama ben bu sezondan sonra Angel'in bir daha Fenerbahçe forması giyeceğini düşünmüyorum.Gelir gelmez taraftarın sevgisini kazanan Angel bu hareketiyle baya puan kaybetti.Angel'den tek beklentimiz sezon sonuna kadar mutlu sona kadar elinden geleni yapmasıdır.Sonrası zamanı gelindiğinde düşünülür.



28 Mart 2011 Pazartesi

Siyah Kuşak İbra

Fenerbahçe'yi Biz Akıllandırdık


"Fenerbahçe'ye ne olduysa, o maçtan sonra oldu. İki aylık dönemde Fenerbahçe'de takım olma bilinci arttı. Bu da başarıyı getirdi. O maçta saha içinde birbirine hakaret eden Fenerbahçeli oyuncular izledik kenardan. Aykut Hoca'yla sorun yaşayan bir takım görüntüsü vardı.Takım içinde arkadaşlık da gelişince başarı kendiliğinden geldi. Bu başarıda bizim ufak da olsa bir katkımız var. Eğer biz o maçı kazanmasaydık, F.Bahçe, Antalya kampında kendini çok sıkmadan çalışacak ve sorunları görmezden gelecekti. F.Bahçe’yi yenen son takım olduğumuz için gururluyuz ama bunu çok fazla da abartmıyoruz." 

Vedat İnceefe

Yeni Malatyaspor teknik adamı Vedat İnceefe bunları söylemiş.Haklılık payı var elbette.Teknik kadro ve oyuncular sürekli bu maçtan bahsederek bu maçtan sonra akıllandıklarını ve sıkı çalıştıklarını söylüyorlar.Her ne kadar kupadan kötü bir şekilde ayrılsak da bu ayrılık lige iyi yansıdı.Demek ki her şerde bir hayır varmış.Demek ki işleri yoluna sokmak için bir kere kafaya dank etmesi gerekiyormuş.

Rogerio Ceni 100 Dedi



Bir kaleci olarak 100 gol atmak gerçekten inanılmaz.Kendisini kutluyoruz.

Fenerbahçe'de Olmak Benim İçin Şeref



''Şampiyonluk yolunda diğer kaleci arkadaşlarımla güzel bir rekabet içindeyim. Hepimizin tek düşüncesi şampiyonluk hedefine ulaşmaktır. Bu hedef yolunda yedek de kalabilirim, tribüne de çıkabilirim. Bu benim için şereftir. Herkes hocamızın tercihine saygı duymak zorundadır.''

Serkan Kırıntılı

27 Mart 2011 Pazar

Sauber Takımı Ceza Aldı ve Puanları Silindi



2011 Formula 1 sezonunda ilk cezalar verildi.Ceza yiyen takım Sauber takımı oldu.Arka kanadın prosedürlere uygun olmadığı için hem Sergio Perez'in hem de Kamui Kobayashi'nin aldığı puanlar silindi.İyi başlangıç yaptığını söylediğimiz Sauber ağır darbe yemiş oldu.Cezalar sonra puanların silinmesiyle yeni sıralama şu şekilde;


Pilotlar klasmanı: Puan
1. Sebastian Vettel (Almanya) Red Bull 25
2. Lewis Hamilton (İngiltere) McLaren 18
3. Vitaly Petrov (Rusya) Renault 15
4. Fernando Alonso (İspanya) Ferrari 12
5. Mark Webber (Avustralya) Red Bull 10
6. Jenson Button (İngiltere) McLaren 8
7. Felipe Massa (Brezilya) Ferrari 6
8.Sebastien Buemi (İsviçre) Toro Rosso 4
9. Adrian Sutil (Almanya) Force India 2
10.  Paul Di Resta (İngiltere) Force India 1

Aaa Top Buradaymış



Baros topu gökte araken yerde bulmuş :)

Şanssız Gortat



Hakikaten Gortat'ta ne şans varmış arkadaş.Dönerken sen git takımın kaptanıyla çarpış.Nash'in yerinde başka bir oyuncu olsaydı ne laflar söylenirdi.Gortat'a geçmiş olsun.

2011 Formula 1 Sezonu'nun İlk Yarışı Vettel'in



Yarıştan bahsetmeden önce bir özür borcum var.Dün blogta yarışın saatini 09.00 olduğunu söylemiştim.Bir an için yaz saati uygulamasına bu gece geçeceğimizi unuttum.Yarış saat 08.00 de başladı.Bu hatadan dolayı özür dilerim.

Yarışa gelecek olursak yarış öncesi beklenilen heyecandan söz etmek mümkün değildi.Geçen sezon olduğu gibi Redbull yine formundaydı ve Vettel baştan sona önde götürdüğü yarışı kazandı.Hamilton ikinci, üçüncü sırada sürpriz bir şekilde Petrov yer aldı.Değişen kurallarla birlikte geçişlerin kolay olacağı düşüncesiyle geçişlerin bol olacağı yarışlar izleneneceğinin söylenmesi bu yarışta olmadı.belki pistin özelliklerinden dolayıdır bilemem ama öyle görülüyor ki değişen birşey olmayacak.

Avustralya GP'de ilkler de yaşandı.Vettel ilk kez Albert Park'ta damalı bayrak gördü ve ilk kez kazandı.Petrov Formula 1 kariyerinde ilk kez podyuma çıktı.Bence en dikkat edici performans bu sezon ilk defa yarışmaya başlayan Sauber'den Sergio Perez'in ki idi.Sergio Perez yarışı takım arkadaşı Kamui Kobayashi'nin önünde yer alarak 7.sırada tamamladı.Hızlı bir giriş yapmış oldu.

Şampiyon adaylarına baktığımızda Redbull kaldığı yeren devam ediyor.Vettel yine hamilton'dan hızlıydı.Zaten bunu basın toplantısında diler getirdi.Ama şunu da belirtmek lazım Mclaren beklenilenin üstünde bir hıza sahipti.Sezon öncesi az sayıda turlar atan Mclaren'in Vettel'e kafa tutacak cinste hıza sahip olması sevindirici.İleriye dönük olarak umut verdi diyebiliriz.Ferrari ise her ne kadar iyiyiz desek de bu yarışta sınavı geçemedi.KERS ve açılabilir kanat olmasaydı bu yarışta özellikle Alonso'nun işi zor olabilirdi.SEzon öncesi Ferrari Mclaren'den iyi durumdaydı ama bu yarışa baktığımızda Mclaren bir adım öne çıktı.Tabi bunu bi yarışa bakarak söylüyoruz.Birkaç yarış sonra asıl karşılaştırmayı yapabiliriz.



Pilotlar klasmanı: Puan
1. Sebastian Vettel (Almanya) Red Bull 25
2. Lewis Hamilton (İngiltere) McLaren 18
3. Vitaly Petrov (Rusya) Renault 15
4. Fernando Alonso (İspanya) Ferrari 12
5. Mark Webber (Avustralya) Red Bull 10
6. Jenson Button (İngiltere) McLaren 8
7. Sergio Perez (Meksika) Sauber 6
8. Kamui Kobayashi (Japonya) Sauber 4
9. Felipe Massa (Brezilya) Ferrari 2
10. Sebastien Buemi (İsviçre) Toro Rosso 1
11. Adrian Sutil (Almanya) Force India 0
12. Paul Di Resta (İngiltere) Force India 0
13. Jaime Alguersuari (İspanya) Toro Rosso 0
14. Nick Heidfeld (Almanya) Renault 0
15. Jarno Trulli (İtalya) Lotus 0
16. Jerome d'Ambrosio (Belçika) Virgin 0

Markalar klasmanı: Puan
1. RedBull - Renault 35
2. McLaren - Mercedes 26
3. Renault 15
4. Ferrari 14
5. Sauber - Ferrari 10
6. Toro Rosso - Ferrari 1
7. Lotus - Renault 0
7. Force India - Mercedes 0




































































































  

26 Mart 2011 Cumartesi

Skor Olmasa da Hedef Aynı Olmalı



Hedef 3 puan...

Avustralya GP'de Vettel Pole Pozisyonunda


2011 formula sezonunun ilk yarışı olan Avustralya GP'nin sıralama turlarında en iyi dereceyi Redbull'dan Sebastien Vettel yaptı.Vettel 1.23.529luk derece elde etti.İkinci sırayı 1.24.307 ile Hamilton, üçüncü sırayı ise 1.24.395 ile Webber oldu.Değişen kurallarla birlikte daha heyecanlı olmasını beklediğimiz Formula 1'in ilk yarışı olan Avustralya GP Türkiye saati ile 09.00 da başlayacak.Sakın kaçırmayın...


1. Sebastian Vettel (Almanya) RedBull
2. Lewis Hamilton (İngiltere) McLaren
3. Mark Webber (Avustralya) RedBull
4. Jenson Button (İngiltere) McLaren
5. Fernando Alonso (İspanya) Ferrari
6. Vitaly Petrov (Rusya) Renault
7. Nico Rosberg (Almanya) Mercedes
8. Felipe Massa (Brezilya) Ferrari
9. Kamui Kobayashi (Japonya) Sauber
10. Sebastien Buemi (İsviçre) Toro Rosso
11. Michael Schumacher (Almanya) Mercedes
12. Jaime Alguersuari (İspanya) Toro Rosso
13. Sergio Perez (Meksika) Sauber
14. Paul Di Resta (İngiltere) Force India
15. Pastor Maldonado (Venezuela) Williams
16. Adrian Sutil (Almanya) Force India
17. Rubens Barrichello (Brezilya) Williams
18. Nick Heidfeld (Almanya) Renault
19. Heikki Kovalainen (Finlandiya) Lotus
20. Jarno Trulli (İtalya) Lotus
21. Timo Glock (Almanya) Virgin
22. Jerome d'Ambrosio (Belçika) Virgin
23. Vitantonio Liuzzi (İtalya) HRT
24. Narain Karthikeyan (Hindistan) HRT

Sonuna Kadar Mücadele Etmek Kahramanlıktır



"Fenerbahçe’nin geçen sene son maçta kaybettiği şampiyonluk olayını yaşamaktansa başta boyun eğmek daha iyi. 2006’da şampiyon olduğumuzda, tribünlerden ‘20.45’ sesleri yükseldiğinde bir an kendimi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yerine koydum ve bu durum çok ağır bir şey. G.saray başkanlığı bir aşktır. Rant değildir. 20 sene daha başkan kalmak istiyorum."

Adnan Polat

Adnan Polat o kadar köşeye sıkışmış durumda ki Fenerbahçe laf atmadan duramadı.Ama öyle bir soyledi ki eminim Galatasaraylıları da şaşırtmıştır.Ben sadece şunu söylemek istiyorum.Savaşlarda askerler hiçbir zaman esir olmak istemezler.Sonuna kadar savaşırlar ve sonucunda ya ölürler ya da esir düşmemek için kendilerini öldürürler.Yani hiçbir zaman boyun eğmezler.Savaşlarda kahramanlık hikayeleri böyle ortaya çıkar.Esirliği kabul edenler, boyun eğmeyi seçenler tarih boyunca hain olarak hatırlanırlar.O yüzden başkan dediğine birkez daha baksın da koltuğunu sağlam tutmak için kendisini küçük düşürecek açıklamalar yapmasın.

Yeşil Formalı Kim?



Elbette tanıyorsunuz.kendisi Ömer Aşık olur.Nets takımı öyle bir koşullanmış ki Ömer'e potayı göstermemeye kararlılar.Çekin ellerinizi Ömer'den.Yükselişini engelleyemezsiniz :)

25 Mart 2011 Cuma

Bu Kadarı da Pes



Ya Rondo bi potaya git.Ne korkuyorsun.En kötü blok yersin yani.Ayıp ayıp.Oynadığın takımdan utan :)

Fenerbahçe Ülker:97 - Antalya BB.:83 (Emir Şov Devam Ediyor)



Fenerbahçe Ülker Sinan Erdem Spor Salonu'nda ağırladığı Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni 97-83 yenerek Beko Basketbol Ligi'nde liderliğini sürdürdü.Maçı izlemediğim için bir yorum yapamam ama istatistiklere baktığımda Emir Preldzic yine döktürmüş.Son maçlardaki yüksek performansını devam ettirerek 28 sayı atmış.Tebrikler Emir Preldzic.Tabi ki Marko Tomas'ı da unutmamak gerekir.


FENERBAHÇE ÜLKER (97): Roko Ukic 9 (3 ribaund- 7 asist), Ömer Onan 14 (3 ribaund- 1 asist), Sarunas Jasikevicius 6 (1 ribaund- 3 asist), Kaya Peker 9 (3 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 11 (7 ribaund), Marko Tomas 20 (3 ribaund), Sean May (3 ribaund), Emir Preldzic 28 (8 ribaund- 3 asist)
ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE (83): Muratcan Güler 9 (9 ribaund- 2 asist), James Christopher 14 (3 ribaund- 5 asist), Gerrod Henderson 28 (4 ribaund- 3 asist), Bradley Buckman 22 (10 ribaund), Polat Kocaoğlu 10 (6 ribaund- 1 asist)

1.PERİYOT: 18-21
2.PERİYOT: 27-14
3.PERİYOT: 27-28
4.PERİYOT: 25-20

Altın Bidon'un Daimi Üyesinden Açıklamalar



"Barcelona bence dünyanın en iyi takımı ama ben Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho'yu çok beğeniyorum ve onun sayesinde Real'in önümüzdeki sene daha başarılı olacağına inanıyorum. Büyük takımların benimle ilgilenmesi gurur verici bir durum ama zaten ben de büyük bir takımda oynuyorum ve burada kalmak istiyorum."

Felipe Melo

Son senelerde insanlarda bir alışkanlık başladı.Herşeyi Barcelona ile karşılaştırıyorlar.Özellikle futbolcular Barcelona'ya iyi takım diyorlar ama oynamak istediği veya desteklediği takım farklı.bunun nedeni bence Barcelona'nın her oyuncu için uygun olmaması.Yani bir oyuncu ne kadar yıldız oyuncu olsa da Barcelona'nın futbol anlayışına uymuyorsa Barcelona'da barınamaz.O yüzden Barcelona futboluna uygun olmayan oyuncular oraya uygun olamamanın verdiği kıskançlıkla Barcelona'ya sürekli taş atıyorlar.Oyuncular tarafından bu tür açıklamalar geldikçe Barcelona'nın ne kadar büyük futbol anlayışına sahip olduğunu görüyorum.Altın Bidon yarışmalarında her zaman üst sıralarda kendisine yer bulan bir oyuncunun Juventus'ta kalmak istemesi de gayet doğal :)

Albert Park'taki İlk İki Antrenman Turları Sonuçları


2011 Formula 1 sezonu Albert Park'ta yapılan antrenman turlarıyla resmen başlamış oldu.İlk antrenman turlarında bu sene de şampiyonluk yolunda en büyük aday olan RedBull takımı ilk iki sırayı aldı.En hızlı tur 1.26.831lik derecesiyle Mark Webber'den geldi.İkinci sırayı ise 1.27.158lik derecesiyle Vettel aldı.İlk antrenman turlarında bu ikiliye yaklaşan olmadı.Alonso 1 saniye, Button ve Hamilton ise 1.6 saniye fark yedi.

İkinci antrenman turlarında ise ilk iki sırada bu sefer Mclarenler yer aldı.En hızlı tur 1.25.854lük derecesiyle Button'dan geldi.Takım arkadaşının arkasından 2. sırada yer aln Hamilton 1.25.986lık derece elde etti.İkinci antrenman turlarında takımlar birbirlerine çok yakın dereceler elde ettiler.Ferrari'den Alonso 1.26.001, Redbull'dan Vettel 1.26.014, Webber ise 1.26.283 tur zamanı yaparak ilk beş içerisinde yer aldılar.

Antrenman turları derecelerine baktığımızda Redbull bir adım önde görülüyor.Ama Mclaren'in sezon içinde yapacağı gelişmelerle şampiyonluğun en büyük adayı olacağını düşünüyorum.Şu an için Mclaren mücadeleci birr yapıya sahip ama şampiyonluk için yeterli değil.

Demirören Büyük Düşünüyor!!!


NTVSpor.net'te bu fotoğrafı görünce yok artık dedim.Beşiktaş Dünya Kulübü!!! olma yolunda ilerlerken Demirören Mourinho'yu getirmek için görüştü diye düşündüm.Ama sonra anlaşıldı ki Yıldırım Demirören tavsiye almış.Ya fotoğraf efsane olmuş.Yıldırım Demirören'deki yüz ifadesine bakar mısınız.Türkiye'de bulamadığı mutluluğu Mourinho sayesinde İspanya'da bulmuş gibi bakıyor :)

Bekir'in Emre Manyaklığı



"Emre Belözoğlu manyaklığı var bende, böyle fanatizm falan... Orta okuldayım o dönem. Maçını izledim. Çıkarken görmek istedim. Yüksek bir yerden bakıyorum. Acıkmışım, eve geç kalmışım, yine babadan fırça yiyeceğiz. Ama değer diyorum. Çıkmadılar, meğerse içeride bir sonraki maçı izliyorlarmış. Yıllar sonra aynı takımdayım. Bunu anlattım, şimdi bana hava yapıyor bazen. 'Bir zamanlar beni statta bekliyordun' diyor, 'Şimdi bize şey yapıyorsun' diyor."

Bekir İrtegün

Bekir Fenerbahçe Televizyon'undaki 1'e1 programında Emre'ye olan hayranlığı hakkında bunları söylemiş.

Galatasaray'a 1 Maç Ceza Verildi



Son dakikalarda atılan rakı şişesinin cezası açıklandı.Fenerbahçeli olarak verilen cezayı az bulabilirim.Geçmiş senelerde yaşanan olaylara bakarak.Ama ben bunun bir kenara koyularak o şişeyi atanın ceza alması ve hayatı boyunca bir daha statlara girememesinin sağlanmasını istiyorum.Eğer biz atanları cezalandırmazsak daha çok seyircisiz oynama cezaları görürüz.Bir yaratığın attığı şişeden dolayı bütün taraftarları zan altında bırakacak bir cezayı doğru bulmuyorum.Onun için Galatasaray'a verilen ceza az mı çok mu diye tartışılması ya da cezanın Trabzonspor maçında çekilecek olmasından dolayı şüpheyle bakmak doğru olmaz.Çünkü unutmayalım ki aynı statta Batuhan kardeşimizi yaralayan bir şişe de atılmıştı.O yüzden Fenerbahçe maçında Galatasaraylıların bilerek, isteyerek Trabzonspor maçının seyircisiz olması için o şişeyi attıkları aklıma mantıklı gelmiyor.O localarda oturan yaratıklardan hesap sormamız gerekiyor ki bu tür düşüncelerden kurtulalım ve istediğimiz maç izleme seviyesine ulaşalım.

Van Persie'nin İçi Hala Yanıyor



"Barcelonalı bütün oyuncular sahada yaşananlar hakkında dırdır yapıyor. Bu durum beni üzüyor. Bu biraz da İngiltere'de Chelseali oyuncuların yaptığına benziyor. Barcelona harika bir takım ama dırdır yapmayı ve her şeyden şikayet etmeyi bırakmalılar. Bu artık çok sinir bozucu bir hal aldı."

Van Persie


Yenilmeyi hazmetmek gerekir.Bükümediğin rakibinin elini öpmek gerekir.Saygı duymak gerekir.Kınıyoruz seni Van Persie.

24 Mart 2011 Perşembe

Abidal İyileşme Sürecinde



Barcelona Abidal'in sağlık durumuyla ilgili açıklama yapmış.Abidal'in ameliyattan sonra dinlenme sürecinde olduğu açıklandı.Durumunun iyiye gittiği ve 4 hafta içinde çalışmalara başlayacağı söylendi.Bu haber gerçekten sevindirici.hastalığını duyduğumuz andaki şaşkınlığımız giderek yerine mutluluğa bırakıyor.Az daha dayan Abidal.Seni aramızda görmek istiyoruz.O yüzden bir an kendini topla ve tekrardan formanı giy.Seninleyiz Abidal.

Steve Nash'ten Akıl Dersi



Bu pas gösteriyor ki sporda zekanı kullanman lazım.Çünkü o pozisyonda Steve Nash'in yerine başka bir oyuncu olsaydı büyük ihtimalle ya topu kaybederdi ya da mola almaya çalışırdı.Ama Steve Nash ne yapıyor?Arkadaşına pas atmayı düşünüyor.Soğukkanlılıkla birlikte aklını kullanarak yere düşerken pası veriyor.İşte bu tür oyuncular bu yüzden yıldız oyuncular.Her zaman oyunu akıllarında oynuyorlar.

2011 Formula 1 Sezonu Heyecanı Başlıyor



"2011 bizim için çok önemli. Geçtiğimiz sezonun rövanşını almamız gerekiyor. Takım olarak çok iyi durumdayız. Abu Dhabi'de neleri yanlış yaptığımızı uzun uzun tartıştık ve çok iyi çözümler elde ettik. Kendimi uzun yıllar şampiyon olacak kadar güçlü hissediyorum. Vettel'in bu sene zor bir sezon bekliyor."

Fernando Alonso

"Evet, biz sadece bir içecek markasıyız. Ferrari ve McLaren gibi motorsporlarında yıllardır mücadele etmiyoruz. Yeni kurulmuş bir ekip olmamıza rağmen, büyük başarılara imza attık. 2011 sezonu öncesinde de, köklü ekiplerle başa baş mücadele edebilecek güçteyiz. Hamilton bizi hesaba katmazsa hata yapar."

Mark Webber

Formula 1 sezonu bu hafta sonu başlıyor.İlk yarış Bahreyn'deki yarışın ertelenmesinden dolayı Albert Park'ta yapılacak.Heyecanla beklediğimiz 2011 Formula 1 sezonu öncesi iddialı söylemler, birbirlerine laf atmalar başladı.İlk olarak Hamilton Redbull için sadece içecek markasıdır diye laf attı.Hamilton!a cevap WEbber'den gelmiş.Webber resmen evet içecek markasıyız ama geçen sene yaptıklarımızı da unutma, yanımıza bile yaklaşamadınız der gibi.Haklılık payı var diye düşünüyorum.Ama Hamilton'u da anlamak gerekir.Mclaren aracının ne olacağı belli değil.Takım baskı altında olduğundan böyle bir çıkış yapmış.Doğal yani.Alonso ise yine umutlu açıklamalar yapmış.Hiç heveslenmesin.şampiyon ya Redbull'dan ya da Mclaren'den çıkacaktır.Kusura bakma Alonso.

23 Mart 2011 Çarşamba

Gözünü Seviyim Karışma Güiza



''O kadroyu bozmak da zor. Onlara büyük saygı duyuyorum. Ancak ben kendi adıma elimden gelenin en iyisini yapmaya, antrenmanlarda büyük bir özveriyle çalışmaya devam edeceğim. İnşallah ben de gelecek maçlarda süre alır ve şampiyonluğa giden bu yolda arkadaşlarıma yardımcı olabilirim.Özellikle fizik anlamında çok iyi olduğumuzu söyleyebilirim. Önümüzde Bursaspor maçı var ve biz o maçı da kazanarak galibiyet serisini devam ettirmek istiyoruz. Çok iyi bir çalışma ve arkadaşlık ortamımız var. Umarım Bursaspor karşısında da istediğimiz futbolu sahaya yansıtabiliriz.''

Daniel Güiza

Daniel Güiza sakatlığından dolayı uzun süre ortalıkta yoktu.İyileşti ve artık takımda kendisine yer verilmesini istiyor.Elbette her futbolcu takıma faydalı olmak ister ama Güiza lütfen sen forma forma diye ortalığı karıştırma.Hazır takım iyi gidiyor, galibiyet serisi yakalamışız, sen de çıkıp ben de oynamak istiyorum diyerek düzeni bozma.Senin oynayacağın zaman bellidir.Şampiyonluğu son haftaya kadar ilan ederiz.İşte o zaman sen de son hafta formanı giyer sahaya çıkarsın.Öbür türlü sakın ha oynayacağım diye tutturma.Daha unutamadık seni.

Mert Günok Sırasını Bekliyor





"Buralara gelmekle hedefler bitmiyor. Hedefler hiçbir zaman bitmiyor. Bir hedefe ulaşınca yenisini belirlemek gerekiyor. Ben Volkan Ağabey’le konuşurken de hep ona söylüyorum: ’Zamanı gelince bu kaleyi senden devralacağım’ diyorum. Umarım bu milli takım için de Fenerbahçe için de böyle olur. Takım içinde rekabetin olması, hem Fenerbahçe için hem de Milli Takım için daha iyi." 


Mert Günok


Fenerbahçe yıllardır kale konusunda sıkıntı çekmiyor.Öyle bir Türk serisi yakalandı ki....Engin İpekoğlu, Rüştü Reçber, Volkan Demirel ve Mert Günok.Volkan Babacan 2. kaleci olduğu zamanlarda bile hep Mert'ten söz ediliyordu.İleride Fenerbahçe kalesini koruyabilecek kapasitede diye.O yolda emin adımlarla ilerliyor.Serkan transfer edilmesine rağmen 2. kaleciliği bırakmıyor.Umarım hiçbir aksilik olmaz da Fenerbahçe'de süre gelen Türk kaleci serisi uzun yıllar daha devam eder.

Alves 2015'e Kadar Dedi



Sonunda beklediğim imzalar atıldı ve Alves 2015 yılına kadar Barcelona'da oynayacak.Bu habere 2 yönden sevindim.Birincisi Barcelona Alves'in kanattaki etkinliğini kolay kolay başka oyuncularda bulamaz.İkincisi eğer Alves imza atmasaydı büyük ihtimalle satılacaktı.Alves satıldığında sağ kanat için alternatiflerden biri de Gökhan Gönül olacaktı.Alves imzayı attıktan sonra derin bir nefes alabiliriz.En azından Gökhan Gönül'ü takip eden kulüpler bir eksilmiş oldu :)

Rakı Şişesini Atanlar Kim?



Şişe olayı Galatasaray yönetimi tarafından suçluların bulunması konusunda ağırdan mı alınıyor diye düşünmeye başladım.Statta birçok kamera bulunduğu söylenmesine rağmen ne hikmetse atanlar bulunamıyor.Acaba şişeyi atan loca sahibi olduğundan dolayı mı üstü kapatılmaya çalışılıyor.Nasıl olsa yaralanan olmadı diyerek.Galatasaray - Eskişehir maçında da Batuhan adlı küçük bir kardeşimiz yaralanmıştı ve Gaşatasaray yönetimi şişeyi atanı tespit ettiklerini söylemişti.Ama görülüyor ki tam olarak edememişler.Çünkü Eskişehir cephesi bugün yazılı açıklama yaptı ve yazılana göre şişe Eskişehir tarafından gelmemiş.


Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında Türk Telekom Arena stadında oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrasında,müsabaka esnasında sahaya atılan şişeler konusunun devamı olarak ,bazı yazılı ve görsel basında ''Eskişehirspor maçında da, Eskişehirspor'lu taraftarların atmış olduğu şişe ile minik bir taraftarda ağır yaralanmıştı'' gibi ifadeler kullanılmıştır.
Galatasaray ile Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında Türk Telekom Arena stadında oynadığımız maçta atılan şişenin,gerçekten bizim taraftarımızın bulunduğu tribünden atılmış olabileceği olasılığını değerlendirmek ve eğer bizim taraftarlarımızdan birisinin attığı tespit edilirse, atan kişinin bulunması ve en ağır şekilde cezalandırılması adına, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile temasa geçilmiş, ellerindeki görüntüler tarafımızdan da incelenmiştir. Ancak gelen görüntülerde, ne atılan şişeye, ne de şişeyi atan kişiye dair bir kanıta raslanmamıştır.
Kaldı ki Eskişehirspor taraftarları maça getirilmeden önce iki ayrı noktada aranmış, stad girişinde de çok sıkı şekilde tekrar aranmıştır. Bütün bu kontrollerden sonra,bir de son maçta atılan şişeleri de gözönüne alırsak,hala bu çirkin olaylarda, Eskişehirspor'umuzun ve bütün ülkenin takdir ettiği ve birçok konuda örnek aldığı taraftarımızın adının zikredilmesi tarafımızdan hoş karşılanmamaktadır.
Bu konunun kulüp olarak sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve haksız itham ve söylemlerin de karşısında duracağımızı,tüm kamuoyu ile paylaşırız.


Eskişehirspor Yönetim Kurulu

Eğer yazılı açıklama doğru ise, ki Emniyet bir şey bulamamış, o zaman Galatasaray yönetimi konuk taraftarların olduğu yerleri değil de kendi tribünleri izlemeye koyulsun.Hem Eskişehir maçında hem de Fenerbahçe maçında rakı şişeleri atılıyorsa ve atanlar bulunamıyorsa o zaman ben ilk başta da dediğim gibi Galatasaray Yönetimi'nin ağırdan alarak üstüne kapatmaya çalıştığını düşünürüm.Sonuçta şişeyi atan loca sahibiyse Yönetim kolay kolay belirleyemez gibi geliyor.Ama yapması gereken kim olursa olsun adam öldürmeye teşebbüs eden yaratıkları belirleyip emniyete bildirmesi gerekiyor.Eğer o şişe isabetli olsaydı Batuhan olayında gösterilen yeterli olmayan tepkinin çok daha fazlası gösterilecekti.Buna benzer olaylar bir kez daha yaşanmadan, illa tepkilerin yükselmesi beklenilmeden bu yaratıkların bulunması herkes için hayırlı olur.

Krampon Haberleri - 8



Balotelli'ye çok takılıyoruz ama hak ediyor resmen.Dzeko antrenmanda Balotelli taklidi yapmış.Bu videoyu izledikten sonra kramponda Balotelli ile ilgili yazıyı görünce paylaşmadan edemedim.Güzel yazılmış.


Teknik Direktör Mancini'nin 'Oyuna gir' talimatı verdiği Balotelli formasını çıkaramayınca Manchester City maçı 10 kişi tamamladı.

UEFA Kupası'nda attığı uçan tekme ile takımının elenmesine neden olan Manchester City'nin yaramaz çocuğu Mario Balotelli, ligde oynanan Chelsea karşılaşmasında yine takımını eksik bırakan isim oldu. Balotelli bu kez kırmızı kart görmeye fırsat bulamazken formasını giymeyi başaramadığı için oyuna giremedi.

Balotelli'nin forma ile olan amansız mücadelesinin 15 dakikalık özet görüntülerinin yayın hakkını ESPN televizyonu satın aldı. Bu görüntülerde formayı giyemeyen genç futbolcunun tribünden annesine defalarca seslendiği ve hatta formanın içine giydiği sweat-shirt'ün kollarını yukarda toplanmasın diye eliyle tuttuğu gözlendi.

2-0 Londra temsilcisinin kazandığı maç sonrası City'li oyuncular Chelsea mağlubiyetini Balotelli'nin yokluğununa bağlamadı. Kompany, "Mario sağolsun, 10 kişi olduğumuzu anlamadık bile. Maçtan sonra hocamız söyledi. Kendisi sayesinde 11'e 11 oynamayı unuttuk, zaten öyle zorluk çekeriz artık" diye konuştu. Takımın bir diğer oyuncusu Nigel De Jong ise, Balotelli'nin kemik yapısının forma giymesini zorlaştırdığını belirtti ve ekledi: "Değiştireceğiz artık"

Yok Artık Fenerbahçe Yönetimi !!!



Türkiye’de taraftar olmak başlı başına büyük bir zorluk iken bir de buna gönül verdiğiniz kulübün yönetim kurulunun aleyhte yaptığı uygulamalar dahil olunca iş iyice çığrından çıkıyor. Fenerbahçe yönetiminin bilet konusunda uyguladığı faiş fiyat politikası senelerdir sarı lacivert renklere gönül veren biz ve bizler gibi milyonları bıktırdı.

Bu konuda gerek bloglarda gerekse taraftar siteleri ve forumlarda dertler dile getirilmiş ve Sayın Yönetim Kurulumuz sezon başında kombine bilet fiyatlarına zam yapmayarak, kale arkası bilet fiyatlarını da 33 TL’ye çekerek Büyük Fenerbahçe’nin Büyük taraftarını mutlu etmişti.

Geçtiğimiz sezonun son maçında kendi evimizde Trabzonspor ile berabere kalarak şampiyonluğu kaybetmemize ve Avrupa kupalarına erken veda etmemize rağmen Fenerbahçe taraftarı olarak bizler, görevimizi fazlası ile yerine getirerek gerek futbol takımımıza gerekse de Erkek-Kadın Basketbol ve Voleybol takımlarımız başta olmak üzere Fenerbahçe armasının mücadele ettiği her branşta elimizden geldiği kadar kulübümüze maddi ve manevi destek vererek görevimizi yerine getirdik.

Ligin ilk yarısını 9 puan farkla ikinci sırada tamamlamamıza rağmen Fenerbahçe camiası olarak arzu edilen birlik ve beraberliği göstererek takımımıza her zamankinden daha çok güvendik ve daha çok destek verdik. Hem yönetim kurulumuzun, hem teknik ekibimizin, hem futbolcularımızın gösterdiği büyük özveri hem de taraftarların oluşturduğu ambiyans ile 9 puanlık farkı eriterek liderliği de ele geçirdik.

Her şey bu kadar güzel giderken Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun Bursaspor ile Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynayacağımız karşılaşmada kale arkası bilet fiyatlarını tekrar 44 TL’ye yükseltmesine her sene olduğu gibi bu senede anlam veremiyoruz. Takım içindeki prim sistemi nasıl belliyse bilet fiyatları da sezon başında belirleniyor. (Geçen sene FBTV’de Sayın Ali Koç ve Sayın Şekip Mosturoğlu bu konuyu böyle ifade etmişti.) Bilet fiyatları sadece derbi maç olarak kabul edilen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor maçlarında artıyor, bu da zaten Fenerbahçe taraftarı tarafından da kabul görüyordu.

Umuyoruz ki Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu, Bursaspor maçını da derbi statüsüne aldık gibisinden mesnetsiz bir açıklama yapmaz. Kaldı ki tekrar edilemeyen bir başarıyı tesadüf olarak kabul eden zihniyet, Bursaspor’un sadece bir kez şampiyon olduğunu hatırlayacaktır.

Ligde liderliğe yükselip iyi bir form grafiği yakalar yakalamaz kale arkası bilet fiyatlarına getirilen zam ise maalesef yönetim kurulumuzun fırsatçılığını akıllara getiriyor. Kötü günde bu takıma destek veren taraftarın iyi günlerde ödülü bu mu olacaktı ? Madem bir zam oranı uygun gördünüz bu zam neden sadece kale arkası tribünlerine yapıldı ? Kötü gidişe son verilmesinin ardından uygulamaya konulan bu uygulama adaletsiz ve fırsatçı bir görünüm yarattığı gibi sadece kale arkası tribünleri hedef alınarak yapıldığı için ayrıca ‘’ayrımcı’’ bir uygulamayı da beraberinde getirmiştir.

Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın baskılı ve etkili olmasındaki en büyük etken hiç kuşkusuz bu mabedi dolduran Fenerbahçe taraftarıdır. 90 dakika boyunca susmayan, sahaya görsellik katan ve tribün organizasyonlarının büyük bir kısmını başlatan tribünler de kale arkası tribünleridir. Bu tribünleri dolduranların çoğunluğunun öğrenci veya maddi bakımından orta ve alt gelirli taraftarlarımız olduğu da yıllardır bilinen bir gerçektir. Bugün bir öğrenci Fenerbahçe maçına gelmek istediği takdirde cebinden 70 – 80 TL civarında bir tutar vermek zorunda. Babasından veya annesinden aldığı harçlığı Fenerbahçe’ye harcayacak olan öğrencinin hafta içi okulda ne yiyeceği, arkadaşları ile neler yapabileceğini varın siz düşünün. Aynı şekilde asgari ücretle çalışan bir baba, eşini ve çocuğunu Fenerbahçe maçına götürmek istese sadece bilet fiyatı olarak cebinden 132 TL çıkartmak zorunda. Yani net maaşının neredeyse 1/4 ünü sadece bilet fiyatı olarak vermek zorunda. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar da göz önüne alındığında Yönetim Kurulumuzun sadece kale arkası bilet fiyatlarını yeniden 44 TL’ye yükseltmesini şiddetle kınadığımızın bilinmesini isteriz.

Eğer Galatasaray maçında rakibimizin yeni stadındaki hasarın giderilmesi için bir fatura çıkardıysanız biz bu faturayı son maçta kaçan 2 şampiyonluk ile fazlasıyla ödedik zaten … Bu travmaların ardından ayağa kalkabildiysek bunda hiç olmazsa %1 bile olsa bir payımız var ve bunun ödülü ayrımcı bir uygulama ile bilet fiyatlarına yapılan zam olmamalıydı.


                                      FENERBAHÇELİ BLOGGERLAR !

22 Mart 2011 Salı

Balotelli Şov



Bu anlar hangi kelimelerle anlatılır ki?

Ömer'in Kariyer Gecesi - 2



Ömer istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor.Bu gece oynanan ve farklı kazandıkları maçta Ömer 14 sayı ile kariyer rekorunu kırdı.Ömer'i kutluyoruz.Aynen devam...

Emre Baba Oldu



Emre bu sabah baba olma heyecanını yaşamış.Tuğba Belözoğlu bir erkek bebek dünyaya getirmiş.Belözoğlu çiftini kutlarız.İnşallah analı babalı büyür.

O Topu Oraya Atan Var ya

Krampon Haberleri - 7



Ligde bu sezon umduğunu değil bulduğunu yiyen Galatasaray yeni sezon hazırlıklarına şimdiden başladı. Adnan Polat'ın verdiği talimatlar doğrultusunda transfer komitesi savaşan, yırtıcı, başarıya aç oyuncuları kadroya katmak için harekete geçti.

Önceliği orta sahaya veren yönetim İtalya'dan gelen güzel haberlerle yeni sezon öncesi umut depoladı. Uzun çabalar sonrası Spartacus ve Crixus ikilisiyle anlaşan transfer komitesi sözcüsü Cemal Özgörkey, "Orta sahamızın durumu malum. Ayhan günah keçisi ilan edildi. Kişisel web sitesini görünce Barış'ı da zaten gönderme kararı aldık. Mustafa Sarp'ı nedendir bilinmez Pino istemiyor. Dolayısıyla orta sahayı güçlendirmemiz şarttı. Spartacus ve Crixus'un kalitesi ortada. Her ne kadar gelecek sezon çok büyük ihtimalle Avrupa'da oynamayacak olsak da bu ikili 'En büyük hayalimiz Galatasaray forması giymek, aslında herhangi bir şey giymek' diyerek teklifimize olumlu yaklaştı. Umarım sezon sonu bu iki kalite isim GS kadrosunda yer alacak" dedi.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Spartacus ve Crixus, "İkimizin de kalitesi ortada. Capua'da geleceğimiz vardı ancak Başkan Batiatus özel hayatımıza çok müdahale etmeye başlamıştı. Ayrılmaya karar verdik ve Galatasaray'ın teklifi geldi. Onların futbol stadının da "Arena" olması bizi ayrıca cezbediyor. Umarız gelecek sezon sarı-kırmızılı formayı giyer ve kanımızın son damlasına kadar mücadele ederiz" dediler.

Teknik Direktör için de arayışta olan yönetimin gündeminde ise bu ikilinin büyük saygı duyduğu Doctore Onemaus'un olduğu bildirildi. Ağır idmanları ve disiplinli yapısı ile tanınan Doctore'nin gelmesi halinde Kazım Kazım'ı kadroda düşünmediği öğrenildi.

Öte yandan Capua Kulübü Başkanı Batiatus'un Crixus ve Spartacus için Fenerbahçe'nin de kapısını çalarak savaşçıların fiyatını artırmaya çalıştığı, sarı lacivertli yöneticilerden gelen olumsuz yanıt üzerine Jüpiter ile ilgili bir takım sözler sarf ettiği belirtiliyor. Ayrıca Batiatus'un eşi Lucretia'nın Crixus'un satılmasına mani olmak için büyük çaba gösterdiği de gelen bilgiler arasında.

Skibbe İle Yollar Ayrıldı


Bundesliga'da ilk yarıyı 8 galibiyet, 2 beraberlik ve 7 yenilgi alarak 7.sırada tamamlayan ancak ikinci yarı itibariyle istediği puanları alamayarak küme düşme potasına hızla yaklaşan E.frankfurt'ta Skibbe ,le yollar ayrıldı.Aslında bu karar sürpriz oldu.Çünkü kulüp tarafından kulüp için ideal teknik adam olarak ilan edilen Skibbe ile sözleşme uzatılmıştı.Ayrıca bu hafta sonu oynanan maçı kazanmışlardı ve belki de yükselişe geçeceklerdi.Yönetim tam anlamıyla ne düşündü bilemiyorum ama Skibbe'nin yerine geleni düşününce şaşırmamak gerekir.Skibbe'nin yerine gelen C.Daum kulis yapmış olabilir.Daum'a hiçbir şekilde güvenmiyorum.Her ne kadar ikinci yarıda düşüş yaşasa da Skibbe takımın başında kalmalıydı.

Jens Lehmann'ın Dönüşü









Jens Lehmann Arsenal'e döndükten sonra Guardian güzel bir koleksiyon hazırlamış.Beğendiğim resimleri paylaştım.Daha fazlası için burayı tıklayın.

Özhan Canaydın'ı Saygıyla Anıyoruz



Özhan Canaydın'ı saygıyla anıyoruz.O'nun gibi insanlara ihtiyacımız olduğunu gördükçe aramızda olmayışına üzülmemek elde değil.Seni hiçbir zaman unutmayacağız.

Her Takım Bir Gün Barçalanacaktır



Shakhtarlı oyuncular kura çekimini izlerken rakiplerinin Barcelona olmasının ardından verdikleri tepki görülmeye değer.Eee ne demişler:"Her takım bir gün Barçalanacaktır"

Olin Edirne:78 - Fenerbahçe Ülker:83 (Emir Şov)



Maçı FB TV'den izleme şansı buldum.Epey zorlandığımız bir maçta önemli bir galibiyet aldık.Skor bir ara 64-71 olmasına rağmen mola sonrası iyi dönüş yapan Olin Edirne 72-71 öne geçmeyi de başardı.Ama basketbolcularımız gereken mücadeleyi gösterdiler ve maçı kazandılar.Maçı kazanmamızdan çok önemli olan bu sene performansında artış olan Emir'in triple double yapması idi.10 sayı, 15 ribaund, 10 asist ile oynayan Emir galibiyette önemli rol oynadı.Emir'i kutluyoruz.Aynen devam Emir.


SALON: Mimar Sinan
HAKEMLER: Mehmet Keseratar, Halil Baldemir , Uğur Özen

OLİN EDİRNE (78): Can Akın 15 (2 ribaund – 1 asist), Erdal Bibo 5 (6 ribaund), Vidas Ginevicius 5 (2 asist), Renaldas Seibutis 13 (4 asist), Caner Ercan 5 (1 asist), Predrag Samardjiski 9, Reha Öz 2 (2 asist), Seth Doliboa 13 (7 ribaund – 1 asist), Davud Kamer 11 (4 ribaund – 1 asist)

FENERBAHÇE ÜLKER (83): Roko Ukic 7 (2 ribaund – 4 asist), Ömer Onan 16 (3 ribaund – 2 asist), Darjus Lavrinovic 27 (8 ribaund), Sarunas Jasikevicius 7 (3 asist), Kaya Peker 8 (1 ribaund), Oğuz Savaş 6 (1 ribaund), Marko Tomas 2 (1 asist), Emir Preldzic 10 (15 ribaund – 10 asist)

1. PERİYOT: 22-25
2. PERİYOT: 16-17
3. PERİYOT: 23-25
4. PERİYOT: 17-16

Göz Teması Derken Vücut Teması Olmuş

21 Mart 2011 Pazartesi

O Şişeyi Atan Barbar Kim?



Galatasaray ile Eskişehirspor arasında oynanan maçta küçük bir kardeşimizin başına isabet eden şişenin ardından Galatasaray yönetimi görüntüleri inceleyip şişeyi atanı tespit ettiğini söylemişti.Aynı hassasiyeti bu olayda da göstermelerini bekliyorum.İddialara göre şişe locaların birinden atıldığı yönünde.Bu olay sadece iddaada kalmasın ve bir an önce o barbar insan bulunsun ve gereken ceza verilsin.İster Fenerli olsun isterse Galatasaraylı olsun.

Fenerbahçe Acıbadem Gönüllerde Şampiyon Oldu



Geçen sene dedik ki daha ilk dörtlü finalimizdi gelecek sezon elde ettiğimiz tecrübelerle birlikte şampiyonluğa uzanırız.Mehmet Ali Aydınlar elinden geldiğince takımı yıldızlarla donattı, başına da Brezilya'nın antrenörünü getirdi.Herşey beklenildiği gibi gitti ve takımımız dörtlü finale kaldı.Bunun üstüne bir de dörtlü finale İstanbul'un ev sahipliği yapacak olmasından sonra iyice şampiyonluk düşüncesi arttı ve taraftarlar tarafından dörtlü final heyecanla beklediler.Dörtlü finale geldiğimizde ilk aksaklığı yarı final eşleşmesinde yaşadık.Dörtlü finale kadaar hiç maç kaybetmeyen bir Türk takımı ile karşılaştık.Sporseverler  tarafından erken final olarak nitelendirildi.Çünkü bu eşleşmeden galip çıkanın şampiyon olacağına kesin gözüyle bakılıyordu.Vafıkbank ile oynanan maça iyi başladık ama ilk setten sonra yaptığımız hatalar bizi hep aksattı ve maçı kazanma yolunda engel oldu.Bu hatalar bize pahalıya patladı ve maçı kaybettik.Geçen sezondan itibaren sürekli şampiyonluktan bahsederek geçirdiğimiz koca bir sezonun ardından birşey elde edemedikve evimizde düzenlediğimiz dörtlü finalde amorti derecesinde olan üçüncülüğü kazanarak son noktayı koyduk.

Şimdi sürekli şampiyonluktan bahsettikten sonra gelen hayal kırıklığından dolayı takıma küstük mü?hayır tam aksine gurur duyduk.Biliyoruz ki bir zamanlar futbolda kötü giderken yüzümüzü sürekli güldüren Sarı Melekler oldu.O yüzden üçüncülük bizim için hayal kırıklığı olabilir ama bu hayal kırıklığının nedeni bu takımdan çok şey beklememizdi.Ne yapalım olmadıysa olmadı.Bu takıma inandıktan sonra bu sene seneye şampiyonluk gelir.Ama mutlaka gelir.O yüzden birazcık üzülsek de takımımızla Sarı Melekler ile gurur duymalıyız.Her zaman yanındayız Sarı Melekler.

Galatasaray:1 - Fenerbahçe:2 (Emin Adımlarla)



Bir kez daha görüldü ki derbilerde takımların son durumları hiç de önemli değil.Galatasaray Türk Telekom Arena'da ilk derbisini kazanmaya yakınken fotoğraftaki ikili yine yaptı yapacağını.Hasta olduğumdan maçı Levent Özçelik'in yanlı anlatımıyla radyodan dinledim.o yüzden oyun hakkında bir yorum yapamam ama şunu söyleyebilirim.Arena'dan kıl payı çıkmayı başardık.Ben ne kadar zaman zaman Alex'i eleştirsem de bu günlerde hakkını vermek gerekiyor.Alex ile ilgili düşüncelerim fazlasıyla değişmeyecektir ama bir süreliğine bu düüşncemi donduruyorum.Artık birkaç sezondur uzak kaldığımız şampiyonluk ünvanını alalım ve kulüp üzerindeki baskı biraz olsun azalsın.

Son olarak bu galibiyette emeği olan herkese teşekkür ederim.Derbiyi kazanma mutluluğunu bize yaşattıklarından dolayı, Arena'daki ilk derbiyi kazanarak tarihee geçmemizi sağladıklarından dolayı ve en önemlisi şampiyonluk yolunda emin bir şekilde ilerlediklerinden dolayı...Haydi şimdiki hedefimiz Bursaspor.Bu maçtan da galibiyetle ayrıldık mı yolu biraz daha kısaltmış oluruz.

18 Mart 2011 Cuma

Şampiyonlar Liginde Çeyrek Final ve Yarı Final Eşleşmeleri



Şampiyonlar Liginde çeyrek final eşleşmeleri belli oldu.Eşleşmelere göre yarı finalde Barcelona ve Real Madrid karşı karşıya gelebilir.Gerçekten Real madrid'e yazık oldu:) Artık bir dahaki sene bir daha uğraşırlar.Bunu bırakıp isterseniz eşleşmelere bakalım.



INTER/SCHALKE - CHELSEA/MANCHESTER UNITED
REAL MADRID/TOTTENHAM - BARCELONA/SHAKHTAR DONETSK

Eşleşmelere baktığımda her maç gerçekten büyük zevk verecektir.Hiçbir maç kolay olmayacaktır.Bir tarafta mucize yaratarak çıkan Inter, diğer tarafta ligte kötü gitmesine rağman şampiyonlar liginde iyi giden Schalke ve Raul faktörü; bir tarafta bir dönem düşüş yaşayıp şampiyonluk uzaklaşan ve şampiyonlar liginde son eşleşmede istenilen  performansı gösteremeyen Chelsea, diğer tarafta Alex Ferguson gibi bir teknik adama sahip Manchester United; bir tarafta Mourinho gibi kurt hocayı alarak her kulvarda şampiyon olmayı hedefleyen ama elinde Barcelona karşısında oynanacak kupa finali bir de şampiyonlar ligi kalan Real Madrid, diğer tarafta ilk kez katıldıkları şampiyonlar liginde iyi bir çizgi sergileyererk çeyrek finale çıkan Tottenham; bir tarafta oynadığı her kulvarda harikalar yaratan Dünya üzerindeki en büyük oyuncuya sahip olan Barcelona, diğer tarafta ülkemizde çokça dalga geçtiğimiz ama sonrasında Ukrayna'da göstermiş olduğu performansla, aldığı kupalarla değerini sonradan anladığımıız Lucescu'nun takımı Shakhtar Donetsk...

Herbir eşleşmeden ayrı bir hikaye çıkar.İlklere sahne olur, el clasico heyecanına giden yolu açar.yani bu 4 maçta herşey olabilir ama birşey kesin.O da heyecanın hiç bitmeyecek olması.Bir an önce bu heyecanlı maçları izlemek en hayırlısı olacaktır.

Ben Olsam Böyle Çıkardım

Football Fans Know Better

Muhtemelen verdiğim kadrolarda değişiklik olacaktır.Ama ben olsam böyle çıkardım.Sizin de 11lerinizi duymak isterim.

Gururlandır Bizleri Fenerbahçe Acıbadem



Artık 100m engellinin son 2 engelindeyiz.Bu zamana kadar engelleri hatasız ve formda geçerek ne kadar iddaalı olduğumuzu gösterdik.Şimdi sıra bu iki engelde sakinliğimizi koruyarak geçen sene alamadığımız ünvanı almak.Bu yönde takımımıza güveniyorum ve bunu başaracaklarına inanıyorum.Dörtlü Finalin İstanbul'da olmasını iyi değerlendirmemiz lazım.Bunun için de taraftara çok iş düşüyor.Her zamanki gibi takımımızı destekleyerek bu son iki engeli geçmede yardımcı olmaları gerekiyor.Haydi Fenerbahçe Acıbadem...Gururlandır bir kez daha bizleri...

Aptalsın Balotelli



"11'e 11 mücadele etseydik muhtemelen 2 ya da 3 gol atardık. Ancak bu tür maçlarda 10 kişi kalmak her zaman zordur. Aptalca bir kırmızı kart görerek, takımınızı yalnız bırakamazsınız.Sorun şu ki; Mario olağanüstü bir oyuncu olabileceğini düşünüyor. Ancak böyle aptalca bir hareket yaptığında, ona inanmak hem benim hem de takım için çok zor."

Roberto Mancini

Hakikaten ne büyük aptallık.Kritik bir maçta amatörce yapılan bu hareket Balotelli'nin ne kadar büyük! bir oyuncu olduğunu gösteriyor.Artık alışmamız gerekiyor galiba.Balotelli deyip geçmek gerekir.

Ömer'in Kariyer Gecesi



Ömer Aşık gece oynanan New jersey maçında 11 sayı, 16 ribaundluk performansıyla göz doldurdu.16 ribaund ile Ömer kariyer rekorunu kırdı.Maçı bölüm bölüm izlediğim için tam anlamıyla oyunu hakkında bir fikir yürütemem ama izlediğim dakikalarda kendisinden beklenildiği şekilde oynadı.Ama bir eksik yönü her maçta göze batıyor.O da topu aşağıya indirmesi.Topu aşağıya indirdiği vakit uzun olmasının, uzun kollarının olmasının avantajı yok oluyor.Videoda da fark edeceksiniz topu aşağıya indirdiği için basket yapmakta zorlanıyor.Bunları aşabilirse iyi bir gelecek kendisini bekliyor.Aynen devam Ömer.

17 Mart 2011 Perşembe

Takas Haberine Semih'in Tepkisi



Semih şok olduğunu söylemiş.Hakikaten kim şaşırmadı ki.Semih Boston'dan ayrılmaya daha da önemlisi şampiyonluk yüzüğü ihtimalinden ayrılmaya çok üzülmüş.Boşver Semih.Sen yeter ki çalış, kendini geliştir.Elbet şampiyonluk adaylarından biri seni takımın bir parçası yapacaktır.

Mehmet Okur Sezonu Kapattı


Mehmet Okur'un sezonu kapattığı açıklandı:Sebebi ise aşil tendonu sakatlığından bir an önce kurtulmak için göstermiş olduğu çaba vücudunun diğer bölgelerinde ağrılara neden olmuş.Ağrılar özellikle bel bölgesinde olunca iyice çekilmez olmuş ve takım da Mehmet'i dinlendirme kararı almışlar.Açıkçası bu habere sevindim.Çünkü Mehmet sakatlık süresince kaçırdığı zamanı geri kazanabilmek için çok çabaladı.Bu çabaları kendisine hiç de iyi şekilde dönmeyeceği bekleniyordu.Daha kötü sakatlıklar geçirebilirdi.Ama Mehmet'in oynama isteği ağır basınca beklenenden erken döndü biraz.Görülüyor ki erken dönmesi O'na fayda sağlamamış aksine vücudunda stres depolanmış.Şimdi Mehmet bir dahaki sezon başlangıcına kadar bir güzel dinlensin.Kendine iyi baksın ve hazır hale gelsin.Hiçbir şekilde kendisine zorlamasın.Önünde koca bir 5-6 ay var.Bu zaman içinde tamamen hazır olacaktır.Son olarak Mehmet Okur'a geçmiş olsun diyorum.Kendine iyi bak sen bize lazımsın.

Yönetimden Rekor Çağrısı



Sevgili Galatasaraylılar,

18 Mart 2011 Cuma akşamı Ali Sami Yen Spor Kompleksi TT Arena’da oynanacak olan derbi müsabakasında “bir spor stadyumunda tezahürat ile ulaşılan en yüksek ses rekoru”nu kırma denemesi, Guinness World Records tarafından Türkiye’ye gönderilen hakem heyeti tarafından resmi olarak ölçülecektir.

Guinness World Records’un resmi kayıtlarına göre, “bir spor stadyumunda tezahürat ile ulaşılan en yüksek ses rekoru”, 1 Ekim 2000 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Colorado eyaletindeki Denver Mile High Stadyumu’nda gerçekleşmiş, Denver Broncos ile New England Patroits arasında yapılan ulusal futbol ligi karşılaşmasında 128.7 desibel’e ulaşılmıştır.

Galatasaray olarak bir ilke daha imza atarak, Guinness Dünya Rekoru’na ulaşmak üzere, her zaman yanımızda olan camiamızın tüm üyelerini ve Galatasaray’ımızın büyük taraftarını bu rekor denemesine ve coşkusuna ortak olmaya çağırıyoruz.


Galatasaray Spor Kulübü

Galatasaray Yönetimi derbi için farklı hazırlıklar yapıyor.Rekor çağrısı bana göre taraftarın sadece takıma destek olması yönündeki bir istekten kaynaklanıyor.Yönetim biliyor ki olası bir puan kaybında tepkiler olacak ve bazı kişilerle olan ilişkiler bir kez daha gözden geçirelecek.O yüzden her ne kadar taraftar derbiye odaklanmış bir şekilde gelse de yönetim taraftarın 90 dakika takımını desteklemesini ve bu sayede derbiden 3 puanla ayrılmayı hedefliyor.Yönetimin bu çağrısı eleştirilebilir belki ama yönetim açıkça görülüyor ki kendisine gelecek olan tepkileri azaltmaya çalışıyor.Yani yönetimin tek umudu Galatasaray'ın kazanması.Yoksa işler daha da kızışacaktır.

Arsene Wenger İsyan Etti


Barcelona maçı sonrası, Arsenal'in teknik patronu Arsene Wenger, basın toplantısında Uefa'ya ateş püskürdü. Maç günü ve saatinin kendileri için büyük handikap oluşturduğunu belirten deneyimli teknik adam, "Biz burada çok genç oyuncularla çalışıyoruz. Hepsi, salı günlerini iple çekiyor. Kulüp binasında hep beraber oturup Papatyam'ı izliyoruz. Bunu defalarca belirttiğimiz halde Platini, bu konuda kılını kıpırdatmadı" diye konuştu. Sinirden montunu bile çıkartan teknik adam, "Eğer futbolun yazılı ve yazılı olmayan kuralları varsa, Arsenal saha dışında da bundan böyle oyunu kuralına göre oynamaya hazırdır" diye devam etti.

Arsene Wenger, "Hiç değilse devre arasında 15 dakika bakarız diye düşünürken, ilk yarının sonuna 5 dakika eklenmesiyle şoke olduk. Konsantrasyonumuz dağıldı ve o sırada golü yedik. Devre arasında televizyonu açtık ama reklama denk geldik. Bu yüzden hiç izleyemedik. İkinci yarı ise oyun koptu ve Şampiyonlar Ligi'ne veda ettik" dedi.

Van Persie ise yaptığı açıklamada, "Aklım sürekli Necati Usta'daydı. Bugün yenildik ve üzgünüz" diye konuştu. Hollandalı golcü, dizinin sonunu izlemek için kırmızı kart gördüğü iddialarına karşı ise yorum yapmaktan kaçındı.

KRAMPON

JaVale McGee Canavarlaştı



Bİraz önce istatistiklere bakınca 12 blok rakamını gördüm ve biraz şaşırdım.Çünkü son yıllarda çift haneli blok sayısını hatırlamıyorum.Olduysa da çok azdır.Bu yüzden bir araştırayım dedim ve şununla karşılaştım.Bir maçta en fazla blok yapanlar listesinde birinci sırada Shaq var.Shaq 1993 yılında 15 blok yapmış.Javale McGee ise yaptığı 12 blok ile listeye 7. sıradan giriş yaptı.Bir daha yapar mı emin değilim ama bu maçta yaptığı bloklara bakacak olursak özellikle Ömer'e yaptığı bloklar feci.Bir de Derrick Rose'a yaptığı 2 blok da görsel açıdan zirve yapmış.Ömer'e yaptığı bloklardan dolayı kızgın da olsam hakkını vermek lazım.Ama sakın bir daha Ömer'i bloklayayım deme.

Eski Kocaelispor'u İstiyoruz



"Ligde alttan veya üstten bakıyorsunuz aynı puanlar var. 6 puan yukarıda 4 puan aşağıda takım var. Yani her durum söz konusu olabilir. Takımımızın iyi olduğunu, hedefine ulaşacağını düşünüyorum.
Bundan sonra her maç bizim için final. Kazanırsak Play-off'a çıkarız, kaybedersek küme düşeriz bu kadar basit. Küme düşmemek için kalan 8 maçın en az 3'ünü, Play-off'a kalmamız için ise 6'sını kazanmamız lazım."


Rafet Kırgız (Kocaelispor Kulüp Başkanı)

Fethiyespor maçının 75 dakika izleme şansı buldum.Kocaelispor ilk golü yiyene kadar iyi oynuyordu ama Fethiyespor ilk kez tehlikeli geldiği pozisyonu gole çevirdi ve öne geçti.O dakikadan sonra Kocaelispor resmen dağıldı.Bu dağılma sonucunda da maç 4-0 bitti.Kocaelispor bu yenilgi ile ağır darbe aldı.Çünkü giderek küme düşme potasına yaklaşıyor.Evindeki Fethiyespor maçını kazanmak bu açıdan önemliydi ama olmadı.Şimdi bu hafta Pendik deplasmanı var.Umarım galibiyetle döner de küme düşme tehlikesi yaşamadan bu sezon biter.Playoff oynama şansından hiç bahsetmiyorum çünkü zor bir ihtimal.

NBA'deki Forma Yazım Hataları #2



Wilson Chandler



Andray Blatche



Zaza Pachulia



Jon Koncak