10 Eylül 2011 Cumartesi

2010'dan Neyimiz Farklı?Yarın Neleri İyi Yapmalıyız?


2010 Dünya Şampiyonası ile 2011 Avrupa Şampiyonası'nın istatistiklerine baktığımda çok da farklı olmadığı gördüm.Sadece hazırlık maçlarından başlayarak formsuz olmamızdan dolayı üçlük yüzdemiz baya düşmüş.Onun dışında diğer istatistikelr birbirine yakın değerlerde.

2010 Dünya BAsketbol Şampiyonaı'nda Milli Takımıımz %42.9 ile üçlük yüzdesinde takımlarda 1. sırada turnuvayı bitirmiş.Ortalama 23 denemenin 10unda başarılı olmuşuz.2011 Avrupa Basketbol Şampiyonası'na baktığımızda yaklaşık ortalama 18 denemenin 6sında sayı bulmuşuz.Bu oran ile 24 takım arasında 20. sıradayız.

Gelen yenilgilerle birlikte hatanın nerede olduğunu aramaya başlayanlara bu istatistik yardımcı olabilir diye düşünüyorum.Çünkü geçen sene üçlükleri iyi atıyorduk ve maç başına ortalama 80 sayı atıyorduk.Bu sene ise form düşüklüğü nedeniyle kötü bir yüzdeye sahibiz ve 70i zor buluyoruz.Savunmadaki gösterdiğimiz mücadele de meyvesini vermemeye başladı.

Yenilgiler alındıkça biz de bir alışkanlıktır hemen bir günah keçisi aramaya başlarız.bu turnuva sonrasında da sanki Orhun Ene zor dönemler geçirecek ve yıllardır gitmesini istediğimiz Tanvjevic geçen sene elde ettiği başarı nedeniyle takımın başına geçmesi için önerilecek ilk isim olacak.Tanjevic döneminde neler çektiğimizi unutanlar olabilir.Yakaladığı başarı insanları etkilemesin.Unutmayalım ki geçen seneki başarıda Tanjevic'in olduğu kadar Orhun Ene'nin de payı vardı.Tanjevic'in hastalığı sebebiyle şampiyonaya Orhun ene hazırlamıştı takımı.O yüzden Orhun Ene'yi bir anda harcamayalım.

Eğer Milliler yarınki Sırbistan maçını kazanırsa Orhun Ene elbette eleştirilmeyecektir.Gruplarda yapılan hatalar bir anda unutulacaktır.Olası Olimpiyat vizesi alınması ile Orhun Ene birden kahraman ilan edilecektir.Bunları yaşayacağımızdan eminim.Her şey kötü ile her şey çok iyi arasında ince bir çizgi var ve o ince çizginin üzerinde çok önemli Sırbistan maçı oynanacak.Duruma göre Orhun Ene medyada ya kötü oynattı ya da kahraman olarak anılacak.

Önümüzde Sırbistan maçı var.Kazanırsak büyük ihtimalle çeyrek finale çıkarız diye düşünüyorum.Peki Sırbistan'ı nasıl yeneriz?Geçen seneye bakmak gerekir.Belki son saniyede şans eseri bir turnike ile yenmiş olabiliriz ama maç boyunca maça ortak olmamızı sağlayan rakamları tekrardan yakalamak gerekiyor.

İlk olarak top kaybını minimuma indirmek gerekiyor.İkincisi ribaund üstünlüğünü sağlamak.Üçüncüsü üçlük yüzdesini yukarıya çekmek.Turnuvada şu ana kadar %30 civarında üçük atan Milliler Sırbistan maçında %40a çıkar mı bilinmez ama çıkmak zorunda olduklarını söylememiz gerekiyor.Serbest atışlara geldiğimizde ise en azından %65 ile atmamız gerekir.Eğer Milliler hücumda bu istitastikleri yakalarsa Sırbistan maçını kazanırız.Yok eğer düşük yüzde ile şut atarsak Sırbistan'ı 60 ile 70 araında tutsan bile kazanma şansın olmaz.Bunu Fransa ve Almanya maçlarında gördük.Millilermize güveniyoruz.Umarım maçı kazanaırız.Ama işimiz zor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder