28 Şubat 2012 Salı
6 Yıl Sonra Kaptan'ın Elinde Kupa Görmek...
Steven Gerrard'ı kupa kaldırırken görmeyeli uzun zaman olmuştu.En son 2006 yılında FA Cup finalinin kazanılmasından sonra görmüştük.6 sene sene sonra tekrardan bu sahneyi görmek Liverpoollu taraftarları sevindirmiştir diye düşünüyorum.Ligde ve Avrupa'da alınan kötü sonuçlar yıllardır üzüyordu ama en azından kupa kupadır diye düşünüp bu kupanın sevincini yaşamalı Liverpool cephesi.Moral açısından iyi bir kazanım oldu.Umarım bu moral lige de yansır ve üst sıraları zorlamaya başlar Liverpool.
Avrupa'da Deplasman Yüzdesi En Düşük Takım Fenerbahçe
Bu sezon olağanüstü dönemden geçen Fenerbahçe kırılgan yapısının faturasını çekmeye devam ediyor.Şükrü Saraçoğlu'nda oynanan maçlarda taraftarlarının da desteği ile oynadığı 13 maçın 11'ini kazanmasına rağmen aynı rakamları deplasmanda tutturamıyor.Öyle ki deplasmanda oynadığı son 12 maçta sadece iki galibiyeti var, dahası son 4 maçtır da sahadan boynu bükük ayrılıyor.Fenerbahçe evinde oynadığı maçların aksine çoşkusunu, mücadelesini kazanacak duruma getiremediğinden dolayı sıkıntılar yaşıyor.Aslında gol atma gibi bir sıkıntısı yok ama savunmayı tam anlamıyla oturtamadığı için kolay gol yemesinden dolayı maçlarda puan kaybı yaşaması kaçınılmaz oluyor.
Deplasmanlarda bu kadar zorlanırken, puan kayıpları yaşanırken Fenerbahçe'nin 2. sırada olması konuşulması gereken bir başka konu.Önceki yıllarda şampiyonluk için deplasmanda alınan puanların önemi konuşulurken, şampiyonluğu deplasmanlarda alınan puanlar belirlediği söylenirken bu sezonki bu görüntü gerçekten ilginç.Bazı şeylerin değiştiğini açıkca görebiliriz.Takımlar artık deplasmanda yenilmemek üzere oyunu kurguladıkları için böyle bir görüntü ile karşılaşmak sürpriz değil diye düşünüyorum.
Fenerbahçe'nin kötü deplasman karnesine rağmen 2. sırada yer almasından yola çıkarak diğer liglere göz atmak istedim.Diğer liglerde ilk ikide yer alan takımların performanlarına baktığımda Fenerbahçe en kötü yüzdeye sahip takımlardan biri durumda olduğunu gördüm.Fenerbahçe deplasmanda oynadığı maçların %33.3'ünü kazanma başarısı göstermiş.Avrupa'dan aynı yüzdeye sahip olan bir takım daha var.Avrupa Ligi'nde Trabzonspor'u eleyen PSV de Fenerbahçe gibi %33.3lük bir yüdeye sahip.
Fransa'da lig lideri Montpellier, Hollanda Ligi ikincisi AZ Alkmaar, Seria A'da lider Milan'ın arkasında yer alan Juventus ve La Liga'da Real Madrid ile arasında 10 puan fark olan Barcelona deplasmanda aynı başarı yüzdesine sahipler.Bu 4 takım deplasmanda oynadıkları maçların %41.7'sini kazanmışlar.Yüzde olarak %50'nin altında olsa da Juventus deplasmanda yenilgi yüzü görmemiş(5G-7B) bir takım olduğunu belirtmeliyim.Bundesliga'ya geldiğimizde lig ikincisi Bayern deplasmanda saydığım takımlardan daha iyi durumda ama O'nun da yüzdesi %50'nin altında.Bayern 11 maçta 5 galibiyet alarak %45.7 rakamı elde etmiş durumda.
Bu sonuçları kısaca değerlendirmek gerekirse diğer liglerde şampiyonluğa oynayan, ilk ikide yer alan takımların bu sezonki deplasman performanslarına bakacak olursak 7 takımın yüzdesi %50'nin altında gözüküyor.Elbette deplasman her takım için zordur, puan kaybı yaşama riski yüksektir ama deplasmanda alınan her puan da altın değerindedir.Yüzde olarak %50 ve üzeri iyi olarak değerlendirildiğinde %50 civarı da fena değildir ama %33 gibi yüzde sindirilebilecek bir yüzde değil.Bardağın boş tarafı böyle iken bir de olu tarafına bakalım.Sezon başından beri Fenerbahçe'de olanlara ve deplasmandaki %33lük yüzdeye rağmen hala ikinci sırada yer alması ve şampiyonluk şansını devam ettirmesi teknik ekibin büyük bir iş yaptığının göstergesidir diye düşünüyorum.
Kalan 6 maçla birlikte play offta deplasman görüntüsü değişirse Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olur.Şu anki duruma göre Galatasaray bir iki adım önde gözüküyor.Öyle gözüküyor ki Fenerbahçe'nin kaderini deplasman maçları belirleyecek.
27 Şubat 2012 Pazartesi
Keskin Dönüşüm Şart
Slovakya ile oynanacak maçın aday kadrosuna baktığımızda bazı şeylerin değişeceğini hissedebiliyoruz.Her seferinde gençleşmeyi öne sürsek de belki de ilk defa gençleşmeyi tam anlamıyla yapabilecek ve gençleri çok iyi tanıyan bir teknik adama sahibiz.Alt yaş gruplarında elde başarılarda önemli pay sahibi oyuncuları aday kadroda görmek mümkün.
En başta Nuri Şahin olmak üzere Caner Erkin, Selçuk İnan, Soner Aydoğdu isimleri Abdullah Avcı'nın çok iyi tanıdığı isimler.Bu isimleri yavaş yavaş milli takımın iskeletinde yer vermeye çalışacaktır.Bildiği, güvendiği isimlerle yola devam etmesini beklememiz son derece normal.Ama bir noktada eleştiriler var.Dönüşümün bu kadar keskin olması konusunda bazı kesimin endişeleri var.Dönüşümün keskin değil de adım adım sindire sindire gerçekleşmesi daha hayırlı olur diye düşünenler var.
Ben açıkcası öyle düşünmüyorum.Çünkü uzun zamandır gençleşme operasyonu adı altında hiçbir şey göremediğimizden dolayı keskin bir dönümüşün gerekli olduğunu düşünüyorum.Elbette Abdullah Avcı'nın kafasındaki kadro bu değil.Abdullah Avcı sadece gençlerden kimlerin formayı zorlayacağını görmek istiyor ki Abdullah Avcı'nın da son derece hakkı diye düşünüyorum.
Bari bu sefer işi teknik adama bırakalım da süreci sonucunda ne olacak hep beraber görelim.Daha ilk adımda karşı çıkarak, bu böyle olmaz diyerek bir yere varacağımız yok.Abdullah Avcı'ya da başarılar diliyoruö.Futbol şansı hep yanında olur inşallah.
25 Şubat 2012 Cumartesi
Avrupa Ligi'nde 3. Tur Eşleşmeleri
Metalist - Olympiakos
Sporting - Manchester City
Twente - Schalke
Standard Liege - Hannover
Valencia - PSV
AZ - Udinese
Atletico MAdrid - Beşiktaş
Manchester United - Athletic Bilbao
3. tur eşleşmeleri çok şey vaad ediyor.Bir eşleşme hariç diğerlerinde heyecan tavan yapacaktır diye düşünüyorum.Sporting sempatizanı olarak City'nin çıkmasına üzüldüm.Bir umut eler belki Sporting.
Her Yerinden Öpüyorum Mirsad
Futbolda bir zamanlar Tuncay'ın yaptığı görevi basketbolda Mirsad üstlenmiş durumda.Bunu elbette biliyoruz ama uzun zamandır sakat olduğu için aklımızdan Mirsad figürü kaybolmuştu.Tekrardan hatırlamamızı sağlayan ve Unics Kazan maçını kazanılmasında en büyük katkıyı veren Mirsad'a teşekkürler ediyorum.Senin gibi birkaç oyuncu olsaydı bu sezon böyle olmazdı.Yüreğine sağlık Mirsad.Delisin ama adam gibi adamsın.
Birilerinin Üzüntüsü Birilerinin Sevinci Oluyor
Chelsea'de durgunluk evresinden bataklık evresine geçen Torres'in bu durumu en çok Soldado ve Llorente'ye yaradı.İspanya Milli Takım Teknik Direktörü Del Bosque aday kadrosunu açıkladı ve Soldado ve Llorenteçağırılan oyuncular arasında.Llorente sürekli çağırılan bir oyuncu olsa da bu sezonki performansıyla formayı en çok hak eden oyuncular arasında yer alıyor.Soldado ise Torres ve David Villa'nın arkasında ezilen oyuncular kategorisinden Torres ve Villa'nın yokluğu ile birlikte kadroda kendisine yer bulan oyuncular kategorisine sıçramış durumda.Valencia'nın geçen sezondan bu yana oynadığı oyunda katkısı tahmin edilenden de fazla olan Soldado en sonunda hak ettiği formayı kapma şansı buldu.Yazın düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası'nda kadroda yer almak istiyorlarsa bu dönemi iyi geçirmek zorundalar.Özellikle Soldado bu kadar yaklaşmışken formayı sıkı sıkıya tutması gerekiyor.
Arshavin Herşeyin Başladığı Yerde
Euro 2008 öncesi performansını merakla beklediğim futbolcuların başında Arshavin geliyordu.Bir çıkışı söz konusu idi ve transfer dedikodularında adı sıkça geçiyordu.Açıkcası Fenerbahçe'de görmek istiyordum.Ama Euro 2008'de öyle bir performans sergiledi ki Arsenal'e uzanan bir yolculuğun içinde buldu kendisini.Arsenal'de iyi grafik sergilediği anlar oldu ama özellikle geçen sezondan itibaren ortalıkta yok gibiydi.Kendisindeki bu düşüş Arsenal'den ayrılmasına neden oldu.Arshavin artık futbola başladığı yerde Zenit'te mücadelesine devam edecek.Avrupa'nın gözdesi olduğu takımda bu sefer toparlanma evresini geçirecek.Eski Arshavin'i görmesek de en azından tat veren bir oyuncu olmasını diliyorum.
22 Şubat 2012 Çarşamba
Şanssızlığın Bu Kadarı
Futbolcuların ilginç sakatlandıkları anlar oldu ama Banega'nın sakatlanma olayı bana daha ilginç geldi.İlginçlikten daha çok şanssızlık söz konusu.Günlük hayatta bu tür olaylarla karşılaştığımızda güler geçeriz ama bir futbolcunun bu olay sonucunda ayak bileğini kırması ve futboldan uzaklaşması insanı üzüyor.Hele ki benim gibi Ever Banega ile FM bağı ile bağlı olanlar...Geçmiş olsun dostum.Umarım en kısa zamanda dönersin.
Temsilcilerimizin Avrupa'daki Kritik Maçları
Önce futbol ile başlayalım.Avrupa Ligi'nde deplasmanda Braga'yı 0-2 yenen Beşiktaş bu sefer rakibini evinde ağırlayacak.İlk maçtan avantajı bulunan Beşiktaş bir aksilik olmazsa avantajı koruyacak ve bir üst tura çıkacaktır diye düşünüyorum.
İlk maçta tecrübe eksikliğinden dolayı yenilen 2 gol sonrası turu zora sokan Trabzonspor Hollanda'da elinden geleni yapacaktır.Deplasmanda PSV'ye goller atmak her takımın yapacağı bir şey değildir ama neden olmasın diyoruz.Burak ve Olcan takımlarını oynatmayı başarırlarsa Trabzsonpsor istediği sonuçla dönebilir.
THY Eurolig'de bu hafta Türk derbisi yaşanacak.Gruptan çıkma şansı daha yüksek olan Galatasaray Medical PArk çıkma şansını zora sokan Anadolu Efes'i ağırlayacak.Kazanan gruptan çıkma şansını son maça taşıyacak.Ev sahibi avantajıyla Galatasaray Medical PArk önde gözüküyor.
Eurolig'deki bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe Ülker deplasmanda 5 sayı ile yenildiği Unics Kazan'ı ağırlayacak.İkili averajda öne geçebilmesi için 6 sayı farkla yenmesi gereken Fenerbahçe Ülker şayet kaybettiği takdirde Eurolig macerası sona erecek.Bu kritik maçta Fenerbahçe Ülker'e başarılar diliyorum.
20 Şubat 2012 Pazartesi
Ersan Ribaund Canavarı Kesildi
Gece oynanan Milwaukee Bucks - New Jersey maçında Ersan İlyasova kariyerinin en iyi maçını oynadı.Aldığı 25 ribaund ile NBA tarihinde kendisine yer bulmuş oldu.Bir maçta alınan en çok ribaund sayısında 63. sıraya yerleşti.20 üstündeki ribaund sayılarına nadir rastlarız.Başarısından dolayı kendisini kutluyoruz.
Granada'yı Etkili Bir Kasırga Bekliyor
İspanya'da merakla takip ettiğim takımlardan biri olan Granada evinde Real Sociedad'ı 4-1 yenerek hem bir nefes almış oldu hem de rakibinin üstüne çıkmış oldu.La Liga son yıllarda heyecanlı bir hal almaya başladı.Şampiyonluk yarışından bahsetmiyorum.Özellikle geçen sene birçok takımın düşme ihtimalinin olması ligin son haftasında heyecanın yavan yapmasına neden olmuştu.Bu sene de o yolda ilerliyoruz.Ligin 4. A.Bilbao ile 18. Racing arasında sadece 10 puan fark var.Her takımın her takımı yenebildiği için puan farkı bu kadar az durumda.Kalbürüstü takımları bir kenara koyduğunuzda diğer takımlar her hafta final maçı oynuyorlar.
Granada bu hafta Osasuna ile oynadıktan kritik bir viraja giriyor.Oradan az hasarla çıkmayı başarırsa ligde kalabilir diye düşünüyorum.Ama dediğim gibi Valencia, A.Madrid, S.Gijon, Barcelona ve Sevilla'dan oluşan kasırgayı göğüslemek zorundalar.İşleri çok zor ama imkansız.
Samsunspor Direniyor
Samsunpor deplasmanda ligin dibine demir atan Ankaragücü'nü 0-3 yenerek ligde kalma umutlarını koruması bildi.Ligin başındaki handikapına rağmen biraz toparlanması ve rakiplerinin de yardımıyla şu an diğer takımlar kadar kalma şansı var.Eğer bir sürpriz olmaz ise Karabük, Gaziantepspor, Manisaspor ve Samsunspor arasında geçmesi muhtemel mücadele heyecanlı geçeceğe benziyor.Samsunspor bu hafta evinde Bursaspor'dan puan almayı başarırsa şansını iyice arttıracaktır.Maçı kaybetmesi durumunda ise rakiplerinin aldığı sonuçlar Samsunspor'un durumunu belirleyecektir.Bakalım yıllar sonra çıktıkları ligde kalmayı başarabilecek mi?
Kalan maçlar;
Bursaspor, Antalyaspor(D), Gaziantepspor, Kayserispor(D), Mersin, Beşiktaş(D), Sivasspor...
19 Şubat 2012 Pazar
Etik Kavramı Yok Sayılıyor
Pazarlıkların tavan yaptığı TFF Başkanlık seçiminde son haber Yıldırım Demirören'den geldi.Başkanlığa gönlü olduğunu bildiğimiz Yıldırım Demirören'in gerekli desteği aldığı takdirde başkanlık koltuğuna oturacağını düşünüyorum.Her birey gibi Yıldırım Demirören'in de başkan olma hakkı vardır ama şike soruşturmasında adı geçen bir takımın başkanı aday olursa o noktada etik kavramı üzerinde konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.Umarım aday olmaz ama öyle gözüküyor ki pazarlıklar sonucunda en güçlü aday Yıldırım Demirören gibi gözüküyor.
18 Şubat 2012 Cumartesi
Gol Atma Serisi 21'e Çıktı
Birkaç sene önce zirveye oynayan ama daha sonra keskin düşüş yaşayan Sivasspor bu sezon farklı bir görüntü içerisinde.Rıza Çalımbay yönetimindeki Sivasspor Fenerbahçe maçı öncesi ligin 45 golle en çok gol atan 3. takımı durumunda ve üst üste 20 maçtır gol atmayı başarıyorlar.Fenerbahçe maçında da gol attıklarını düşününce gol atma serisi 21'e çıkmış durumda.Gerçekten alkışlanması gereken bir performans.Sezon başında kendilerini buralarda bulacaklarını tahmin etmiyorlardır ama süreç Sivasspor'u bu noktaya getirdi.Gençlerbirliği ile Sivasspor bu sezonun çıkış yapan takımları seçilecektir diye düşünüyorum.
Torres Erimeye Devam Ediyor
Chelsea'de Torres artık can sıkmaya başladı.En son ne zaman gol attı kendisi bile unutmuştur diye düşünüyorum.Ben hatırlatıyım.En son 19 Ekim'de Genk'e 2 gol atmış Torres.Bu günden bu yana daha golü yok.Golü bırak artık pozisyonlara da girmeyi başaramıyor.Röportajlarda sürekli mutlu olduğunu ve gol atmak için elinden geleni yaptığını söylüyor ama sahaya baktığımızda silik bir görüntü çiziyor.Liverpool yıllarını arıyordur diye düşünüyorum.Belki de Liverpool'daki yıllarına bir daha dönemeyecek ve hayatı boyunca pişmanlık duyacak.Yetenekleri olan böyle bir oyuncunun göz göre göre erimesi bir futbolsever olarak beni üzüyor.Her ne kadar Liverpool'a yanlış yapsa da...
Jose Mourinho Sesleri Başladıysa...
Fa Cup mücadelesine Chelsea Birmingham'ı ağırlıyor ve ilk yarı itibariyle 0-1 geride.Oyun anlamında hiçbir şey sergilemeyen Chelsea nasıl gol bulacak bilemiyorum.David Luiz'in serbest vuruşu ve penaltı dışında yani duran toplar dışında pozisyonu yok Chelsea'nin.Maçla ilgili daha önemlisi Chelsea taraftarlarının "Jose Mourinho" diye bağırmasıydı.Yanlış duymadıysam Real taraftarlarının tezahüratını yaptılar.Jose Mourinho çağrılmaya veya dillendirilmeye başlandıysa Andre Villas Boas'a yol göründü demektir.Şansı sonuna kadar hak ediyor ama bakalım patron ne yapacak?
17 Şubat 2012 Cuma
Mehmet Topal Golle Döndü
Avrupa Ligi'ndeki temsilcilerimizden Mehmet Topal Stoke City karşısında attığı gol ile takımının deplasmandan avantajlı dönmesini sağladı.Yaşadığı sakatlıktan sonra bu gol kendisine oldukça moral vermiştir.Kendisini kutluyorum.Umarım böyle gollerini duymaya devam ederiz.
Yaya Toureli City Kazanmasını Bildi
Geçen sezonun şampiyonu olan Porto evinde ağırladığı Manchester City'e 1-2 yenilerek turu zora sokmuş oldu.Andre Villas Boas ve Falcao'nun takımdan ayrılması ile bu sezon takımın dengesi bozulmaıyla önce şampiyonlar liginden elendiler, şimdi ise Avrupa Ligi'nden elenecekler gibi duruyor.Bir hıca ve bir oyuncu bir takımı ne kadar değiştirebilir bunu görmüş olduk.
City takımı ise yıllar sonra Arap sermayesinin yardımıyla istediği yerlere yavaş yavaş geliyor diye düşünüyorum.Kurmuş olduğu kadro ile hem ligde hem de avrupada favoriler arasında kendisine yer bulan City Porto maçında geriye düşmesine rağmen kazanmasını bildi ve bir üst çıktı diyebiliriz.City'de bir oyuncuya dikkat çekmek istiyorum.Barcelona'da forma şansı bulamadığı için ayrılmak isteyen ve City'e gelen Yaya Toure bu takım için ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi.Biz hep O'nu defansif orta saha diye biliriz ama kendisi sık sık ileriye giderek skora katkı yapmaktan da geri durmuyor.Dün Agüero'ya attırdığı golde buna bir örnek.Yaya Toure'nin bu performansını izleyince Barcelona tarafı pişmanlık duyuyor mudur merak ediyorum.Hele ki şu günlerde sıkça arıyorlar diye düşünüyorum.
Biri Bana Bu Durumu Açıklasın?
Hakikaten bazen öyle olaylar oluyor ki anlamak mümkün değil.Sakaryaspor yönetimi Şaban Yıldırım'ın katıldığı programa bağlanarak Şaban Yıldırım'ın kovulduğunu açıkladı.Daha sonra yok bu böyle olmadı deyip Şaban Yıldırım'ı tekrardan getirdiler.Şimdi ise asıl böyle hiç olmadı deyip Şaban Yıldırım'ı bir kez daha kovdular.Bu nasıl bir düşünce yapısıdır anlamıyorum.Halbuki Şaban Yıldırım kaybedilen son maç sonrasında mücadelelerinin devam edeceğini ve bırakıp gitme gibi bir düşüncesinin olmadığını söylemişti.Ama birkaç gün sonra ayrıldığı haberini alıyoruz.Peki yerine kim geliyor?Düşme korkusu yaşayan takımların vazgeçilmez ismi olan Yılmaz Vural.Şunu samimi bir şekilde söylemeliyim ki Yılmaz Vural önderliğinde ligde kalmaktansa Şaban Yıldırım önderliğinde düşmeyi tercih ederim.Söylemek istediğim kesinlikle Yılmaz Vural ile alakası yok.Tamamen değerlerimize sahip çıkmaktan bahsediyorum.
Manu Deplasmanda Faturayı Kesti
Avrupa Ligi'nin güzel eşleşmelerinden olan Ajax - Manchester United eşleşmesinde ilk maçı Manchester United deplasmanda 0-2 kazanarak büyük avantaj elde etti.Manchester United'in Avrupa Ligi'ne gitmedi sonrasında takımın psikolojik olarak çöktüğü ve Avrupa Liglerinde maçlara konsantre olmakta zorlanacakları söyleniyordu.Açıckası ben de aynı fikirdeydim ama karşılarında Ajax'ı bulunca ister istemez Avrupa Ligi'ne odaklandılar ve meyvesini de aldılar.
Ajax tarafına gelirsek ligde oynadıkları son 4 maçın sadece 3'ünü kazanmışlardı ve zirve yarışında giderek uzaklaşmışlardı.Üstüne bir de bu yenilgi eklenince Ajax için bu sezon kabus oldu diyebiliriz.Avrupa Ligi macerası sona erdi gibi gözüküyor.Lig desen ne olacağı belli değil.Ajax bir anda gelecek sezon Avrupa'nın dışında bulabilir kendini.Dikkat etmesi gerekiyor.
16 Şubat 2012 Perşembe
NBA'de Jeremy Lin Rüzgarı
NBA'de son günlerde konuşulan tek bir isim var.O da Jeremy Lin.New York Knicks'te oyuncu sıkıntısından dolayı şans bulan Lin öyle bir performans sergiliyor ki adını tüm dünyaya duyurmuş durumda.New Jersey maçıyla birlikte dakikaları artan Lin takımını sırtlayan oyuncu pozisyonunda şu an.Sırasıyla 25, 28, 23, 38, 20, 27, 10 sayı atarak takımın 7 maçlık bir seri yakalamasını sağladı.Bu performans nereye kadar devam edecek merak konusu ama en azından kendisinden bahsettiren bir oyuncu haline geldi.En azından taraftarlar bu gece Lin ne yapmış diye takip edecekler.Yıldız seviyesine çıkmayı başaramasa bile performansı merak edilen oyuncu olmak da bir şeydir diye düşünüyorum.Şu ana kadar hiçbir maçını izlemedim ama en kısada zamanda izlemeyi planlıyorum.
Milan İşi Bitirdi
Dün gecenin merakla beklenen maçında Milan evinde ağırladığı Arsenal'i 4-0 yenerek çeyrek finale merhaba dedi.Boateng, Robinho ve Ibrahimovic gollerin sahipleriydi.Açıkcası ben bu kadar büyük fark beklemiyordum.Arsenal beni oldukça şaşırttı.Arsene Wenger ne kadar büyük teknik adam olursa olsun maalesef bir sezon daha kupasız geçecek gibi duruyor.Felsefe bakımından takdir edilse de kupalar kazanılmadığı sürece elindeki yıldızları veya yıldız adayları tutmak oldukça zorlaşacaktır.Arsenal'e geçmiş olsun diyelim.Milan'a ise yolun açık olsun demek gerekiyor.
Trabzonspor Ne Yapacağını Bilir
Salı günü Beşiktaş'ın kazanması sonrasında sıra Trabzonspor'a geldi.Hollando futbolunun önemli takımlarından PSV ile karşılaşacak olan Trabzonspor'dan iyi bir netice bekliyorum.Şampiyonlar Ligi'ndeki savunma anlayışının yanında Olcan ve Burak'ı iyi şekilde kullanırsa sahadan yüzümüz gülerek ayrılmamak için bir neden yok.Trabzonspor'a PSVkarşısında başarılar diliyorum.
Önemli maç öncesi nostalji yapalım ve Aston Villa ile oynanan iki maçın görüntüsünü paylaşalım.
İlk maç...
Rövanş maçı...
15 Şubat 2012 Çarşamba
Suarez'i Harcamak Yanlış Olur
Patrice Evra'ya ırkçı söylemde bulunduğu için ceza alan Luis Suarez geçen günlerde oynanan Manchester United - Liverpool maçında Evra'nın elini sıkmadığı için eleştirilere maruz kalmıştı.Evra da bu duruma bozulmuştu.Suarez maçtan sonra yaptığı bu hareketten dolayı özür dilediğini açıklamıştı.Bu konuyla ilgili son günlerde bir iddia dolaşıyor.Liverpool sermayesini yaratanlar Suarez'in bu hareketinden oldukça rahatsızlarmış ve Liverpool markasına zarar verdiğini ileri sürmüşler.Bu anlamda Luis Suarez ile yolların ayrılması istenmiş.Bu tarz haberler doğru mudur bilemiyorum ama eğer Liverpool Suarez'i gönderirse son yıllarda yapılan en büyük hatayı yapmış olur.Luis Suarez'in hareketinde haklılık görmeyebilirsiniz ama takımdan gönderecek kadar da büyük bir olay değildi bana göre.Kendince haksızlığa uğradığını düşündüğü için el sıkmayı reddetmiş olduğunu düşünüyorum.Dalglish maçtan önce Suarez ile konuştuğunu ve Evra'nın elini sıkması konusunda anlaştıklarını söylemişti.Ama işte o an geldiğinde biri dürtüp el sıkma demiş olacak ki Suarez eli uzatmadı.
Kısaca şunu söylemek istiyorum.Suarez bir hata yapmıştır ve cezasını çekmiştir.Üstüne bir de çocukca davranmıştır ve özürünü dilemiştir.Irkçı söylemde bulunduğu için zarar görmeyen marka değeri el sıkmama olayında neden zarar görsün?O yüzden sermaye sahiplerinin gazına gelip Suarez'den vazgeçmek hata olur diye düşünüyorum.Umarım bu hata yapılmaz.
Geriye Ne Kaldı? # Anadolu Efes:82 - Fenerbahçe Ülker:69
Türkiye Kupası gitti, Beko Baketbol Ligi sıkıntılı, Avrupa sallantıda...Bu sezon hakkında ne yorum yapılabilir ki?Yapabilecek olan varsa yapsın.Çünkü artık ben söyleyecek bir laf bulabileceğimi sanmıyorum.Sezon sonunda gerekli adımlar atılacaktır ama bu sezon gitti diyebiliriz.Özellikle F4'un İstanbul'da yapılacağını düşünürsek...
ANADOLU EFES (82): Tarance Kinsey 3 (1 ribaund- 2 asist), Kerem Tunçeri 3 (3 ribaund- 7 asist), Cenk Akyol 2 (3 ribaund), Esteban Batista 25 (3 ribaund- 1 asist), Dusko Savanovic 13 (6 ribaund- 1 asist), Sinan Güler 19 (2 ribaund- 3 asist), Oliver Lafeyette 13 (2 ribaund- 2 asist), Gökhan Şirin, Stanko Barac 4 (2 ribaund)
FENERBAHÇE ÜLKER (69): Roko Ukic 4 (1 ribaund- 5 asist), Mirsad Türkcan 2 (3 ribaund- 3 asist), Engin Atsür 8 (1 asist), Gasper Vidmar 19 (11 ribaund), Kaya Peker 6 (4 ribaund- 1 asist), James Gist (1 ribaund), Oğuz Savaş 6 (3 ribaund), Hakan Demirel 13, Bojan Bogdonovic 6 (2 ribaund), Emir Preldzic 5 (5 ribaund- 6 asist)
1.PERİYOT: 24-14
2.PERİYOT: 15-24
3.PERİYOT: 22-17
4.PERİYOT: 21-14
Messi Katkı Yaparsa Barcelona Kazanıyor
Barcelona Osasuna yenilgisi sonrasında ne yapacağı merak edilen maçta deplasmanda Bayern Leverkusen'i 1-3 yenerek büyük ihtimalle turu geçti.Alexis Sanchez'in iki gol attığı maçta Barcelona'nın diğer golü Messi'den geldi.Barcelona her zamanki gibi topu kimseye bırakmadı ama deplasmanlarda yaşadığı pozisyon sıkıntısını yine yaşadı.Buldukları pozisyonları iyi değerlendirmeleri sonucu galip gelmeyi başardılar.
Messi ile ilgili birkaç rakam vermek istiyorum.Messi'nin gol atmadığı veya asist yapmadığı 9 maçın sadece 2'sini kazanmış Barcelona.Gol attığı veya asist yaptığı 26 maçtan 22'sinde yüzü gülerek ayrılmış Messi ve Barcelona.Buradan da anlaşılıyor ki Messi skora katkı yaptığı zaman Barcelona kazanmasını biliyor.Takıma böyle etki eden başka bir oyuncu var mıdır bilemiyorum.Herhalde Ronaldo da böyle bir istatistiğe sahiptir diye düşünüyorum.Kısacası Messi skora değiştirdi mi arkana yaslan ve o maçı rahat rahat izle.
Fernandes Önderlik Yaptı Beşiktaş Rahatladı
Avrupa Ligi'nde Beşiktaş deplasmanda 10 kişi kalan Braga karşısında Fernandes'in ikramlarıyla 0-2 yenerek ikinci maç öncesi büyük avantaj sağladı.Goller Sivok ve Simao'dan geldi.İlk gole baktığımızda artık klasikleşen bir hal aldı.Fernandes'in ortası ve Sivok'un kafa vuruşu...Sivok bu sezon resmi maçlarda 7 gol atmış, attığı 4 golün pasını Fernandes'den almış.Duran toplarda gerçekten etkili bir ikili oldular.
Maç öncesi Carvalhal'in çıkardığı 11 hakkında bir şüphem vardı ama maç başladıktan sonra şüphelerim kalkmış oldu.Önceliğini Braga'nın tehlikeli ataklarını durdurmaya veren Carvalhal ileride Simao ve Quaresma ile etkili olmayı hedefledi.Braga ilk dakikalarda Beşiktaş üzerinde baskı yaratmaya çalışsa da Beşiktaş'ın savunma anlamında iyi performans göstermesi sebebiyle etkili olamadılar.Beşiktaş dengeyi kurmasının üzerine bir de Braga 10 kişi kalınca her şey daha kolay oldu.Fernandez'in önderliğinde, Ernst'in kesiciliğinde Beşiktaş iyi bir görüntü çizdi ve Fernandez'in güzel iki pasıyla golleri buldu.
İnönü'de oynanacak olan maç Beşiktaş için daha kolay geçecektir.Çünkü dün gördük ki savunma anlamında gayet başarılılar.Quaresma ve Simao taraftarlarının önünde performanslarını arttıracağını düşünürsek Beşiktaş turu geçecektir.umarım bir aksilik olmaz ve Avrupa'da bit Türk takımını izlemeye devam ederiz.
14 Şubat 2012 Salı
Beşiktaş'ın 11'i
Beşiktaş'ın 11'i: Cenk, İbrahim, Sivok, Egemen, Tanju, Ernst, Necip, Veli, Fernandes, Simao, Quaresma...
Orta sahayı kalabalık tutup Quaresma ve Simao ile atak yapmaya çalışacak Beşiktaş.Yeterli olur mu maçta göreceğiz ama fazla savunma takımı olmuş gibi geliyor bana.
O Sakaryaspor'u Görmek İstiyorum
Bir zamanlar el üstünde tutulan takımlar arasında kendisine yer bulan Sakaryaspor bu sezon Bank Asya'ya veda etmekle karşı karşıya.1988 yılında Türkiye Kupası'nı alan ve ertesi sezon ülkemizi Avrupa'da temsil eden Sakaryaspor'un şu anki halini gördüğümde içim parçalanıyor.Yukarıdaki kadroya bakıp vay be dememek elde değil.İlk etapta seçebildiklerim Oğuz, Hakan Şükür, Engin İpek ve Turhan...Bu kadro Türkiye Kupası'nı kazanarak Avrupa macerasına atılmıştı.İlk turda Békéscsabai ESSC takımını eledi ve ikinci turda Eintracht Frankfurt'un rakibi oldu.3-1 ve 3-0 lık sonuçlarla daha ileriye gidemedi Sakaryaspor.
Şimdiki haline bakıyoruz hakikaten üzülüyorum.2006/2007 sezonunda ligden düştükten sonra 2 sezon Bank Asya'da mücadele etti.Daha sonra bir alt kümeye düşerek 2 sezon da orada mücadelesine devam etti.Bu sezon ise Bank Asya'ya tekrar çıktı ve şu anda 17 puan ile küme düşme potası içerisinde.
Sakaryaspor'a saygım o kadar büyük ki Gebzespor ile karşılaştıklarında sırf Sakaryaspor'u izlemek için maça gittiğimi bilirim.Çünkü büyüklerimizden bizlere Sakaryaspor'un ne kadar büyük bir kulüp olduğu anlatılırdı.Fenerbahçeli olduğumdan dolayı Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, Engin İpek, Turhan Sofuoğlu, Şenol Çorlu söz konusu olduğunda ucu hep Sakaryaspor'a değerdi.Hafızamda hep büyük takım diye yer edindiğinden dolayı bir başka duygu beslerim Sakaryaspor'a.
Aralarında Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti gibi bir rekabet bulunan Kocaelispor ile Sakaryaspor'a baktığımda yaşadıkları o kadar benzer ki.Güzel şehirler olmasına rağmen, en önemlisi fuybol şehirleri olmasına rağmen, köklü futbol geçmişleri olmasına rağmen kimsenin bu iki güzide takımlarımıza sahip çıkmaması beni inanılmaz çıldırtıyor.Göz göre göre takımlarımızın erimesine nasıl göz yumuyoruz anlam veremiyorum.Süper Ligde Sakaryaspor ve Kocaelispor'un olduğunu bir düşünsenize.Ortaya koyacakları mücadele ile sahalarında oynadıkları maçlardaki ambians ile lige neler katabileceğini bir düşünün.
Eğer birileri çıkıp bu durumu pozitife çevirmez ise sadece kulüplerimiz kaybetmez.Ülke futbolumuz kaybeder diyebilirim.Hani marka değeri diye ortada dolaşanlar biraz olsun köklü takımlarımızın durumları ile uğraşsalar söz ettikleri marka değerini katlarlar ama o kadar gözleri dönmüş ki farkında değiller veya umursamıyorlar.İsyanım çok büyük ama elimden ancak bunları dile getirmek geliyor.Lütfen sorumlular ellerini taşın altına koysunlar.Ülke futbolunu kurtarmak adına yaptıklarını bir kenara koyup asıl görevlerini yapmaya davet ediyorum.Lütfen....
Braga'da Kazanmak Önemli
Bugün Beşiktaş Avrupa macerasında kaldığı yerden devam edecek.Portekiz'in yükselen yıldızı Braga ile eşleşen Beşiktaş ikinci maç öncesi avantajlı skor yakalamak isteyecek.Ama işi oldukça zor.Kariyerli futbolculara sahip olmasa da takım olarak iyi işler çıkaran Braga kendi sahasında oynama avantajını kullanmak için elinden geleni yapacaktır.Braga ligde ve avrupada evinde oynadığı 12 maçın sadece 1'ini kaybetti.Kendi sahasında Benfica ile berabere kaldılar, Club Brugge takımına ise 1-2 yenildiler.Oyun yapıları deplasman maçlarına daha uygun olsa da kendi sahalarında kimseye acımıyorlar.30 gol atarken sadece 9 gol yemişler bu 12 maçlık periyotta.Beşiktaş'ın aksine son haftalardaki performansını düşünürsek bu maçtan istenilen skor alınamazsa ikinci maç daha zorlaşabilir.Beşiktaş'ın tek artısı kadrosundaki Portekizliler.Onlar bir şeyler yapmak isterlerse Beşiktaş iyi bir netice alır diye düşünüyorum.Umarım ülke futbolu açısından iyi bir skor ile döneriz ve ülkemizde bu parçalı bulutlu havadan biraz olsun uzaklaşırız.Haydi Beşiktaş kalbimiz seninle...
13 Şubat 2012 Pazartesi
Arenas Lakers'a mı Gidiyor?
Oyun kurucu pozisyonunda sıkıntı yaşayan Lakers ile ilgili bir iddia var.gard pozisyonu için Gilbert Arenas'ı düşünüyorlarmış.Derek Fisher dışında elinde gard olmayan Lakers için Gilbert Arenas iyi bir tercih olabilir ama Artest gibi bir oyuncunun yanına Arenas'ı getirmek ne kadar doğru bir karardır tartışılır.Şampiyonluk ihtimali belki Gilbert Arenas'ı düzgün bir adam haline sokabilir diyorum ama buna kendim de inanmıyorum.
Inter Bir Böyle Bir Öyle
7 maçlık galibiyet serisinin ardından 4 maçtır puan alamıyor Inter.Lecce yenilgisi, Palermo beraberliği, Roma yenilgisi ve en son lig sonuncu Novara karşısında alınan yenilgi Inter'ın bu sezonki kaderini çok güzel göstermiş oldu.Inter bu sezon ne yaparsa olmayacak gibi duruyor.Roma ve Napoli gibi dişli rakiplerle boğuşmak bu durumdaki Inter'i çok zorlayacaktır.Gelecek sezon için Avrupa bile hayal olabilir.Bu sezon yediği 30 golün 10'unu son dört maçta yedi Inter.Bir yerde yeniden çıkışa geçeceklerdir ama ne zaman başlayacak ya da ne zaman sona erecek orası muamma olduğu için Inter'e güvenmek hiç de kolay değil.
12 Aralıktan Bu Yana Rahat Maç Yok
Fenerbahçe deplasmanlarda yokları oynamaya devam ediyor.Kendi sahasında seyircisinin önünde iyi mücadele etmesine rağmen evden uzaklaştıkça cesareti kırılıyor ve rakip takımlar oyunlarını oynayıp, gollerini atıp, kazanıyorlar.Deplasmanda en son ne zaman maç kazanıldığını unuttum resmen.İnternette araştırdım ve en son Manisaspor deplasmanında kazanmış Fenerbahçe.Maçı kazandıran golün 90+5 de geldiğini düşünürsek aslında rahat kazandığımız bir maç değil.Daha öncelere gidersek 12 Aralıkta oynanan Bursaspor maçı var.0-2 kazanmışız o maçı.Yani yaklaşık 2 aydır deplasmandan yüzümüz gülerek ayrılmamışız.Bu daha ne kadar sürer bilemiyorum.Gerçi deplasman sayısı azaldı ama kalanlar da korkutucu.
Yılın İlk Sürprizi Zambiya'dan
2012 yılının ilk sürprizi Zambiya'dan geldi.Afrika Uluslar Kupası'nda finalde Fildişi Sahilleri ile karşılaşan Zambiya penaltılarla kupanın sahibi oldu.Yanılmıyorsam Zambiya'nın ilk şampiyonluğu oldu.Gerçekten inanılmaz bir iş çıkardılar.Gana ve Fildişi Sahillerinin olduğu bir turnuvada şampiyon olmak her babayiğidin harcı değildir diye düşünüyorum.Tekrardan tebrikler, helal olsun Zambiya sana...
Real Madrid Yolu Yarıladı
Real Madrid dün kazanarak Barcelona ile arasındaki puan farkını 10'a çıkardı ve yıllardır bekledikleri şampiyonluğa oldukça yaklaştılar.Mourinho biraz daha temkinli konuşarak hata yapma haklarının olduğunu söylemiş.Son yıllardaki Barcelona'nın El Clasico'larda üstün olduğunu düşünürsek Mourinho'nun bu sözü son derece doğru.Bakalım Mourinho bu kadar yaklaşmış iken Barcelona hanedanlığına son verebilecek mi?
12 Şubat 2012 Pazar
Madem Şike Yapılmış Neden Düşürmedin?
Mehmet Ali Aydınlar katıldığı bir programda şike sürecinde yaşanan olayları anlatarak kendisini haklı göstermeye çalıştı.Anlattıklarından bir tanesi Rıdvan Dilmen'e de dokunduğu için Rıdvan Dilmen rahatsız olmuş ve Aykut Kocaman'ın da katıldığı görüşmenin içeriğini dün kendi programında anlattı.Özür dileme kısmını kişisel bir söylem olduğu için bir kenara koyuyorum.Asıl takıldığım nokta Mehmet Ali Aydınlar'ın Fenerbahçe'nin şike yaptığını ama ceza olarak küme düşme yerine puan silme olacağını söylemesidir.Biliyorum ki hiçbir Fenerbahçeli puan silme cezasını kabul etmeyecektir.Nitekim de Aykut Kocaman madem şike yapılmış, o zaman düşürülsün şekilde bir çıkış yaparak bir kez daha kişilik olarak ne kadar iyi bir insan olduğunu göstermiştir.
Bana öyle geliyor ki Mehmet Ali Aydınlar Aziz Yıldırım'ın suçlu bulunacağını tahmin ettiğinden dolayı Fenerbahçe Başkanı olmak için elinden geleni yapacaktır.TFF seçimi olmadan önce de başkanlık için kamuoyu yokladığı da düşünürsek başkan adayı olursa hiç şaşırmam.Başkanlığı iyi mi olur kötü mü olur orasını bilemem ama süreç içerisinde izleme fırsatımız oldu.Başkanlık koltuğunda görmek istemeyeceğimiz bir insan olduğunu düşünüyorum.
Son olarak da şu soruyu sormak istiyorum.Madem şike yapılmış, neden küme düşürmedin?Fenerbahçe'yi sevdiğinden mi yoksa başka planların mı vardı?
Barça'nın Ligde 3 Gol Yediği En Son Maç
Barcelona - Villarreal...10 Mayıs 2009...
Barcelona Sistemin Dışına Çıkarak Şaşırttı
Barcelona uzun süredir yaşatmadığı duyguyu yaşattı dün akşam.Yenildiği maçlar oldu elbette ama kalesinde üç gol görmesine alışık değiliz.Üstelik ilk yarıda farklı yendiği Osasuna'dan üç gol yedi.Barcelona'da gol yiyebilen bir takım olduğunu gördük ama dün başka bir şey dikkatimi çekti.Barcelona 3-1 geriye düştükten sonra birbirinin yardımına koşan, ayağa paslarla top dolaştıran takım yerine orta sahayı tamamen boş bırakıp gözü kara bir şekilde ileriye hücum eden bir takım görüntüsüne girmesi beni çok şaşırttı.Bu kadar zor durumda olmaya alışık olmadıkları için birden oanik havasına girdiler ve sistemlerinin, alışkanlıklarının dışına çıktılar.Ona rağmen maçı çevirebilirlerdi ama yenilen 3. gole bakılıdığında ne demek istediğim anlaşılacaktır.Normalde Valdez'den topu almaya birileri gelirdi ama o pozisyonda oyuncular ileride kalınca Valdez çok riskli bir işe girdi ve sonucunda golü kalesinde gördü.Osasuna da iyi pres yaparak ekmeğini taştan çıkardı resmen.Osasuna'yı da tebrik etmek gerekiyor.İlk maçta 8 yediği takım karşısında korkmadan etkili pres yaparak kazanmayı hak etti.Barcelona da kara kara düşünsün ben nerede yanlış yaptım diye.Ara giderek açılıyor ve Real'i yakalayıp geçmek zorlaşıyor.
11 Şubat 2012 Cumartesi
Villas Boas'ın Üzerindeki Baskı Artıyor
Andre Villas Boas takımının kötü sonuçlar almasıyla üzerindeki baskıyı iyiden iyiye hissetmeye başladı.Bugün Everton'a yenildikten sonra patronun kafasının bir yerinde Villas Boas'ı göndermek gerekir düşüncesi iyice yerleşmiştir diye düşünüyorum.Şampiyonluğu bırak ilk 4 bile zora giriyor.Arsenal'in toparlanmasıyla yerini kaybeden Chelsea'nin şampiyonlar liginden mahrum kalması beklentinin büyük olduğu bir ortamda huzursuzluk yaratır.Villas Boas bu sezonu ya görür ya göremez.Şu anda ince bir ipin üzerinde ve patronun itişini beklemeye koyuldu.Bakalım Villas Boas Chelsea'nin başında kalmayı başarabilecek mi?
Dortmund Yenilgiyi Unuttu
Bundesliga'nın lideri Dortmund evinde Bayern Leverkusen'i Kagawa'nın golüyle 1-0 yenerek liderliğini sürdürdü.Dortmund sezona kötü başladıktan sonra öyle bir seri yaakaladı ki üst üste 2. şampiyonluğu kazanacak görüntüyü verdiler.Son 15 maçta 12. galibiyetlerini aldılar ve hiç yenilmediklerini de belirtelim.Gerçekten inanılmaz bir seri yakaladılar.Umarım bu seri sezon sonuna kadar sürer de Bayern hanedanlığına kafa tutmaya devam eder.
Alkışlar Bandırma Kırmızı'ya # Bandırma Kırmızı:77 - Fenerbahçe Ülker:71
Türkiye Basketbol Ligi'nde "lise takımı" olarak adlandırılan Bandırma Kırmızı evinde Fenerbahçe Ülker'i 77-71 yenerek ligde 22. galibiyetini aldı.Genç oyuncuların deneyim kazanması güzel bir durumken üstüne bir de önemli rakipleri karşısında göstermiş oldukları mücadele alkışı hak ediyor.Bu takımdan bir iki oyuncu çıkarabilirsek ülke basketbolu için çok iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Fenerbahçe Ülker tarafına gelirsek yenilgi almasına şaşırmıyorum artık.Şu an öyle bir haldeki her takım Fenerbahçe Ülker'i yenebilir durumda.O yüzden bu tür yenilgileri önemsemiyorum.Eurolig'de de şansımızın devam etmesinden dolayı bir süre daha beklemek istiyorum.Ama şu kadarını söyleyeyim.Nevan Spahija ile bu iş olmayacak.Orası netleşti artık.
Suarez Pas Geçti Evra Sinirlendi
Irkçı söylemlerde bulunduğu için ceza alan Luis Suarez MAnchester United maçında Patrice Evra'nın elini sıkmayarak gerginliğin devam ettiğini gösterdi.Evra bu duruma biraz sinirlendi ve ne yapıyorsun sen gibilerinden bir bakış attı.Bu gerginlik maçın gidişatını etkileyebilir.
Karabükspor Maçı Zor Geçecek
Fenerbahçe yarın deplasmanda Karabükspor ile karşılaşacak.Fenerbahçe'nin deplasman performansı ve Karabükspor'un son haftalardaki toparlanışı düşünülürse hiç de kolay geçmeyecek bir maç olarak göze çarpıyor.Fenerbahçe son 10 deplasman maçında sadece 2 kez galip geldi.Karabükspor ise evinde oynadığı son 4 maçı da kazandı.Veriler hiç de iç açıcı değil ama umarım takılmadan İstanbul'a döneriz.
Herkes İşini Yapacak!!!
Galatasaray yenilgisi sonrası Hikmet Karaman oyuncularına çok kızmıştı ve herkes işini iyi yapacak tarzında açıklamalar yapmıştı.Bazı değişiklikler yapacağını söyleyerek oyuncularını uyarmıştı.Ama gelin görün ki Hikmet Karaman da hata yaptı ve Trabzonspor maçında sahada 7 oyuncu bulundurarak takımının hükmen yenilmesine neden oldu.Yabancı sınırlamasını aşarak hata yapan Hikmet Karaman acaba içeride yardımcılarına ne demiştir?Çünkü basın toplantısında yorum yapmaktan kaçındı ama bir hafta önce oyuncularını haşlayan teknik adamın bir hafta sonra sakin kalarak bu hatayı anlayışla karşılaması son derece ilginç.
10 Şubat 2012 Cuma
Euro 1992 Hollanda:3 - Almanya:1
Euro 2012 yaklaştıkça heyecan daha da artıyor.Şampiyonanın ölüm grubu olarak nitelendirilen B grubunun favorileri arasında yer alan Almanya ve Hollanda Avrupa Şampiyonası tarihinde birçok kez karşı karşıya geldiler.Onlardan biri de Euro 1992 grup karşılaşması...
Hollanda Rijkaard, Witschge ve Bergkamp'ın golleriyle 3-1 yendi ve gruptan lider olarak çıktı.Almanya'nın tek golünü ise yıllar sonra teknik adam olarak görev yapan Klinsmann attı.
Hollanda:1 Hans van Breukelen, 3 Adrianus A Van Tiggelen, 4 Ronald Koeman, 6 Jan Wouters, 7 Dennis Bergkamp, 8 Frank Rijkaard, 9 Marco Van Basten, 10 Ruud Gullit, 14 Rob Witschge, 17 Frank de Boer, 20 Bryan Roy
Almanya:1 Bodo Illgner, 3 Andreas Brehme, 4 Jürgen Kohler, 5 Manfred Binz,
7 Andreas Möller, 8 Thomas Hässler, 11 Karlheinz Riedle, 14 Thomas Helmer,
15 Michael Frontzeck, 17 Stefan Effenberg, 18 Jürgen Klinsmann
Ne Oldu da Ceza Aldık?Ne Değişti?
Geçen sezon ceza sınırında olmamıza rağmen sabırla takımını destekleyen, küfür etmeyen bir taraftar topluluğa sahipken ne oldu da Beşiktaş maçında küfürler edilerek seyircisiz maç cezası alınmasına neden olundu?Biz değil miydik geçen sezon küfür etmeden takım böyle desteklenir diyen?Biz değil miydik tribünlerde küfürü bitirdik diyen?Ne oldu da eski alışkanlıkları bugün de uyguladık?Kimse bana yazdan bu yana meydana gelen olaylardan kaynaklandı demesin?Çünkü geçen sezon da çok sıkıntılı günler geçirdik ve hiçbir şekilde küfür edilmedi.O yüzden bazı şeylerin arkasına saklanmayalım.Diğer taraftan bakarsak da eğer taraftarın kötü günlerde küfür etme hakkı varsa o zaman futbolcuların da kötü oynama hakkı vardır ve kötü oyun olduğunda futbolcuları ıslıklamayalım.Bu iki durumu yan yana koyduğumda ortaya bir çelişki çıkıyor ki bu da bizlere yakışmıyor.Yazık gerçekten.
Çıldırın...Çıldırın...
Galatasaray Medical Park dün resmen tarih yazdı.Elemelerden gelen, daha da önemlisi ilk kez katıldığı bir turnuvada açık ara favori olan bir takımı yenmesi gerçekten üzerinde konuşulması bir konu.Türk basketbol tarihinde böyle zaferler mevcuttur ama dünkü maç daha önemli diye düşünüyorum.Hemen aklıma Fenerbahçe Ülker'in Barcelona ve Olympiakos zaferleri geliyor.O kadrolar da çok iyidi ve şampiyonluk adaylarıydı ama bu sezonki CSKA bambaşka bir takım.Taraftarlarıyla, koçuyla, oyuncularıyla sonuna kadar hak ettikleri bir maçı kazandılar.Kendilerini kutluyorum.Top 8'de en azından bir takımımızın olması gerekiyor.Galatasaray Medical Park Top 8 için en avantajlı takımımız durumunda.Umarım bir aksilik olmaz.Tekrardan Galatasaray Medical Park'ı kutluyorum.Büyük iş başardınız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)