24 Mayıs 2011 Salı

Teşekkürler Fenerbahçe



2010 - 2011 sezonunu şampiyonlukla kapattıktan sonra sıra bu şampiyonlukta emeği olan herkese teşekkür etmeye geldi.Yönetimden başlayarak futbolculara kadar tek tek teşekkürlerimizi ileteceğiz.Ama önce teknik adamımızın Aykut Kocaman olduğunu unutmayarak rakibimize teşekkür edelim.Sonra yönetime ve futbolculara edelim.



Ligin son saniyesine kadar şampiyonluk heyecanını yaşamamızı sağlayan, göstermiş oldukları oyun sayesinde zirve mücadelesini kaliteli hale getiren başta Şenol Güneş olmak üzere tüm Trabzonsporlulara teşekkür ederiz.Ligin sonunda sadece bir şampiyonun ismi yazmasından dolayı tarih onları anmayacak ama taraflı tarafsız herkes Fenerbahçe ile birlikte şampiyon olduğu konusunda hem fikir.Tekrardan teşekkür ederiz ve bu oyunlarından dolayı tebrik ederiz.



Sıra geldi bizim takıma.Sezon başında attıkları iyi hamlelerle umutlu olmamızı sağlayan ama işlerin iyi gitmemesi üzerine ligde 9 puan geriye düşülen bir ortamda teknik adamına destek vererek takımın toparlanmasında önemli katkısı olan başta Aziz Yıldırım olmak üzere tüm yönetim kuruluna,



Yağmur çamur demeden,her maça giden, takımına "hep destek tam destek" parolasıyla sahip çıkan, işler kötü göründüğü bür anda aldırmayıp takımı motive etmeye çalışasark bu ortamdan çıkarmaya çalışan, şampiyonluğa giden yolda organizasyonlar açısından şampiyonluk ruhunu yakaladığını gösteren ve bu ruhu takıma da aşılayan büyük Fenerbahçe tarafına,


Sezon başında geldiğinde tüm Fenerbahçelileri heyecanlandıran, Daum sonrası oynatacağı oyunla gözümüzün pasını silmesini beklediğimiz ama işler O'nun istediği gibi gitmediği zamanlarda takım şampiyonluktan uzaklaşmaya başlarken bazı şeylerin değişmesi gerektiği düşüncesiyle bir erdemlik sergileyerek oyun anlayışını bir nebze değiştirerek takımın bir düzen içerisine girmesini sağlıyan, şampiyon olmamıza katıkısı yadsınamaz derecede olan soyadı gibi yüreğe sahip olan teknik sorumlumuz Sayın Aykut Kocaman'a,



Bu sezon oynadığı tüm maçlarda kalesini en iyi şekilde koruyan, kalede güven veren hareketleriyle takımın rahatlamasını sağlayan, şampiyonluk yolunda kurtarışlarıyla önemli katkı veren Volkan Demirel'e,



Bu sezon oynadığı bir maç ile ligin tüm kaderini değiştiren, kaleci kurtarışlarının ne kadar önemli olduğunu gösteren, Trabzon'daki penaltının kurtarıcısı Mert Günok'a,



Geldiği sezondan beri canla başla mücadele eden, sahaya koyduğu enerjiyle bizleri kendisine hayran eden, bazen işi biraz abartarak gözlerini döndürerek rakipleri korkutsa da aslında özünde iyi bir adam olan, defansımızın bel kemiği Diego Lugano'ya,



Lugano ile iyi ikili olarak defansımızın geçilmez hale getiren, teknik özellikleri olması sebebiyle bizi defansta bizi rahatlatani kiralık olması sebebiyle gitme olasılığından dolayı bizi üzen Yobo'ya,



Bu sezon sadece ilk maçlarda izleme şansı bulduğumuz ve hakkında bir fikie edinemediğimiz ama bu kadroda olmasından dolayı teşekkürü hak eden İlhan Eker'e,



Gereksiz insan Bilica'ya,



İlk geldiğinde nasıl bir potansiyele sahip olduğu kestirilemeyen, sonrasında şans bulduğ bir maçta herkesi etkileyen ve o zamandan beri formayı kimseye kaptırmayan, bizim Cafumuz Gökhan Gönül'e,



Gökhan Gönül oynamadığı zaman sağ tarafta Aykut Kocaman tarafından şans verildiğinde hiç de sırıtmayan, gelecek için iyi sinyaller veren Okan Alkan'a,



Asıl yeri stoper olmasına rağmen kariyerinde de oynamış olduğu sağ tarafta zaman zaman hücum anlamında sıkıntı yaşasa da elinden geldiğince görevini yerine getiren Bekir İrtegün'e,



Ligin ilk yarısında var mı yok mu denilen, sahada hiçbir şekilde varlık gösteremeyen ama ligin ikinci yarısıyla birlikte ağırlığını koyan, sol tarafın işlemesini sağlayan, kritik maçlarda katkılar bulunan Andre Santos'a,



Kariyeri boyunca sol bek mi sol açık mı diye tartışılan ama genellikle sol bekte oynatılan, Aykut Kocaman'ın O'nu sol açıkta oynattığı maçlarda önemli gollere imza atan Caner Erkin'e,


Sakatlığı dolayısıyla bu sezon fazla forma şansı bulamayan ama hep akıllarımızda olan Uğur Boral'a,



Aykut Kocaman'ın hiç düşünmeden orta saha görev verdiği ve oynadığı dakikaları iyi değerlendirerek Kocaman'ın kafasında bir yere yerleşen Gökay İravul'a,


Geldiği günden beri ne oynadığını çözemediğimiz, zaman zaman iyi oynasa da taraftarlarca eleştirilen Cristian'a,


Deplasmanlardayken Kadıköy'den vurduğu şutlarla önemli gollere imza atan, orta sahada önemli görevler üstlenen Selçuk Şahin'e,


Oynadığı her maçta hırsıyla yaşayan, hırsını sahaya yansıtmadığı zaman performansının düştüğü söyleyen, Fenerbahçe orta sahası denildiğinde ilk akla gelen, Fenerbahçe'nin bel kemiği Emre'ye,


Bu sezon orta sahada önemli işler yapan, çalışkanlığıyla herkesin takdirini toplayan Mehmet Topuz'a,


Sakatlıkların peşini bırakmadığı, bir türlü istediği fırsatları bulamayan Özer Humacı'ya,


Sezon başında transfer edildiğinde Aykut Kocaman'ın oynamak istediği oyunu anlayınca bizleri heyecanlandıran, bir sezon önce Hollanda da şampiyonluk yaşayan, çabuk ama hızlı olmayan bizim küçük afacanımız Stoch'a,


Senelerdir yırtıcı bir kanat oyuncumuz olmamasından doalyı dert yanarken Aykut Kocaman'ı Fransa'dan bulup getirdiği, oynadığı maçlara bir hareketlilik getiren Dia'ya,



Kaçırdıkları goller sonrasında eleştirilen, öyle bir noktaya gelindi ki görmeye bile tahammül edilemeyen ama şampiyonluk yolunda en kritik  golü atınca bir anda sevilen adam haline gelen Güiza'ya,


Nöbetçi golcü diye diye kulübeye mahkum ettiğimiz, genç diyerek büyüdüğüne ikna olmadığımız kritik anlarda göstermiş olduğu performansla görevini en iyi şekilde yapan Semih Şentürk'e,


Kezman, Güiza'dan sonra forvet mevkiisinde adam akıllı birine ihtiyaç duyduğumuz bir anda ilaç gibi gelen, sezona iyi giren ama sonrasında sakatlık ile beraber performansında düşme olan, düşüş olsa da elinden geldiğince mücadelesini yapan, bize Kezman'ı, Güiza'yı unutturan Niang'a,



Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...
Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...Alex...

Attığı tüm goller ve yaptığı tüm asistler için, takıma yaptığı önderlik için binlerce kez Büyük Kaptan Alex'e teşekkür ederiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder