31 Aralık 2011 Cumartesi
Olcan İkinci Şansını İyi Kullanmalı
Olcan Adın'ın Trabzonspor'a gitmesine çok sevindim.Çünkü Fenerbahçe'de oynarken kendisini yeteri kadar gösteremedi.Anadoluya Gaziantepspor'a gitti ve tam anlamıyla patlama yaptı.Bu patlaması ona büyük takımlarda ikinci bir şans yarattı.Bu şansı iyi kullanacağını düşünüyorum.Çünkü önünde Burak Yılmaz gibi bir örnek var.Burak Yılmaz'ın yaptıklarına bakarak oyununu bir kademe yükseltebilir.Daha önemlisi Şenol Güneş gibi bir hocanın yanında çalışacak.Burak Yılmaz ve Şenol Güneş'in olması Olcan için son derece avantaj.Umarım bir kademe atlamayı başarır.
Bu transfer ile ilgili bir şey demek istiyorum.Büyük olasılıkla Olcan Adın Gaziantepspor'da forma giymeyecek.Çünkü transfer dönemi 5 Ocak'ta açılıyor.Gaziantepspor kendisi için önemli bir oyuncu olan Alcan Adın'ın oynamadığı maçı kaybederse ve bu puan kaybı onların sezon sonunda küme düşürürse veya playoff dışı bırakırsa ne olacak?Tamam bu sene hiç normal değil ama bu kadar saçmalık olmaz.
Hollanda Yaparken...
Bizim ülkemizde davalar devam ederken, taraftarlar tutuklu iken Hollanda'da sahaya girip kaleciye saldıran taraftar hızla yargılandı ve 4 ay hapis cezası aldı.Bizde yargılama hızı böyle iken istediğin şekilde verilecek cezayı belirle bir şey olmuyor.Umarım Hollanda'daki yargılama hızını buralarda da görürüz.
Etiketler:
ajax,
az alkmaar,
ceza,
hollanda,
türkiye
Kurşun Döktürmek Şart # 2
Mirsad Türkcan, Marko Tomas sezon başını kaçırdı.Ukic sezon başında tam kapasiteli değildi.Ömer Onan sakatlandı.Ukic iyileşti derken yine sakatlandı.1 ay oynayamayacak.Nedir bu arkadaş?Gidin bir kurşun döktürün.Olmuyor böyle...
Sol Tarafa Tanıdık Bir İsim
Sol bekte Zeigler dışında oyuncusu olmayan Fenerbahçe bu bölgeye tanıdık bir isi transfer etti.Özer Hurmacı transferinde Ankaraspor'a gönderilen Özgür Çek tekrar Fenerbahçe'nin oyuncusu oldu.Gönderilmesi ne kadar hata ise alınması da o kadar isabetli bir karar.Hayırlı olsun.Hoşgeldin Özgür Çek.
26 Aralık 2011 Pazartesi
Yeni Bir Başlangıç...
Yeni bir turnuva, yeni bir heyecan, yeni bir umut...Fikstür iyi gibi gözüküyor.Umarım bu sefer turnuva hasretimiz sona erer.
7 Eylül 2012 Hollanda – Türkiye
11 Eylül 2012 Türkiye – Estonya
12 Ekim 2012 Türkiye – Romanya
16 Ekim 2012 Macaristan – Türkiye
22 Mart 2013 Andorra – Türkiye
26 Mart 2013 Türkiye – Macaristan
6 Eylül 2013 Türkiye – Andorra
10 Eylül 2013 Romanya – Türkiye
11 Ekim 2013 Estonya – Türkiye
15 Ekim 2013 Türkiye - Hollanda
Kaderimiz...
Hakikaten anlamıyorum.Gelen forvetlerin neden ayakları bağlanıyor çözemedim.Artık kimin ahı tuttuysa gelen forvetler en az bir saçma gol kaçırmadan duramıyorlar.Kaderimiz bu sanki.Bir zamanlar Hooijdonk vardı, Anelka vardı, Niang vardı.Nobre'yi de sayabiliriz performansı açısından.Neydi bizim günahımız da bu forvetlerle cezalandırılıyoruz?
24 Aralık 2011 Cumartesi
PSG'de Ancelotti Dönemi
Arap yatırımı ile transfere deli gibi para harcayan PSG teknik adamını değiştirdi.Kombouare PSG için yeterli olmadığı aşikardı.Takımı istenilen hedefe götürmesi için ünlü biri ve yıldızları bir arada tutabilecek teknik adam gerekiyordu.Boşta duran Ancelotti bu görev için en ideal isimdi.Gelecek sezon için çılgın transfer yapacaklar ise Carlo Ancelotti gibi deneyimli bir teknik adam o kadroyu idare edebilecek isim.Hayırlı olsun diyelim.Bakalım Carlo Ancelotti dönemi PSG'ye neler getirecek?
Skibbe'ye Doyamadık
Michael Skibbe'nin eserlerini ülkemizde izlemek haram sanki.Skibbe Eskişehirspor'da iyi işler yaparken ayrılıp tekrardan ülkemizden Almanya'ya gitti ve bizleri fazlasıyla üzdü.Bu kararın ortaya çıkmasında kimin parmağı varsa hakikaten yazıklar olsun.Michael Skibbe'nin Eskişehirspor'dan bu kadar kolay vazgeçeceğine ihtimal vermiyorum.Yazık gerçekten.Skibbe gibi kaliteli teknik adamları ülkemizden kaçıran kişilerin bir an önce bulundukları yerleri terk etmelerini diliyorum.Yoksa futbolumuz bir yerlere gelemez.
Mehmet Okur Deron Williams'a Kavuştu
NBA'de lokavtın bitmesi ile birlikte sezon hazırlıkları başlamış oldu.Haliyle takaslar son hızla devam ediyor.Bu sefer takas haberi temsilcimiz Mehmet Okur ile ilgili.Mehemt Okur Utah Jazz'dan New Jersey Nets'e takas oldu.Eski takım arkadaşı Deron Williams ile buluştular.Aralarındaki uyum sayesinde New Jersey Nets'e önemli katkı verirler.Ama takım olarak Mehmet ne alabilir bunu kestiremiyorum.Kontratının da son senesinde olması bu takasın gerçekleşmesinde önemli bir rol oynamıştır diye düşünüyorum.Umarım Mehmet Okur için her şey iyi gider.
Yılın Futbolcusu Toure Ailesinden
Afrika'dan yılın futbolcusu Manchester City'den Toure ailesinden Yaya Toure seçildi.Marsilya'dan Andre Ayew ve Barcelona'dan Keita'yı geçerek bu ünvana sahip oldu.Yaya Toure, Didier Drogba'dan sonra bu ödülü kazanan ikinci Fil Dişili oyuncu oldu.Kendisini kutlarız.
At Kafandan Liverpool'u
Liverpool'dan Chelsea'ye giden No 9 Liverpool taraftarının neden kendisinden nefret ettiğini anlayamadığını söylüyor.Anlamanı da beklemiyoruz zaten.Sezon öncesi belirlediğin hedeflerine ulaşamadığından dolayı sürekli olarak Liverpool taraftarına mesaj göndermen hoş olmuyor.AVB sana güveniyor.Bak ne diyor:
"Fernando tekrar iyi duruma gelecektir. Buna inanıyoruz. Ortada hiç şüphe etmediğimiz bir yetenek var, ancak onun durumu motivasyonla alakalı. Sabırlı olmalı ve durumu tersine çevirmeliyiz. O sadece kendine güven, motivasyon ve gol atma ile tekrar eski günlerine dönebilir."
O yüzden bırak artık Liverpool taraftarlarını işine bak.Yoksa kafanın bir köşesinde Liverpool olduğu sürece kendini bitirirsin.
17 Aralık 2011 Cumartesi
23 ---> 24
Bugün itibariyle 23 yılımı doldurmuş oldum.Çok çabuk yaşlanıyormuşum gibi geliyor bana.Ne zaman 23 yıl oldu anlamadım.Ama bu yıl diğerlerinden farklı oldu.Çünkü doğum günümden bir gün önce gittiğim doktor 2 tane ameliyattan bahsetti ve moralimi bozdu.Keşke doktora gitmeseydim dedim ama bir yandan da iyi ki gittim diyorum.Neyse bunları bir kenara koyalım.Yeni yaşım ve yeni yıl umarım benim için iyi olur.
11 Aralık 2011 Pazar
Bu Olayın Nedeni Açık
Bu videoyu yeni gördüm.Andy Carroll neden böyle yapmış söyleyeyim.Uzun zamandır gol atamadığı için bu gole inanılmaz seviniyor.Sarılacak birini buluyor.Ama sarılırken çok yakın oldukları için bir elektriklenme oluyor ve sonu mutlu sonla bitiyor.
Suarez Varsa Sorun Yok # Liverpool:1 - QPR:0
Liverpool ligde tam anlamıyla bir çizgi yakalayamadı.Üst üste 3 maç kazanmışlığı yok maalesef.Durum böyle olunca zirveden ya da en azından ilk 4ten uzaklaşıyor.Liverpool dün QPR ile oynadığı maçı Suarez'in golüyle 1-0 yenerek ligde 2 maç aradan sonra galip geldi.Maçı izleyemedim.O yüzden bir yorum yapamam.Ama şunu söyleyeyim.Suarez sen başımızdan eksik olma.Bir yerlere geleceksek senin sayende geleceğiz.Sevindirici bir haber Andy Carroll oynamamış.
Sonucu 3lü Defans Belirledi # Real Madrid:1 - Barcelona:3
Daha yerime geçemeden gol gelince dondum kaldım.Çünkü Real Madrid avantajlı durumdaydı, sahasında oynuyordu ve 1-0 öne geçmişti.Daha dakika 1...Ama sonra Messi'nin güzel pasıyla Alexis Sanchez durumu eşitledi ve sonrası da geldi.Barcelona kazandığı için mutluyum ama maçtan beklediğimi alamadım.Nedeni ise Mourinho'nun maç öncesinde ne gibi bir taktik belirlediğini görememem.1-0 sonrasında oynanan oyunu mu çizmişti yoksa 1-1 den sonraki oyunu mu çizmişti?Bunu anlayamadığım için maçtan beklediğimi alamadım.O yüzden Mourinho hakkında bir şey diyemem.Ama Guardiola tarafına gelirsek 3lü defans silahını kullandı ve bunda da başarılı oldu.3lü defansa döndükten sonra Alves'i daha iyi kullanmaya başladı.Guardiola Mourinho'yu bir kez daha yendi.Mourinho bu yüzden bunalıma girebilir.Çünkü favori gösterildiği bir maçtan boynu bükük ayrılmak bir teknik adamı sıkıntıya sokabilir.Barcelona'nın kazanmasıyla Real MAdrid'in puan avantajı yok denilecek düzeye geldi.Barcelonaa bundan sonra kolay kolay takılmayacaktır diye düşünüyorum.bu durum Mourinho ve Real Madrid üzerinde baskı yaratır mı göreceğiz.
10 Aralık 2011 Cumartesi
Tayfur Havutçu Boşuna Tutuklu
Dün açıklanan iddianameyi başyan sona okudum.Şunu söyleyebilirim ki Tayfur Havutçu boşu boşuna tutuklu.Savcı ve hakim nasıl böyle karar verdiler anlamıyorum.Tayfur Havutçu sadece İbrahim Akın ile İskender Alın'ın transferi için Yusuf Turanlı ile konuşmuş.bu konuşma kupa maçından öncesine denk geldiğinden Tayfur Havutçu yanlış anlaşılmamak için kupa maçı ile alakası olmadığını sadece bu oyuncuları takımında görmek istediğin isöylemiş.Sadece bu kadar Tayfur Havutçu ile ilgili.Yazık gerçekten.Tayfur Havutçu şu an takımının başında olması gerekirken şu yaşadıklarını hiçbir şekilde hak etmiyor.Bir an önce çıkmasını diliyorum.
9 Aralık 2011 Cuma
İddianame Açıklandı
İddianame sonunda açıklandı ve herkes neyin ne olduğunu görebilecek.Temmuz ayından beri gazetelerde çıkan haberlerin doğruluğunu test edebileceğiz.Ya da anlatılanlardan daha da beter bir durumu görme şansımız olacak.İddianame hakkındaki görüşlerimi iddianameyi inceledikten sonra adım adım yazacağım.O yüzden şimdilik diyeceklerim bu kadar.Umarım Türk futbolu bu ortamdan bir an önce kurtulur.
Gol Atamamanın Bedeli
Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcimiz Trabzonspor Lille deplasmanında 0-0 berabere kalmasına rağmen CSKA'nın Inter'i yenmesinden dolayı bir üst tura çıkamadı ama yoluna Avrupa Ligi'nde devam edecek.İlk kez katıldığı bir ligde oynaması gerektiği gibi oynayarak 7 puan topladı ve bence bu performans alkışlanacak bir performans.Bu sezondan çıkaracağı derslerle bir dahaki seferde daha iyi bir çizgi yakalayacaklar diye düşünüyorum.Trabzonspor Şampiyonlar Ligi'ni 3 gol atarak tamamladı.Bu rakam oldukça az gözüküyor.Her ne kadar grubundaki takımlara göre biraz daha defansif oynasa da elinde Burak Yılmaz gibi bir adam ve Halil-Adrian-Alanzinho gibi oyuncular ve oyun kurucu Colman varken Trabzonspor daha fazla gol bulması bekleniyordu.Gol yollarındaki sıkıntısı yüzünden bugün Trabzonspor bir üst turda değil dersek yanlış söylemiş olmayız.İstatistiklere baktığımızda maç başına kaleyi bulan şutu 2.5 Trabzonspor'un.Bu alanda Şampiyonlar Ligi'nde son sırada.Bu rakamla bile gruptan çıkma şansının olması grubun nasıl bir grup olduğunu gösteriyor.Trabzonspor'un bir üstünde ise Apoel var.Maç başına kaleyi bulan şutları 2.83 Rum Kesimi takımının.Peki kaç gol atmışlar?6 gol atmışlar ve gruplarından lider olarak çıkmışlar.Trabzonspor ile Apoel'i karşılaştırdığımızda her iki takım da eşit sayıda kaleyi bulan şuta sahip ama Trabzonspor gol atmakta zorlanmış ve grubu 7 puanla 3. tamamlamış.Apoel ise 6 gol atıp 9 puan toplamış ve lider olarak bir üst tura çıkmış.Yani Trabzonspor Inter maçında direkten dönen topu gol olsaydı bugün bir üst tura çıkmış takım olacaktı.Siz ne kadar oyunu istediğiniz gibi yönlendirin, gol bulamadıktan sonra sonuç alamıyorsunuz.Trabzonspor gol atamamanın bedelini ödedi.Umarım bu 6 maçtan gerekli dersler çıkarılır ve Avrupa Ligi'nde başarılı bir çizgi yakalanır.Yine de her şey için Trabzonspor'u kutlamak gerekiyor.İlk defa katıldıkları bir turnuva için iyidiler.
Lyon-Fransa-Platini???
D.Zagreb ile Lyon arasında oynanan maç hakkında çıkan iddiaların ardı arkası kesilmiyor.Doğruluk payı var mıdır bilemem ama sezon başında Fenerbahçe için uygulanan sıfır toleransın Lyon için de uygulanmasını bekliyorum açıkcası.Çünkü maç öncesi oyuncunun bahis oynadığı fotoğrafı var, maçta gol sonrası göz kırpması var ve her şeyden önemlisi 7-1 lik bir maç var.Üstüne Lyon-Fransa-Platini üçlüsünü bir araya getirdiğimde burnuma pis kokular geliyor.Bu iddialar elbette araştırılacaktır ama hiçbir şey çıkmasa bile bu maçta bir şey olmadığını bana inandıramazlar.Çünkü 3 Temmuzdan beri bize böyle söylendi.
Etiketler:
fransa,
lyon,
platini,
şampiyonlar ligi
8 Aralık 2011 Perşembe
Manchester United'ın "B"elalıları
Dün Manchester United'ın yenilerek Şampiyonlar Ligi'nde bir üst turu görememesi gecenin değil büyük ihtimalle sezonun sürprizi olacak.Kendisi için kolay olarak görülen bir gruptan çıkamayan Manchester United'ın 2000-2001 sezonundan bu yana oynadıkları maçları inceledim.Sebebi ise Ali Ece'nin zaman zaman "B" ile başlayan takımların Manchester United'e zorluk çıkardığı söylemesinin aklıma gelmesi.Manchester United bu sezon Benfica ve Basel karşısında galip gelemedi.Bu yüzden geçmişi kurcalamak ihtiyacı hissettim.
2000-2001 sezonundan itibaren Manchester United Avrupa maçlarında "B" ile başlayan takımlar ile 28 maç oynamış ve bunların 12sini kazanmış, 8inde berabere kalmış, 8inde sahadan yenilerek ayrılmış.Bu rakamlara baktığımızda normal diyebilirsiniz ama daha söyleyeceklerim bitmedi.
Manchester United Avrupa'da yoluna devam ederken genellikle karşısında "B" ile başlayan takımlar buldu.Ve genellikle Manchester United bu karşılaşmalardan boynu bükük ayrıldı.
2000-2001 sezonunda çeyrek finalde Bayern M. ile eşleşti ve 0-1 ve 1-2 lik skorla elendi.2001-2002 sezonunda yarı finalde Bayer Leverkusen ile yolları kesişti ve elendi.2005-2006 sezonunda grubunda Benfica vardı ve grubu sonuncu tamamlayarak Avrupa macerası bitmiş oldu.Grubun son maçında Manchester Benfica'ya kaybetti ve Benfica'nın galibiyet golünü Beto attı.2008-2009 sezonunda Manchester finale kadar çıktı ama finalde Barcelona ile eşleşti ve Barcelona'ya 0-2 yenilerek kupayı Barcelona'ya kaptırmış oldu.2009-2010 sezonunda çeyrek finalde Bayern ile karşı karşıya geldi.Manchester bir kez daha "B"nin kurbanı oldu ve elendi.2010-2011 sezonu yine final, yine rakip Barcelona, yine Manchester için hüsran.2011-2012 sezonu grupta Benfica ve Basel ile mücadele etti ve bu iki takıma karşı galibiyet alamadan elendi.
Manchester United'ın durumu böyle."B" harfinden çektiğini başka hiçbir şeyden çekmemiştir Manchester.Bu durum ne kadar daha devam eder bilemiyorum ama takip edilmesi gerekn bir olay.Sadece takımlardan çekmedi elbette Manchester.Mesela Elvir Boliç'in golü ve Fenerbahçe'nin galibiyeti var.Buna benzer şekilde bildikleriniz varsa bizimle paylaşırsanız sevinirim.Manchester ile ilgili olur, başka bir takım ile ilgili olur.
2000-2001---Bayern M.(0-1,1-2)
2001-2002---Bayern M.(1-1,0-0), Boavista(3-0,3-0), Bayer Leverkusen(2-2,1-1)
2002-2003---Bayer Leverkusen(2-0,2-1), Basel(3-1,1-1)
2005-2006---Benfica(2-1,1-2)
2006-2007---Benfica(1-0,3-1)
2007-2008---Barcelona(0-0,1-0)
2008-2009---Barcelona(0-2)
2009-2010---Beşiktaş(1-0,0-1), Bayern M.(1-2,3-2)
2010-2011---Bursaspor(1-0,3-0), Barcelona(1-3)
2011-2012---Benfica(1-1,2-2), Basel(3-3, 1-2)
Real Madrid Bir İlki Başarır mı?
Dün oynanan maçta Real Madrid deplasmanda Ajax'ı yenerek grupta 6 da 6 yaptı.Bu performansı sergileyen 5. takım oldu.Milan(1992-1993), PSG(1994-1995), Spartak Moskova(1995-1996) ve Barcelona(2002-2003) bu başaran diğer takımlar.Ama bu dört takımların başka bir ortak özelliği var.6 da 6 yaptıkları sezonu şampiyon tamamlayamamışlar.Sadece Milan finali görmüş.Diğer üç takım finale çıkmayı bile başaramamış.Bu durum göz önüne alındığında Jose Mourinho bir yenilgi almak ister miydi diye düşünmeden edemedim.Şampiyonluğu isteyen Mourinho bunu düşünmüştür ama uygulamaya koymamıştır diye düşünüyorum.Belki de böyle şeylere hiç inanmıyordur.Ama bir gerçek var ki 6 da 6 yapan takım o sezonu şampiyon tamamlayamamış.Bakalım bu sezon bir ilk olacak mı?
Avrupa Ligi'ne İlgi Artacak
Şampiyonlar Ligi'nde son hafta oynandı ve sürpriz sonuçlar ortaya çıktı.Porto Zenit'i yenemedi ve grupta 3. oldu.Aynı şekilde M.United Basel'e yenilerek Avrupa Ligi'nin yolunu tuttu.Lyon D.Zagreb'i 7-1 yenerek bir üst tura çıktı.Ajax evinde Real Madrid'e 3-0 yenildi ve 3. oldu.CSKA İnter'i yendi ve bir üst tura çıktı.Bu sezon Şampiyonlar Ligi gerçekten ilginç bir hal aldı.Çıkan takımlara bir bakarsak;
Barcelona, Chelsea, Bayern Münich, Arsenal, Real Madrid, İnter, Milan, Lyon, Benfica, CSKA Moskova, Marsilya, Zenit, Bayern Leverkusen, Basel, Napoli, Apoel...
Çıkmasını beklediğimiz ama bir üst turu göremeyenlere bakalım.
Manchester United, Porto, Valencia, Ajax, Manchester City, Lille, B.Dortmund...
Bu 7 takımdan 5i Avrupa Ligi'ne gidecek ki Avrupa Ligi bu sezon tadından yenmez bir hala alacak gibi duruyor.Hele bir de City-United eşleşmesi olursa...
Not:Fotoğrafta yeşil ile gösterilenler bir üst tura çıkanlar, mor ile gösterilenler yoluna Avrupa Liginde devam edenler, beyaz ile gösterilenler ise hiçbir yere gidemeyenler...
Galatasaray Sonuna Kadar Hak Etti
Son birkaç haftaya baktığımda Fenerbahçe'nin performansı beni derbi için umutlandırmıyordu.arkadaşlar arasında maç hakkında konuşurken hep gol atamayız diyordum.Yazın olan olaylardan sonra Fenerbahçe bir hızla lige girdi ve yenilgi yüzü görmeden alabileceği maksimum puanları toplamaya başladı.Ne zaman Sivasspor'a yenildi o an Fenerbahçe'nin çöküşü başladı.Çöküş uygun oldu mu emin değilim.O yüzden dünkü derbiden umutlu değildim.Tahminim olarak 0-0 biter diye düşündüm.Çünkü Fenerbahçe iyi bir şekilde savunma yapar diye bekledim.Ama gelin görün ki dün Fenerbahçe sahada yok gibiydi.Galatasaray'ı kutlamak gerekiyor.Sağdan soldan her yerden geldiler ve Fenerbahçe birşey yapamadı.Bu yaşıma kadar izlediğim hiçbir derbide Fenerbahçe bu duruma düşmemişti.Fenerbahçe'nin dünkü durumunu saha dışı olaylarına bağlayabilirsiniz ama hep denir ya derbi başkadır.İşte derbinin o havasında saha dışını unutmak gerekirdi.Görülüyor ki ister istemez Fenerbahçeli oyuncular etkilenmiş ki etkilenmemeleri mümkün değil.Hem psikolojik hem de fiziksel açıdan çok aşağıdaydılar.Galatasaray'ı bir kez daha tebrik ediyorum.Galibiyeti sonuna kadar hak ettiler.Uzun aradan sonra aldıkları böyle rahat galibiyetin tadını çıkarsınlar.Fenerbahçe'ye gelince saha dışı olaylar netlik kazanana dek bu durum böyle gider diye düşünüyorum.
7 Aralık 2011 Çarşamba
Villas Boas Rahatlamıştır
Üzerindeki baskıyı fazlasıyla hisseden Andre Villas Boas şampiyonlar liginde Valencia galibiyeti ile rahat bir nefes almıştır.Chelsea 3-0 lık galibiyet ile bir üst tura çıkmayı başardı.Valencia ise yoluna Avrupa Ligi'nde devam edecek.Avrupa Ligi bu sezon oldukça renkli geçecek gibi duruyor.
6 Aralık 2011 Salı
Hangi Maçı İzlemek İsterdiniz?
Etiketler:
b.dortmund,
chelsea,
marsilya,
porto,
şampiyonlar ligi,
valencia,
zenit
4 Aralık 2011 Pazar
Vites Kutusu Bahane mi Edildi?
Formula 1 sezonunun son yarışı olan Brezilya GP'yi Mark Webber kazandı ve sezonu tek galibiyet ile tamamladı.Yarışın ortalarında Vettel vites kutusu problemi ile biraz yavaşlamak zorunda kaldı.Bu yavaşlama sonucu Vettel Webber'e yol verdi ve takım arkadaşının kazanmasını sağladı.Bu yol verme işlemi vites kutusundaki problemden mi yoksa takımın Webber'e galibiyet hediye etmek istemesinden mi kaynaklandı yarış sonrası tartışılmaya başlandı.Bana göre takım Webber'in gönlünü almak için bu yarışı Webber'e hediye etmke istediler ve vites kutusunu bahane ederek Vettel'in Webber'e yol vermesini istediler.İyi mi oldu?Bence iyi oldu.Çünkü bu sezonu bu kadar domine etmişken Webber'in hanesine bir galibiyet yazdırmak hoş olurdu.
4. Kategorinin Geleceği
Şampiyonlar Ligi'nde 6. hafta maçları öncesi 4. kategoriden gelen takımların ne durumda olduklarına bir bakalım.Bu sezon 4.kategorideki takımlar için oldukça verimli geçiyor.Şöyle ki;
- 4.kategorideki 8 takımdan 3 takım kesin olarak elendi.D.Zagreb, O.Galati ve Genk son maça hiç umutları olmadan çıkıyorlar.
- Güney Kıbrıs Rum Kesimi takımı Apoel gruptan çıkmayı garantiledi.Şampiyonlar Ligi'nde yollarına devam edecek.
- Viktoria Plzen büyük ihtimalle grubu 3. tamamlayacak ve Avrupa Ligi'nde şansını deneyecek
- İtalyan ekibi Napoli 5 maç sonunda grupta 8 puanla 2.durumda.Son maçta Villarreal ile karşılaşacak.Hiç puanı olmayan Villarreal'i yeneceklerini düşünüyorum.Yollarına şampiyonlar ligi'nde devam edeceklerdir.
- 5 hafta sonunda grupta son sırada olan B.Dortmund eğer Marsilya'yı evinde dört farklı yenerse 3.lüğü garanti.Eğer Arsenal Olympiakos'u yenerse Dortmund 2. olarak gruptan çıkar.Diğer ihtimallere hiç girmiyorum.Çünkü çok karışık.Maçtan önce bahsederim.
- Ve temsilcimiz Trabzonpsor ilk defa katıldığı şampiyonlar liginde gruptan çıkmak üzere.Lille deplasmanında alacağı beraberlikle gruptan 2.olarak çıkacağını düşünüyorum.CSKA Moskova Inter karşısında galip gelmemesi gerekiyor tabi ki.
6 Şampiyonu Bir Arada Görme Şansı
Mclaren'de değil de Ferrari'de şampiyonluk yaşamasından dolayı oldukça üzüldüğüm Kimi Raikkonen Renault ile anlaştı ve gelecek sezon kendisini pistlerde görebileceğiz.Raikkonen'in dönmesiyle Vettel, Button, Hamilton, Schumacher, Alonso ile birlikte 6 şampiyon aynı anda pistte oalcak.Hakikaten güzel bir şey.Bu duruma İstanbul'da da tanık olsaydık çok güzel olurdu.
Raikkonen'in dönüşü ile ilgili düşüncem kaderi aynı Schumacher gibi olur diyorum.Geri dönüş Schumacher'e yaramadı, Raikkonen'e de yaramaz diye düşünüyorum.Ne olur?Sadece F1 daha izlenir hale gelir.6 şampiyonu aynı anda görmek her zaman olacak iş değil.Geri dönüşüne seviniyorum ama beklentim yok.
2 Aralık 2011 Cuma
Union Olimpija Maçı Kritik Hale Geldi
Galatarasay Medical Park deplasmanda Unics Kazan'a yenilerek Eurolig'teki 4. yenilgisini almış oldu.Bu galibiyet ile Unics Kazan ilk üçe girmeyi garantilerken Galatasaray Medical Park'ı biraz sıkıntılı günler bekliyor.Şöyle ki Galatasaray Medical Park sırasıyla içeride M.Siena ve U. Olimpija deplasmanda Barcelona ile oynayacak.U.Olimpija ise deplasmanda Prokom ve Galatasaray Medical PArk, içeride Unics Kazan ile oyanayacak.Bu iki takım arasına 2 galibiyet fark var ve ilk maçı Galatasaray Medical PArk 79 -70 kazandı.
U.Olimpija Prokom ve Unics maçlarını kazanır diye tahmin ediyorum.B yüzden Galatasaray Medical Park'ın U.Olimpija ile oynayacağı maç çok kritik.Bu maç kaybedildiği anda güzel başlayan serüven bir anda kötü sonla bitebilir.Gerçi belli de olmaz.Galatasaray Medical Park M.Siena'yı yener ve Olimpija da yenilir böylece temsilcimiz gruptan çıkar.Ama ben Galatasaray Medical PArk'ın ne M.Siena'yı ne de Barcelona'yı yeneceğini düşünüyorum.O yüzden temsilcimiz M.Siena maçından çok Olimpija maçına odaklanmalı diye düşünüyorum.İmkan bulabilirsem güzel geçmeye aday bu maçı izlemeye çalışıcam.Umarım üç temsilciyle yolumuza devam ederiz.
Teşekkürler Sefolosha#(Fenerbahçe Ülker:86-Olympiakos:70)
Fenerbahçe Ülker kazanması gereken bir maçı kazanarak grupta bir adım öne çıktı.Deplasmanda 7 sayı farkla yenildiği Olympiakos'u Sinan Erdem'de 16 sayı farkla yenerek ikili averajda öne geçmiş oldu.A grubu karışık bir grup olduğundan bir an olsun tamam kesin çıkarım düşüncesine imkan vermiyor.Oynanan her maçta atılan her basketin önemi çok büyük.O yüzden bu galibiyet bu karışık grupta Fenerbahçe Ülker'i top 16'ya taşıyacaktır diye düşünüyorum.
Bu maçın ayrı bir önemi ise Thabo Sefolosha.NBA'deki lovaktın sürmesi ve Marko Tomas'ın sakatlığı sebebiyle yollarımızın kesiştiği Sefolosha NBA'de işlerin yola girmesi ile dün takımdaki son maçını oynadı.Kısa bir birliktelik olsa da kendisi takıma çok şey katmıştır.Kendisine teşekkür ediyoruz.Umarım yollarımız bir gün bir kez daha kesişir.Yolun açık olsun.
SALON: Sinan Erdem
HAKEMLER: Guerrino Cerebuch (İtalya), Miguel Perez (İspanya), Vicente Bulto (İspanya)
FENERBAHÇE ÜLKER (86): Roko Ukic 16 (3 ribaund- 2 asist), Curtis Jerrells 17 (3 ribaund- 5 asist), Ömer Onan 11, Gasper Vidmar 6 (1 ribaund), Kaya Peker (3 ribaund), James Gist 7 (7 ribaund), Oğuz Savaş 9 (3 ribaund- 1 asist), Thabo Sefolosha 6 (6 ribaund- 2 asist), Bojan Bogdanovic 8 (1 ribaund), Emir Preldzic 6 (2 ribaund- 1 asist)
OLYMPIACOS (70): Kyle Hines 14 (7 ribaund- 2 asist), Kalin Lucas 13 (3 ribaund- 2 asist), Pero Antic (1 ribaund), Vasilis Spanoulis 7 (2 ribaund- 4 asist), Matt Howard, Marko Keselj 5 (3 ribaund), Michalis Pelekanos 2 (1 ribaund), Martynas Gecevicius 7 (2 asist), Andreas Glyniadakis 8 (2 ribaund), Georgios Printezis 6 (3 ribaund- 4 asist), Konstas Papanikolau 5 (2 ribaund), Dimitrios Katsivelis 3 (1 ribaund- 1 asist)
1.PERİYOT: 16-17
2.PERİYOT: 25-17
3.PERİYOT: 17-20
4.PERİYOT: 27-14
Euro 2012'de Gruplar Belirlendi#(B Grubu=Ölüm Grubu)
Polonya ve Ukrayna'nın ortaklaşa düzenleyecekleri Euro 2012'de gruplar belli oldu.Beklenildiği gibi ölüm grubu oluşmuş durumda.B grubunda Hollanda, Almanya ve Portekiz'in yanında Danimarka yerine Fransa olsaymış...Cümleyi tamamlayamadım düşünün artık.A grubu diğer gruplara göre daha kolay olmuş.C grubunda İspanya karşısında savunmasıyla ünlü İtalya ile bizi eleyen Hırvatistan'ı bulacak.D grubunda şu anda istenilen düzeyde olmayan Fransa ve İngiltere var.Bu grupta İsveç'in sürpriz yapabileceğini düşünüyorum.
Gruplarla ilgili ilerleyen günlerde daha detaylı bahsederiz.Son olarak gruplardan kimler çıkar tahminime gelirsek;
A grubu:1-Rusya, 2- Yunanistan
B grubu:1-Almanya, 2-Hollanda
C grubu:1-İspanya, 2-İtalya
D grubu:1-Fransa, 2-İsveç
1 Aralık 2011 Perşembe
38 Yaşında ve Hala Çıldırmaya! Hevesli
Filippo Inzaghi denilince akla ilk gelen şey maçta gol attıktan sonra kendinden geçip depara kalkması.O hali O'nun ne kadar hırslı bir oyuncu olduğunu gösteriyor.Ama bu aralar mutsuz ve o hırsı yeniden yakalayabileceği bir takıma gitmek istiyor.Gol attığı en son maç 3 Kasım 2010 tarihinde oynanan ve 2-2 biten Real Madrid maçı.1 yılı aşkın gol sevinci yaşayamadı ve bu durum giderek Inzaghi'nin canını sıkmaya başladı.38 yaşında olmasına rağmen hala oynamak istemesi, attığı gollerden sonra depara kalkmak istemesi takdir edilmesi gereken bir durum.Umarım kendisine uygun bir yer bulur da o meşhur gol sevinçlerini izlemeye devam ederiz.
9 Gün Arayla Aynı Tarife
Liverpool 9 gün arayla Chelsea'yi iki kez yenerek rakibine büyük darbe vurdu.Carling Cup'ta Liverpool yoluna devam ediyor.Rakip City oldu.Finalde karşılaşsaydık iyi olurdu ama olsun.2 maç üzerinden oynanacağı için yarı final ben umutluyum.Bu maç özelinde iki kişiye bir şeyler söylemek istiyorum.
Andy Carrol defol git takımdan.Bir şey yaptığın yok.Kaçırdığın penaltı öncesi eğer kaçırırsan çok ağır konuşacağım dedim.Kaçırdın ve gerçekten çok ağır konuştum haberin olsun.
Numara 9'a teşekkür ediyorum.Chelsea'nin daha galibiyeti yok sen gittiğinden beri.Hani kupalar kazanmak istiyordun ya sana iyi kupa kazanmalar biz engel olmayalım.Senin sahada yok oluşunu izledim ya daha ne istiyim.
25 Kasım 2011 Cuma
Derbilerin Hakemleri Önceden Belli
Beşiktaş - Fenerbahçe ---> Fırat Aydınus
Beşiktaş - Galatasaray ---> Cüneyt Çakır
Trabzonspor - Beşiktaş ---> Fırat Aydınus
Galatasaray - Fenerbahçe ---> Cüneyt Çakır (?)
Trabzonspor - Galatasaray --->Fırat Aydınus (?)
Fenerbahçe - Trabzonspor ---> Cüneyt Çakır (?)
Teşekkürler Turgay
"Biz şampiyon olduğumuz sene fair-play liginde de şampiyon olmuştuk. Bunu boşuna kazanmadık. Turgay'ı kötü oynadığı ve sarı kartı olduğu için çıkardım. Tamamen taktikle ilgili bir değişiklik. Bursaspor'un neden bu yerlerde olduğunu böyle karakterli oyunculardan anlayabiliriz. Turgay'a tekrar buradan da teşekkür etmek istiyorum. Son yıllarda futbolun bir spor olduğunu, futbolun da evrensel değerleri olduğunu unuttuk. Bir nebze bunu hareket geçirebildiysek ne mutlu bize."
Ertuğrul Sağlam
Eski Günlerine Dönmek mi?
"Yaz dönemini iyi geçirdim.Son beş yıldır ilk kez dinlenme ve ailemle zaman geçirme fırsatı bulabildim.Sezon öncesi hazırlık kampı da oldukça yararlı geçti.Fizik olarak kendimi çok iyi hissediyorum ve tek hedefim eskisi gibi gol atmaya başlamak."
Four Four Two dergisinin Kasım sayısında Torres böyle demiş.Eskisi gibi gol atmaya başlamak gibi bir hedefi varmış.Bakıyoruz bu sezonki rakamlarına.Torres bu sezon 13 maçta 4 gol atabilmiş.2 si ligde 2 si şampiyonlar liginde.Eski günlerine dönmüş mü peki?Kesinlikle hayır.böyle devam etmesi sevindirici mi?Hem de nasıl.Böyle oynamaya devam.Kupada da Liverpool Chelsea'yi eledi mi dünyalar benim olacak.
O Kadar da Değil
"Barcelona, Real Madrid veya Manchester United'dan daha iyi olduğumuzu düşünmüyorum ama bence onlarla aynı seviyedeyiz."
İsim isim olarak aynı seviyede olabilirsiniz ama saha içine baktığımızda hala farklar var.İyi bir grafik yakalamak ile bu üç takımla aynı seviyeye gelinmez.
Sizler Ne Fedakarlık Yaptınız?
"Bu kararı kulüpler olarak aldık ve federasyona bildirdik. Taraftarın futbolun güzelliklerinden birisi. Ancak Türk futbolu olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte herkesin fedakarlık yapması gerekiyor. Rakip takım taraftarların da gelmeyerek fedakarlık yapması gerekiyor. Play-off maçları öncesinde bu kararı gözden geçirebiliriz"
Mide bulandırıcı kararın gerekçesini de duymuş olduk.Neymiş Türk futbolu zor günlerden geçiyormuş da o yüzden bu kararı aldık.Böyle bir gerekçe olabilir mi?Konuk takımın taraftarları hangi olayları çıkarmış ki maça gelip de olay çıkarmayalım gibi düşünceye kapıldınız?
Diğer yandan herkesin fedakarlık yapamsı gerekiyorken neden sürekli taraftarlardan fedakarlık bekleniyor?Sizler neler yapıyorsunuz fedakarlık adına?Aa unuttum pardon.Sizler fedakarlık adına kendinizi kurtaracak yasaları yapma peşindeydiniz.
Bizlerden istediğiniz fedakarlık takımımızı yalnız bırakmak anlamına geldiğini bile göremeyen sizlerin gerçek anlamda fedakarlık yaptığınızı görebilecek miyiz?Hiç sanmıyorum..
Villas Boas'ın Geleceği
"Kulüp beni Porto'dan ayırmak için 15 milyon avro ödedi. Aynı parayı beni kovmak için ödeyecekleri zannetmiyorum. Sorumluluktan kaçtığım düşünülmesin. Takım kötü bir dönem geçiriyor. Durumu kişisel algılamıyorum. Şu anda dört kulvarda da mücadelemize devam ediyoruz. Ben de bu kulvarlarda kulübü başarıya taşımak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Lig şampiyonu olmak için kalan maçlarımızın tamamını kazanmamız gerekiyor."
Andre Villas Boas
Geçen sezon Porto'da kupa kazandıktan sonra büyük takıma gelmesi sürpriz değildi Villas Boas'ın.Çok şey öğrendiği Mourinho'nun izinden giderek Chelsea'ye geldi.Takıma baktığımızda Villas Boas'ın istediği tarzda oyuncu yoktu ve kendi düşüncesini sahaya yansıtması için transfere ve zamana ihtiyaç vardı.Geldiği gün ile şimdiyi karşılaştırdığımızda fazla bir ilerleme gözükmüyor.Villas Boas iyi oynadıklarını ve bu sonuca yansıtamadıklarını söylüyor ama işe o kadar kolay değil gibi gözüküyor.Takımın başarısız gibi gözükmesinin sebeplerinden biri midir Villas Boas tartışılır.Elbette bu gidişte O'nun da payı vardır ama kötü gidişin asıl sebebi takımın yaşlanması.Forvette sözleşmeleri bitecek olan Drogba, Anelka ve Kalou, orta sahada kaptan Lampard, defansta Terry ve Cole gibi artık belli yaşa gelmiş olan oyuncuların olması Villas Boas zorluyor olabilir.Villas Boas transferler ile bu durumu değiştirmek istedi ama tam anlamıyla bunu başaramadı.Şimdi de bunun sıkıntısını yaşıyor.
Abramovic beni kovamaz diyor Villas Boas ama o kadar emin konuşmasın.Abramovic kafasına koydu mu verir 15i kendisini kovar.Abramovic'i kadronun yetersizliğine ikna edip transfer yapılmasını sağlarsa VilLas Boas işine aynen devam eder.Şu an için kriz denilebilecek bir durumdalar ama dipteler mi yoksa daha da inecekler mi sorusunun cevabı Villas Boas'ın geleceğini şekillendirecektir.
Küçük bir not verelim.Mourinho bir şampiyonlar ligi maçı sonrası gönderilmişti.Villas Boas da bir şampiyonlar ligi maçından sonra iyice tartışılmaya başlandı.Bakalım bu Portekizlini durumu ne olacak.
20 Kasım 2011 Pazar
Kanıksamak...
Maçın konuşulacak bir tarafı olmadığı için maç içindeki görüntülerden bahsedelim.İlk olarak mide bulandırıcı bulduğum deplasman yasağı kararını protesto eden taraftarlara teşekkür etmek istiyorum.Belki tribünler kısa süreli boş kalmasından dolayı oyuncular maça konsantre olamamış oabilir ama mide bulandırıc kararı protesto etmek de gerekliydi.Deplasmanıma dokunma diyoruz.
Geldiği günden beri bir türlü beklenen performansı veremedi Bienvenu.Ondan bir Niang olmasını bekledik ama olamayacağını görmemiz gerekiyor.Bu maçta golünü attı ama net bir gol olmadı.Bu sezon sadece kafayla attığı golde net vuruş yaptı.Alex ile uyumu yakalamış değil.Aykut Kocaman'ın da maç sonunda dediği gibi bu bölgeye transfer şart.Bienvenu beklenildiği gibi çıkmamışken, Semih formsuzken bir golcü şart.
Uzun zaman sonra ilk 11de şans bulan Uğur Boral oyundan çıktıktan sonra direk soyunma odasına gitmesi hoş değildi.Ortada bir tepki var mıydı varsa da kime bu tepki diye sormak istiyorum.Bu tür durumlarda tepki genellikle hocaya oluyor ve dünkü maçta Aykut Kocaman'ın hatasını göremiyorum.
Bir insan kötü bir görüntüyü sürekli görmeye başladığında bir süre o görüntüyü kanıksamaya başlıyor.Hep oluyor deyip olayından üüstünden geçiyor.Emre Belözoğlu dünkü maçta Gökhan Gönül'e sataştı ve hiç hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı.Gökhan Gönül ne yaptım abi diye sürekli söylenirken Emre el kol hareketlerine çoktan başlamıştı.Dünkü olay ne sabepten çıkarsa çıksın, Emre hangi ruh haliyle olursa olsun bir oyuncu böyle davranmamalı.Bazı Fenerbahçeli arkadaşlar Emre'yi Fenerbahçeli olarak benimsemiş olabilirler ama ben Emre'yi Fenerbahçe'ye transfer olmuş bir oyuncu olarak görüyorum.Gökhan Gönül'ü hatta Alex'i Emre'den daha Fenerbahçeli görüyorum.Benim gözümde Tümer Metin neyse Emre Belözoğlu de odur, Cristian neyse Emre odur.O yüzden bir Fenerbahçeli nasıl bu hareketleri yapar demiyorum artık.Çünkü gözümde artık Fenerbahçeli değil, Fenerbahçe'de parasını kazanan bir oyuncu.Eğer Emre kendisini Fenerbahçeli Emre olarak hatırlatmaya çalışıyorsa hiç uğraşmasın öyle hatırlanmayacak.En azından ben öyle hatırlamayacağım.
Andy Carroll'dan Bahsediyoruz di mi?
"Andy için ödediğimiz meblağ bazı insanlar için sorun olabilir, bizim için değil. Onu 58 milyon avroluk bir oyuncunun yerine aldığımızı düşünenlere göre demek ki 17 milyon avro kârdayız. Hiçbir oyuncumuzun fiyatına bakmıyoruz. Bedavaya aldığımız bir futbolcuyu 23 milyon avroya aldığımız bir futbolcudan daha iyi ya da daha kötü olarak görmeyiz.Eğer pas verebiliyor, goller atabiliyor ve iyi oynayabiliyorsanız o zaman mutlu oluruz. Bu durumda para alakasız olur. Andy Carroll'dan çok memnunuz."
Kenny Dalglish
Liverpool'un Güizası durumunda olan Andy Carroll teknik patronundan desteği almış.Kenny Dalglish de biraz abartmış gibi duruyor.Umarım bugün Chelsea maçında Carroll'dan yararlanmaya çalışmaz.
18 Kasım 2011 Cuma
Vatandaş Futbolcuya Dokunabilmeli
Önceden taraftarlar futbolculara daha fazla dokunma şansı yakalardı.Fotoğraf çekimi olsun, birlikte içki içme olsun, herhangi bir yerde karşılaşma olsun daha kolaydı.Yani taraftarlar ve futbolcular iç içe idi.Şimdilerde ise taraftarlar ile futbolcular arasında bir uçurum var.Taraftarlar artık elini uzatamıyor, uzattıklarında ise futbolcular o eli geri çeviriyor.Ama haksızlık etmeyelim hala dokunabildiğimiz futbolcular var.Mesela ülkemizden örnek verirsek Alex var.İstediğin soruyu sor samimi bir şekilde cevap veriyor.Alex aklıma gelen ilk örnek olduğu için O'nu söyledim.Böyle oyuncular elbette vardır ülkemizde.
Messi ve Mascherano ile bir taksicinin bu halini görünce çok mutlu oldum.Demek ki ne kadar dünya yıldızı olsan da hala egonu bir kenara koyup seni alkışlayan, seni sevenlerin sana dokunmasına yardımda bulunuyorsun.Şu görüntüyü acaba kaç oyuncu verebilir?Mesela Messi ile karşılaştırılan C.Ronaldo fotoğraf çeker mi?Hiç sanmıyorum.Demek ki büyük oyuncu olmak, dünya yıldızı olmak sadece başarı kazanmak ile olmaz; vatandaş sana dokunabiliyorsa, bir an olsun o vatandaş ile aynı seviyede oluyorsan işte o zaman dünya üzerindeki en büyük oyuncu olursun o vatandaşın gözünde.Hala böyle futbolcuların olduğunu bize gösterdiğiniz için Mascherano ve Messi'ye teşekkürler.
17 Kasım 2011 Perşembe
Mide Bulandırıcı
"Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kulüplerinin, 2011-2012 sezonunda birbirleriyle yapacakları tüm müsabakalarda, deplasman takım taraftarları alınmayacak.4 kulübün de "misafir seyirci alınmaması" kararı ile ilgili mutabakat içinde olduğu, Kulüpler Birliği Vakfı tarafından Türkiye Futbol Federasyonu'na iletildi.Kulüpler tarafından alınan bu kararı kamuoyu ile paylaşırız."
Etiketler:
beşiktaş,
fenerbahçe,
galatasaray,
tff,
trabzonspor
Yok Böyle Bir Grup
Geçen sezon Fenerbahçe Ülker'i ne kadar güvenle izliyorduk, bu sezon ise acaba ne olacak düşüncesiyle izliyoruz.Geçen sezon koltuğa yaslanıp izlerken bu sezon yerimizde duramıyoruz.Tırnaklarımız yiye yiye tırnak kalmadı.Olsun be Fenerbahçe Ülker.Sen yeter ki kazan.Gerçi bu gidişat iyi değil ama.Rahat götürebileceğimiz maçı zora soktuk, uzatmada Cantu'yu 85- 83 yendik.Ne zaman Preldzic kenara geldi Fenerbahçe Ülker ritmini kaybetti.Koç Preldzic'i olabildiğince sahada tutmalı ve 4 kısa formulünden vazgeçmemeli.
Bu arada Eurolig'de A grubunun çivisi çıktı.Caja Laboral, Cantu ve Fenerbahçe Ülker 3 galibiyet, Olympiakos, Bilbao ve Nancy 2 galibiyet almış durumda.Kaybettiğimiz maçları düşününce üzülmemek elde değil.Bu grupta kağıt kalem elden düşmez.
Türkler İspanyollara Karşı
Önce saat 20.00 de Galatasaray Medical Park - Barcelona...Başta Galatasaraylı taraftarlar olmak üzere basketbolseverler maçtan zevk almaya baksınlar.Sonucu kafaya takmayalım.
Sonra 21.45 de Real Madrid - Anadolu Efes...Tüm basketbolseverler totem yapsın, bu maç kazanılsın.Tepeye oynama açısından kritik bir maç.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)