9 Mart 2011 Çarşamba

Gençlerbirliği:2 - Fenerbahçe:4 (Cristian'ın Girişi Oyunu Açtı)



Fenerbahçe çok zorlu bir deplasmandan 3 puanla dönerek önemli bir virajı almış oldu.Özellikle Galatasaray ve Bursaspor maçları öncesi puan kaybı moralleri bozabilirdi.Bu anlamda sahada mücadele eden oyuncularımızı kutluyorum.

Maça gelecek olursak Fenerbahçe istediği gibi başlayamadı.Başlayamamasının nedeni olarak ben geçen haftalarda yükseltiği temponun fiziki yıpranmasının yeni yeni ortaya çıkarak takımı biraz durgunlaştırması olarak görüyorum.Her ne kadar durgun başlasak da önce hakemlerin kaçırdığı bir ofsayttan dolayı gelen gol ve Gençlerbirliği kalecisi Serdar'ın kontrolsüz çıkarak faul yapması sonucu Niang'ın düşmesiyle kazanılan penaltının Alex tarafından gole çevirmesiyle bir anda 2-0 öne geçtik.Skor olarak öndeydik ama oyuna baktığınızda Fenerbahçe sahadan gol yemeden ayrılır diyemezdiniz.Nitekim penaltı golünden 3 dakika sonra artık klasikleşen sol taraftan gol yeme alışkanlığımız sayesinde Orhan Şam güzel bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve durumu 2-1 yaptı.Fenerbahçe golü yedikten sonra bile kendine gelemedi, istediği pas trafiğini oluşturamadı.İlk yarının sonlarına doğru Gençlerbirliği golü atınca biraz sevindim.Çünkü Fenerbahçe eğer devreye 2-1 önde girseydi maçın ikinci devresi çekilmez bir hal alacaktı.Büyük ihtimalle kendi sahasında bekleyip kontra atağa çıkacaktı.

Ben 2-2 için iyi oldu derken birden sahanın beyazla kaplı olduğunu gördüm ve o anda endişeye kapıldım.Çünkü Fenerbahçe'nin önceki maçlara göre fizik açısından gerileme vardı ve zeminin o hali Fenerbahçeli oyuncular için iyice zorlayıcı olabilirdi.Tüm bu endişelerim Gençlerbirliği'nin Fenerbahçe'nin üstüne gitmemesinden dolayı uçtu gitti.İşte o dakikalarda Fenerbahçe'nin bulacağı bir gol maçın kazanılması anlamına gelecekti.Bunun farkında olan Kaptanımız Niang'a güzel bir pas vererek maça bana göre son noktayı koydu.Hemen ardından Santos'dan beklediğimiz güzellikte bir vuruşla skorun 4-2 olması maçı o dakikada tamamen bitirdi.

Fenerbahçe dakika 68'de maçı bitirdi dedik ama bunu Aykut Kocaman'ın geç de olsa yaptığı oyuncu değişikliğine borçluyuz.Dia'nın yerine Cristian'ın girmesiyle Fenerbahçe orta sahada güçlü konuma geçti ve o dakikadan sonra Fenerbahçe istediğini yaptı.Her ne kadar eleştirsek de Cristian'ı kutlamak gerekir.En azından ne yapması gerekiyorsa onu yaptı.Ama her ne olursa olsun yerine bir oyuncunun alınması şart.Bu konudaki fikirlerim değişmedi.

Maçı izleyenler veya o anın görüntüsünü izleyenler bilirler.O da Lugano'nun sarı kart görmeye çalışması.Lugano ve Santos'un sarı kart görüp cezalı duruma düşüp Galatasaray ve Bursaspor maçlarında oynamak istemeleri gayet doğal.Benim takıldığım Lugano'nun sarı kart görme şekli.Lugano sen hakemin yanına gidip gözleri dolandırsaydın zaten sarı kart görürdün :) Ne diye bu işlere girdin ki.Ya o kadar heyecan yaptı ki izleyenler bilir bildiğimiz Lugano gibi değildi.Heyecan yapma Lugano ama bir daha sarı kart görmeye çalışırsan  ellerini arkada birleştir ve gözleri açabildiğin kadar aç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder