14 Ocak 2013 Pazartesi

Futbolda Ahlakın Yeri


Futbolda hakemi aldatmaya yönelik hareketler sözünü sıkça duyarız.Nedir bu hareketler?Kendini yere atma, elini kullanarak avantaj sağlama, çaktırmadan rakibine vurma, benden çıkmadı halleri bu hareketlerin bazıları.Bu hareketlerini maç içerisinde gördüğümüzde hemen profesyonellik, etik, ahlak kavramlarının da içinde bulunduğu cümlelerle düşüncemizi söylemeye başlarız.

Bazılarımız bu hareketleri profesyonelce bulur ve futbolcu biraz da kurnaz olmalı sözüyle desteklemeye çalışır.Bazıları ise sporun adil bir şekilde yapılabilmesi için doğrudan şaşmamak gerektiğini söyleyerek bu tür hareketleri kınar.

Bu durumu ahlak kavramı üzerinden bakmaya çalışırsak ahlak teorilerinden biri olan deontoloji “Esas olan mutluluk ya da fayda değil, mutluluğu hak etmek ve doğru olmaktır.Ahlaki davranış her koşulda ve durum ne olursa olsun ortaya konması gereken bir davranıştır” şeklinde açıklar ahlakı.Yani hiçbir hesap içinde olmadan, doğru olan bir eylemi yapmaktır.Faydayı ön planda tutmak yerine eylemi ön planda tutarak önemli olanın nasıl davranılması gerektiğini söyler.

Bunu futbola uyarlarsak bir üst tura çıkmak için gerekli olan bir golü 90. dakikada kendini yere atarak kazanılan penaltı sonucu bulmayı deontoloji yaklaşımı ahlaki bir davranış olarak benimsemez.Ya da hakemin kaçırdığı bir pozisyonda eliyle attığı golü hakeme söylemeyen bir oyuncu ahlaki davranmamış olur.

Bir başka ahlak teorisi olan teleolojinin temelinde şu yatar:

“Değerlerle kişiler arasında araçsal bir ilişki vardır.Bir eylem kendi başına iyi ya da kötü değildir.O eylemi iyi ya da kötü yapan eylemin sonuçlarıdır.Yani bir eylem ya da durumun iyi ya da kötülüğü eylemden etkilenenlere sağladığı faydaya göre ölçülür.”

Teleoloji toerisini “savaşta her yol mübahtır.” sözüyle özetleyebiliriz.”Bir davranışın ahlak, etik çerçevesinde kabul görmemesi önemli değil, o davranışın sonucunda eğer ben istediğimi alıyorsam o benim için daha önemlidir” diyerek savunuyorlar kendilerini.

Ballack Almanya Milli Takımı forması altında bir şampiyonada maç içerisinde bazı hareketler yaparak takımına avantaj sağlamıştı ve maçın ardından bir yorumcumuz Ballack'ın bu davranışı için “Profesyonellik içinde yapıyor” demişti.Yani ne yapacaksan hakeme çaktırmadan yap ve kurnaz bir futbolcuysan da yapman gerekiyor.

Neden bu konu hakkında bir şeyler yazma ihtiyacı duyduğumu da belirtiyim.Burak Yılmaz Türkiye'de kendini kolayca yere bıraktığı için eleştiri alan futbolcuların başında geliyor ve geçen günlerde de bazen kendini kolayca bıraktığı kabul etti ve bundan sonra dikkat edeceğini söyleyerek özür de diledi.

Ardından Beşiktaş'ta forma giyen Mustafa Pektemek Burak Yılmaz'ın açıklamasından cesaret alarak kendisinin bazen kendini yere attığını söyledi.Bunların üstüne bir de Liverpool'un kaptanı Steve Gerrard eklenince yazma isteği duydum.Steve Gerrard Manchester United maçında elle gol atması halinde bunu itiraf etmeyeceğini söyledi.

Bu üç oyuncudan da böyle açıklamalar geldikten sonra acaba futbol tamamen ahlak ve etik davranışlar üzerine mi kurulmalı yoksa böyle tarz hareketlerin olması gerekli mi diye düşünmeye başladım ve bir cevap aramaya çalıştım.Kendimce bir cevap buldum ama önemli olan her bir insanın ne düşündüğü olduğu için genelleştirilemeyeceğini düşünüyorum.O yüzden siz ne düşündüğünüzü paylaşırsanız hangi düşüncenin çoğunlukta olduğunu anlamaya çalışırız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder