31 Ekim 2010 Pazar

Türkiye:3 - Dominik C.:2 (Filenin Sultanları Zorlansa da Kazanmasını Bildi)



Maç erken saatlerde olduğu için izleme fırsatım olmadı.Ama özetten izlediğim kadarıyla ve yazılanları okuduğumda neler olduğu hakkında bir fikir edindim.Dünkü yazımda da belirttiğim gibi muhakkak kalan maçlarımızı kazanmamız gerekiyor.Bu nedenle bizi zorlayabilecek takımlardan biri Dominik Cumhuriyeti'ne karşı dikkatli olmamız gerekiyordu.Bu dikkati ilk iki sette göstererek kalitemizi de sergileyerek hiç zorlanmadan ilk iki seti 25-20 ve 25-14 kazandık.Maçın geri kalanı bizim için kolay olacak diye beklerken ne olduysa tam tersi olaylar cereyan etti.2-0ın verdiği rehavetle manşetlerimizin kalitesi düştü ve hücumda zorlamaya başladık.Bu sette bir türlü organize olamadığımızdan dolayı toparlanamadık ve seti 25-23 kaybettik.4.sette tam anlamıyla Türk karakteri ortaya koyduk.Maalesef bütün spor dallarında maç içinde durumumuz kötüye gittiğinde moralimiz düşüyor ve konsantre olamıyoruz.Filenin Sultanları da 3.setteki oyundan dolayı moral olarak düştüklerinden bir türlü oyun olarak yükselemedik.4.sette aynı 3.set gibi oldu ve bu seti de Dominik Cumhuriyet'i 25-23 kazandı ve skoru 2-2 yaptı.Son set artık bizim için bazı şeylerin gidip gitmeyeceğini belirleyecek bir setti.çünkü maç kaybedildiğinde oyuncularımızdan Naz'ın söylediği gibi hayallerimizi kaybedecektik.Bunun bilinciyle Filenin Sultanları biraz toparlandı.Hücumumuzda etkili silahımız Neslihan'a Eda da katılınca  top öldürmeye başladık.Ama Dominik Cumhuriyet'i bir kez maç sayısı şansı yakaladı.Filenin Sultanları 15-14 geriden gelerek seti 17-15 ve maçı da 3-2 kazanarak 2.galibiyetini aldı.Bizim açımızdan iyi başlayan ve stresli devam eden bu maçı zor da olsa kazanmak mutluluk vericiydi.Bundan sonra böyle konsantrasyon düşüklüğüne izin vermemliyiz.Filenin Sultanları 1 gün dinlenecek ve gruptaki 4.maçını salı günü saat 06.30da Kanada ile oynayacak.

Hakem Resmen Şaşırmış



Hakem önce penaltı vermedi, sonra el vermedi.En sonunda da bu kargaşadan Nani gol çıkaardı.Bu olay bir hakemin dağıldığında neler yapabileceğine güzel bir örnek.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Türkiye:1 - Rusya:3 (İlk Yenilgimizi Aldık)



Dün tarihinde ilk kez Çin'i yenen Filenin Sultanları grubun diğer güçlü takımı Rusya karşısında ilk set dışında fazla bir varlık gösteremedi.Bu yenilginin nedenleri arasında dün son maçı oynayıp bugün ilk maçı oynamamızdan dolayı sporcularımızdaki yorgunluk ve Rusya'nın kulelerinden dolayı file önünde başarılı olamamız sayılabilir.Maça gelecek olursak ilk setin başlarında etkili servis atamamızdan dolayı ve hücumda topları öldüremediğimizden dolayı Rusya skoru 23-14'e kadar getirdi.Skor 23-14 olduktan sonra beklenen servislerimizi attığımızdan dolayı bir anda fark erimeye başladı.Bir de Rusya'nın uzun olmasından dolayı file önünde hızlı oynamaya başladığımızdan farka giderek kapattık ve ilk seti 27-25 kazandık.O an gösterdiğimiz mücadeleden dolayı umutlanmıştım.Ama ilk setin sonundaki servislerimizi ve bununla birlikte geelen oyunumuzu sergileyemeyince, üstüne bir de manşetlerde yaşadığımız problemler eklenince maçı kazanmak olanaksızdı zaten.Rusya maçın geri kalan kısmında istediği gibi oynayarak sırasıyle 25-22, 25-11 ve 25-17 kazanarak maçı 3-1 kazandı ve 2 de 2 yaptı.Filenin Sultanları için maçın kaybedilmesi fazla birşey kaybettirmedi.Çünkü turnuva öncesinde plan yapılırken Çin ve Rusya'dan en az birini kazanmak hedef olarak koyulmuştur.Bu hedef çerçevesinde dünkü Çin galibiyetinden sonra bugün Rusya maçı da kazanılsaydı çok şey kazanılacaktı ama kaybettiğimizden dolayı birşey kaybetmedik.Şimdi eğer grupta ilk ikide olmak istiyorsak kalan maçlarımızı yenmemiz ve Rusya'nın Çin'i yenmesini beklememiz gerekiyor.Çünkü eğer Rusya Çin'i devreye sokarsa işimiz zorlaşabilir.Ama önemli olan Filenin Sultanları'nın kalan maçlarını kazanması.Sıradaki rakip Dominik Cumhuriyeti.Maç saat 06.00 da oynanacak.

29 Ekim 2010 Cuma

Türkiye:3 - Çin:1 (Filenin Sultanları İyi Başladı)



Filenin Sultanları 2010 Voleybol Dünya Şampiyonası'na iyi bir başlangıç yaptı.Birçok başarıya atan ve tarihimiz boyunca hiç yenemediğimiz Çin karşısında ilk set dışında iyi oyun sergileyen Filenin Sultanları hem Çin karşısındaki ilk galibiyetlerini aldılar hem de grupta birden iddaalı duruma geldiler.Yarın oynanacak Rusya maçı bir anlamda grup 1. için oynanacak.Filenin Sultanları maça biraz tutuk başladı.Bu tutukluk bir yandan anlaşılabilir.Çünkü turnuvaya iyi başlamak önemlidir.Bir de rakip Çin olunca fazla stres yaptılar gibi geliyor bana.İlk sette karşılıklı sayılarla 2.teknik molaya 16-15 önde giren Çin oldu.2.teknik moladan sonra Filenin Sultanları yaptıkları hataların dönüşümü iyi olmadı ve ilk seti Çin 25-19 kazandı.İkinci sete iyi başlayan Filenin Sultanları hem hücumlarda hem de bloklarda yüzdesinin artırınca Çin fazla dayanamadı.ikinci setten itibaren önemli birşey vardı.O da teknik ekibin sürekli olarak kenardan çabuk çabuk demesiydi.Gerçekten çabuk oynamak bizim açımızdan iyi oldu ve Çinliler ne yapacaklarını bilemediler.Maçı izleyenler ne demek istediğimi anlayacaklardır.Filenin Sultanları aynı oyununu devam ettirerek setleri sırasıyla 25-14, 25-20 ve 25-17 kazanarak turnuvaya iyi başladılar.Maçta öne çıkanlar arasında beklenildiği gibi Neslihan, Seda ve Eda idi.Bu üçlüye file önündeki savunmamızda eklendiğinde maç bizim için kolay oldu.Şimdi sırada Rusya var.Ruslar uzun olduklarından çok yükseklerde oynuyorlar.O yüzden Çin karşısındaki mücadeleye tamam ama strateji açısından farklılık gerekiyor.Filenin Sultanları yarın saat 9'da Rusya ile karşılaşacak ve maç Ntvspor'dan naklen yayınlanacaktır.İzlemenizi tavsiye ederim.

Islığa 2 Maç Ceza



Pinto İspanya Kupa maçında rakip takımın atağını ıslık çalarak durdurmuştu.Bu ıslığın bedeli 2 maç oldu.Islık çalmayı zekilik olarak görebilmek mümkün ben doğru bulmuyorum açıkcası.Neyse zaten gerekli cezayı da almış.

Ziraat Türkiye Kupası Grupları



A GRUBU
Galatasaray (A1)
Gaziantepspor (A2)
Medical Park Antalyaspor (A3)
Denizlispor (A4)
Beypazarı Şekerspor (A5)




B GRUBU
Konya Torku Şekerspor (B1)
Beşiktaş (B2)
Gaziantep Büyükşehir Belediyespor (B3)
Manisaspor (B4)
Trabzonspor (B5)

C GRUBU
Bucaspor (C1)
Fenerbahçe (C2)
Ankaragücü (C3)
Yeni Malatyaspor (C4)
Gençlerbirliği (C5)

D GRUBU
İstanbul Büyükşehir Belediyespor (D1)
Kırıkhanspor (D2)
Bursaspor (D3)
Kasımpaşa (D4)
Karşıyaka (D5)

Hafta Sonu Futbol



29 Ekim Cuma
20.00 Bursaspor – Fenerbahçe (LİG TV)
21.30 Bayern Münich – Freiburg (TRT 3)
21.45 Genoa – Inter (TV 8)

30 Ekim Cumartesi
14.00 Akhisar Belediye – Giresunspor (TRT 1)
15.30 Eskişehirspor – Ankaragücü (DIGI)
16.00 Wolfsburg – Stuttgart (TRT 3)
17.00 Arsenal – West Ham (SPORMAX / PL TV)
17.00 Blackburn – Chelsea (SPORMAX / PL TV)
17.30 Gaziantepspor – Karabükspor (DIGI)
19.00 Valencia – Zaragoza (NTVSPOR)
19.00 Galatasaray – Medical Park Antalyaspor (LİG TV)
19.30 Manchester United – Tottenham (SPORMAX / PL TV)
19.30 Schalke – Bayer Leverkusen (TRT 3)
21.00 Hercules – Real Madrid (NTVSPOR)
21.45 PSV – Twente (BEYAZ TV)
21.45 Milan – Juventus (TV 8)
22.00 Marseille – Rennes (KANAL A)
23.00 Barcelona – Sevilla (NTVSPOR)
31 Ekim Pazar
14.00 Boluspor – Orduspor (TRT 1)
14.00 Samsunspor – Diyarbakırspor (TRT 3)
15.30 Gençlerbirliği – Manisaspor (DIGI)
15.30 Kasımpaşa – Kayserispor (LİG TV)
16.00 Cesena – Sampdoria (TV 8)
16.30 Mainz – Borussia Dortmund (TRT 3)
17.30 Bucaspor – İstanbul Belediye (DIGI)
18.00 Bolton – Liverpool (SPORMAX / PL TV)
18.00 Monaco – Bordeaux (KANAL A)
18.30 Hoffenheim – Hannover (TRT 3)
19.00 Beşiktaş – Sivasspor (LİG TV)
19.30 Adanaspor – Denizlispor (TRT 1)
20.00 Atletico Madrid – Almeria (NTVSPOR)
22.00 Athletic Bilbao – Getafe (NTVSPOR)
22.00 Montpellier – PSG (KANAL A)

1 Kasım Pazartesi
20.00 Konyaspor – Trabzonspor (LİG TV)

28 Ekim 2010 Perşembe

Cibona Zagreb:68 - Fenerbahçe Ülker:73 (2 de 2 Yapmak Önemliydi)



Fenerbahçe Ülker Euroleague'de 2. maçını da kazandı.4.çeyrekte özellikle son bölümde zorlansa, bir ara maçı kaybedecek olsa da kazanmasını bildi.Fenerbahçe Ülker'in düşük tempoda oynayacağını düşünürken tam aksine Cibona Zagreb'in istediği tempoyla oyuna başladı.Böyle olunca Fenerbahçe Ülker hücumda sayılar bulsa da iş savunma kısmına geldiğinde biraz aksadı.Sınırlı hücum setleri olan Cibona Zagreb karşısında sürekli penetrelerden kolay sayı yiyen Fenerbahçe Ülker bir türlü Cibona Zagreb'in bu oyununa çare bulamadı.Rotasyon gereği oyuna Oğuz Şavaş ve Kaya Peker girdiğinde biraz daha umutluydum ama Cibona aynı oyunu oynamaya devam etti.Fenerbahçe Ülker'in hücumda önemli silahlarının olmasından dolayı hücumda sıkıntı yaşamadı ve ilk yarıyı 42-40 önde bitirdi.İlk yarı için deplasmanda oynadığınız sınırlı hücum setlerine sahip bir takımdan 40 sayı yemek biraz düşündürücüydü.Çünkü bu tür takımlar kendi sahalarında oynama avantajıyla birlikte taraftarlarıyla birlikte havaya girerek beklenmedik sonuçlara imza atabilirler.Bunun bilincinde olan Fenerbahçe Ülker 3.çeyrektee gerçek kimliğini ortaya koydu ve etkili savunmasıyla Cibona Zagreb'i hücumda çaresiz bıraktı.Hücumda da sürpriz isimlerden sayılar bulan Fenerbahçe Ülker 3.çeyrek sonunda istediği skoru yakalamıştı.Fenerbahçe Ülker 3.çeyrekte özellikle 2 Amerikalı oyuncusundan büyük verim aldı.Bu sene gerekli katkıyı veremeyen Kinsey&Greer ikilisi bu maçta 28 sayı kaydettiler.Bu ikilinin katkı vermesi önemliydi.Çünkü Marko Tomas'ın gününde olmadığı bir günde Kinsey'in sorumluluk alarak takımı hücumu sırtlaması ve Roko Ukic'in üstündeki baskının hafiflemesi açısından Greer'in takımını iyi yönetmesi önemliydi.3.çeyrekte 2 Amerikalısıyla sonuca giden fenerbahçe Ülker 4.çeyrekte beklenen problemiyle yüzleşmiş oldu.Takımın yeni kurulmasından dolayı maç sonlarında top kimin elinde olacağı ve nasıl bir oyun oynanacağı tam oturmaması maçı sıkıntıya soktu.Roko Ukic'in sürekli bire biri denemeleri sonucunda bazılarından sonuçlar alsa da takımın işleyişini bir anlamda bozduğu için maç kopacak derken Cibona Zagreb maça ortak oldu.Cibona üst üste üçlükler bulup farkı 3 sayıya kadar indirdi.Ama Kinsey'in bir 2lik atışı ve 2 serbest atılı sayıya çevirmesiyle birlikte Fenerbahçe Ülker sahadan 73-68 galip ayrıldı.Özellikle 4.çeyrekteki sergilenen oyun iyi olmasa da Fenerbahçe Ülker'İn maçı kazanması önemliydi.Eğer grupta ilk ikide yer almak isteniyorsa bu tür maçları kazanmak şart.Fenerbahçe Ülker kritik maçların arefesinde 2 de 2 yapması öenmli bir adım.Sırada 4 kasımda deplasmanda oynanacak Barcelona maçı ve içeride 10 kasımda oynanacak Siena maçları var.Bu iki maçtan en az birisini kazanması durumunda Fenerbahçe Ülker'in ilk iki şansını yüksek görüyorum.

Ayıp Maradona Ayıp



I am happy your gone Psychic Octopus, it's your fault we lost the World Cup...


Ölünün arkasından böyle konuşulmaz Maradona.Sana yakıştıramadım.Ayıp...

Bakalım Özlediğin Taraftar Seni İstiyor mu?



"Taraftarımız, bana geldiğim ilk günden itibaren çok destek oldu, en zor zamanlarda hep yanımda oldular. Ben onları hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum, fakat bundan sonra onlara şampiyonluk mutluluğunu yaşatmak için elimden geleni yapacağım. İlk golü atmak ve bunu onlara hediye etmek için sabırsızlanıyorum. Onları çok özledim."

Daniel Güiza

Daniel Güiza futbol oynamayı özlemiş olabilir ama şuan için Fenerbahçeliler onu kabul edeceklerini düşünmüyorum.Güiza artık kendisine yapılanları o kadar kabullenmiş ki taraftarların kendisinin zor zamanlarında yanında olduklarını söylüyor.Maalesef doğru değil Güiza.Özlediğin taraftarlar seni ağlattılar unutma bunu.Umarım bunun farkındasındır ve sadece taraftara yaranmak için böyle demişsindir.Bakalım Aykut Kocaman Kazım'ı affettiği gibi Güiza'yı affedip takımda yer verecek mi?

27 Ekim 2010 Çarşamba

Mourinho Beraberlikten Memnun



"Bu akşam Alcorcon şoku yaşamadık. Oyuncularım maçı ciddiye aldı ve iyi bir performans sergiledi. Akıllarda geçtiğimiz sezonki şok olmasına rağmen maça iyi konsantre oldular. Bu akşamki sonuçla turu geçecek konumda olduğumuzu düşünüyorum."


Jose Mourinho


Ne yalan söyleyeyim Ntvspor'da alt yazıda Real Madrid'in Murcia ile berabere kaldığını öğrenince şaşırdım.Çünkü "Alcorcon maçındaki tablo yinelenirse, bazı futbolcuları defterden sileceğim. Çünkü onlar benim için ölmüş demektir." diyen bir adamın takımı herhalde Murcia'yı yener diye düşündüm.Neyse Mourinho memnunsa bir problem yok.

Karşınızda Ah Lele Yar ile Nahide




İlk başta tanıyamadım ama daha sonra Avrupa Yakası kadrosuna baktığımda kim olduğunu çıkardım.Nihal Yalçın gerçekten iyi bir oyuncu.Nahide rolüyle kendisini bir kez daha göstermiş.Nahide karakterini gerçek zannedip saldırıya geçen Aslı Kökçe'yi buradan kınıyoruz.

G.Kore'de Redbull Çöktü Alonso Yolu Yarıladı


G.Kore GP tam anlamıyla nefisti.Yarış yağmur altında ve güvenlik aracı kontrolünde başladıktan 4 tur sonra sonra yarış durduruldu.Durdurulma sebebi pist üzerinde oluşan gölçüklerdi.Tamam şimdi başladı başlayacak derken dakikalarca bekledik.Sonunda yarış kaldığı yerden yine güvenlik aracı kontrölünde başladı.Başlamasına en çok G.Korelile sevinmiştir.Çünkü yetiştirmek için gece gündüz çalıştıktan sonra yağmur nedeniyle yarışın yapılamaması hakikaten insanı bir daha formula 1 ile ilgilenmemesini sağlayabilirdi.Neyse güvenlik aracıyla birlikte atılan 17 tur sonunda hareketli start ile yarış heyecanı başlamış oldu.Heyecanın zirve yaptığı an Webber'in kaza yaptığı andı.Kayganlaşan yolda kontrolü kaybetti ve önce duvara sonra da yanında geçmeye çalışan Rosberg'e çarptı.Bu kaza kısa mesafede Hamilton'a uzun mesafede Alonso ve Vettel'e yaramıştı.Webber kaza yaptıktan sonra büyük ihtimalle yarışın %75i geçilmeden durdurulması için dua etmiştir.Ama duası kabul olmadı.45. tura kadar kazalar sebebiyle güvenlik aracı piste girdi ve güvenlik aracının her piste girişi yarışının durdurulmasını gündeme getiriyordu.Çünkü program bir hayli aksadığından hava kararmaya başlamıştı.Vettel yarışın %75lik kısmı geçildikten sonra takıma yarışın durdurulmasını istedi.Çünkü birkaç virajda önünü göremiyormuş.Bu şikayetten sonra Mclaren Hamilton'a soruldu ama Hamilton ışığın yeterli olduğunu söyledi.Bu konuşmalardan sonra 45. turda Vettel yavaşlamaya başladı.Önce Alonso sonra Hamilton Vettel'i sanki tur bindirirmiş gibi geçti.Bir sorun olduğu düşünülürken Redbull'un motoru daha fazla dayanamadı.Vettel bir süre daha gitse de aracını kenara çekmek zorunda kaldı.Bu sene bu tür olaylardan iki takım çekti.Biri Mclaren özellikle Hamilton diğeri ise Redbull.Vettel belki de şampiyonluğa giderken büyük darbe aldı.Vettel'İn yarış dışı kalmasıyla son yarışlarda inanılmaz çıkış içinde olan Alonso yarışı kazandı ve bir ara 47 puan geriye düşen Alonso bu birincilikle 11 puan öne geçti.İkinci ise Hamilton oldu.hamilton bu yarışta da bir an için sorun yaşadı.Lastik değişiminden sonra 2-3 turda istediği verimi alamayan Hamilton belki de olası birinciliğini kaçırdı.Yine de Hamilton damalı bayrağı gördüğü için sevinçlidir.

Peki bundan sonra ne olacak?Şunu söyleyeyim.Alonso inanılmaz bir avantaja sahip.Çünkü bir sonraki yarış Brezilya'da olacak ve Brezilya Ferrari'nin hakimiyetiyle geçen bir pist.Alonso olası birinciliğinde alacağı 25 puan ile şampiyonluk yolunda yaklaşık 20 puana yakın bir avantaja sahip olacak ki bu son yarış için duruma göre 7. yetecek anlamına geliyor.Redbull büyük bir avantajı kaçırdı ve bu onların sonu olabilir.Çünkü biliyoruz ki bütün güçlerini bu sene için yatırdılar ve eğer bu sene başarılı olamazlarsa gelecek sezon kendileri  için hiç de iyi olmaz.



 1 Fernando Alonso Ferrari 231
 2 Mark Webber RBR-Renault 220
 3 Lewis Hamilton  McLaren-Mercedes 210
 4 Sebastian Vettel  RBR-Renault 206
 5 Jenson Button  McLaren-Mercedes 189

Xavi mi Forlan mı?



Xabi Alonso (İspanya)
Daniel Alves (Brezilya)
Iker Casillas (İspanya)
Cristiano Ronaldo (Portekiz)
Didier Drogba (Fildişi)
Samuel Eto’o (Kamerun)
Cesc Fabregas (İspanya)
Diego Forlan (Uruguay)
Asamoah Gyan (Gana)
Andrés Iniesta (İspanya)
Julio Cesar (Brezilya)
Miroslav Klose (Almanya)
Philipp Lahm (Almanya)
Maicon (Brezilya)
Lionel Messi (Arjantin)
Thomas Müller (Almanya)
Mesut Özil (Almanya)
Carles Puyol (İspanya)
Arjen Robben (Hollanda)
Bastian Schweinsteiger (Almanya)
Wesley Sneijder (Hollanda)
David Villa (İspanya)
Xavi (İspanya)


"Ballon d'Or"  ödülü için adaylara baktığımızda İspanyollar arasında Xavi hemen öne çıkıyor.6 Aralık da belirlenecek ilk üçte olacak diğer isimler ise biri Forlan diğeri ise muhtemelen Sneijder.Bu üç isme baktığımzda ben Xavi'nin bu ödülü alacağını düşünüyorum.Her ne kadar Forlan hem kulübünde hem de milli takımda başarılar elde etse de Xavi bir adım önde.Sneijder'i ise biraz zorlamayla seçtim.Hollanda'nın finale çıkması sebebiyle olması gerekir en azından.Listeye baktığımızda tanıdık bir isim var.O da Mesut Özil.Dünya Kupası'nda gösterdipi performansla göz dolduran Mesut, Real'deki oyunuyla da bu listede olmayı hak etti.Ödül için hiç şansı yok ama en azından bu listede kendisine yer bulması iyi birşey.

Seni Özleyeceğiz Ahtapot Paul



Efsane aramızdan ayrıldı.Daha çok tahminlerde bulunup paralar kazanacaktık.Yazık oldu gerçekten.Seni özleyeceğiz Paul...

22 Ekim 2010 Cuma

Böyle Karşıladık Böyle Uğurlamalıyız

Sahada işini yapanlara saygı (Tribün Dergi)




Reklamveren: Tribün Dergi
Reklam Yazarı: İlkay Yıldız
Sanat Yönetmeni: Atilla Karabay
Yönetmen: Mert Baykal
Prodüktör: Sevinç Metuçin Öktem, Berna Parlak, Eser Fırat
Prodüksiyon: Zihin Açıklığı

Hafta Sonu Futbol




22 Ekim Cuma
20.00 Karabük – Eskişehirspor (LİG TV)
20.00 Sivasspor – Bucaspor (DIGI)
21.30 Hamburg – Bayern Münich (TRT 3)

23 Ekim Cumartesi
14.45 Tottenham – Everton (PL TV / SPORMAX)
15.30 İstanbul Belediye – Gaziantepspor (DIGI)
16.30 Mönchengladbach – Werder Bremen (TRT 3)
17.00 Chelsea – Wolverhampton (SPORMAX)
19.00 Antalyaspor – Konyaspor (DIGI)
19.00 Trabzonspor – Gençlerbirliği (LİG TV)
19.00 Zaragoza – Barcelona (NTVSPOR)
19.30 West Ham – Newcastle (SPORMAX)
21.00 Real Madrid – Racing Santander (NTVSPOR)
22.00 Sochaux – Toulouse (KANAL A)
23.00 Valencia – Mallorca (NTVSPOR)

24 Ekim Pazar
14.00 Giresunspor – Samsunspor (TRT 1)
14.30 Ankaragücü – Bursaspor (LİG TV)
15.30 Manisaspor – Kasımpaşa (DIGI)
15.30 Stoke City – Manchester United (PL TV / SPORMAX)
16.30 Borussia Dortmund – Hoffenheim (TRT 3)
18.00 Manchester City – Arsenal (SPORMAX)
18.00 PSG – Auxerre (KANAL A)
18.30 Bayer Leverkusen – Mainz (TRT 3)
19.00 FENERBAHÇE – GALATASARAY (LIG TV)
19.30 Gaziantep Belediye – Altay (TRT 1)
22.00 Lille – Marseille (KANAL A)
22.00 Villarreal – Atletico Madrid (NTVSPOR)

25 Ekim Pazartesi
20.00 Kayserispor – Beşiktaş (LİG TV)
22.00 Real Sociedad – Deportivo (NTVSPOR)

21 Ekim 2010 Perşembe

Sabri ve Düşünceleri


Hep hayal ederdim. 10.kattaki seyirciyi vurabilir miyim diye?Yaptım olacak.

Sabri Sarıoğlu


Hakem Şaşırır Ve Maçı Erken Bitirir

Sonunda Olacağı Bu


"Eğer dünya şampiyonası diyorsak her yerde olmalıyız. Ama, takvimin 20 yarışa oturacağını düşünüyorum. Kimbilir belki de ticari olarak karlı olmadığı için bazıları biraz dinlenmek ister. Mesela Türkiye güzel bir örnek. Olağanüstü bir pist yaptılar, hatta belki  en iyi pisti; ama, neden bilmem halkın fazla ilgisi yok."

Bernie Ecclestone

Eğer zamanında pisti İstanbul'a yapmak yerine Antalya'ya yapsaydık belki Türkiye'deki Formula 1'in geleceği değişebilirdi.O zaman daha çok turist çekebilirdik belki, tribünleri doldurabilirdik Antalya'nın turizm gücünü kullanarak.Ama şimdi neyi konuşuyoruz?İstanbul Park ne olacak?Ev sahipliğine devam edecek mi?Şuan için zor görünüyor.Zordan kastım Bernie Ecclestone paranın kokusunu alırsa bir şekilde devam ederiz.Yoksa o kadar para veremeyiz denilirse geçmiş olsun.Güzelim pist orada yok olup gidecek.Şuan tek çözüm elimizi cebimize atmak gibi duruyor maalesef.

Webber'in Redbull'daki Geleceği





"Şampiyonluk hayalleri kurarak maalesef şampiyon olunmuyor. Şu anda en yakın rakibimin 14 puan önünde olmak bir avantaj olsa da, sizi şampiyon yapmıyor. Formula 1'de bu işlerin ne kadar çabuk değişebileceğini bilen bir insanım. Lider olmak güzel, ancak bu 3 yarış çok zorlu geçecek."

Mark Webber

Webber son derece haklı.Eski puan sistemi olsaydı Webber %95 şampiyon olmuştu ama yeni puan siteminde 14 puan fark avantaj değil.Webber'in şampiyon olması için muhakkak 1 yarış kazanması gerekiyor ve o yarışın G.kore'de düzenlenecek yarış olması daha iyi olacaktır.Çünkü G.Kore'den sonra 2 yarış daha var ve bunlardan birisi Ferrari'nin hakimiyetiyle geçen Brezilya, diğeri ise Redbull ve Ferrari'nin kafa kafa olduğu Abu Dabi.Eğer Webber şampiyonluğunu son yarışa kadar elde edemezse son yarışta işi çok zor.İki nedenden ötürü.Birincisi dediğim gibi Abu Dabi'de Ferrari'nin azımsanmayacak bir şansı var ve sıkı bir mücadele olabilir.O yüzden Webber hep diken üstünde olabilir.İkincisi Redbull takımı eğer son yarış öncesi Vettel'in hala şampiyonluk şansı olması durumunda takımın gelecek planlamasında Webber'in olmadığını düşünürsek takım son yarışta Webber'den çok Vettel'e öncelik tanıyabilir.Bunları düşünmek veya yazmak ne kadar doğru bilemiyorum ama sonuçta formula bir spor olduğundan böyle şeyler olabilir.Redbull belirgin birşey yapmasa bile küçük bir ayar değişikliğiyle Webber'in hızını kesebilir.Bu iki nedenden dolayı Webber canını dişine takıcak ve G.Kore GP'yi kazanacak.Yoksa bu sezon O'nun son sezonu olabilir.(Aslında Redbull'un istediği birşey.)

20 Ekim 2010 Çarşamba

Ne Eksik Diye Düşünüyorum...


Buldum galiba.Tuncay Şanlı'nın kariyerinde West Bromwich takımının eksik olması.West Bromwich'e git ve kariyerini bitirme yolunda ilerle.

Evim Evim Güzel Evim



"Moratti şaka yapıyor olmalı. Barselona benim evimdir. Umarım sonsuza kadar burada kalırım. Inter'e gitmek gibi bir düşüncem hiç olmadı." 


Lionel Messi

18 Ekim 2010 Pazartesi

Bu İki Adama Dikkat


Giray Bulak ve Rıza Çalımbay...Birisi Gençlerbirliği'ne diğeri ise Kasımpaşa'nın başına geçecek.Rıza Hoca'yı da zorla gezen teknik adam yapacaklar ya helal olsun.

Roy Hodgson Hayallerde


"Eğer Liverpool yönetimi beni gönderirse hem kulüp hem de İngiliz futbolu zarar görür. Sekiz maç sonunda bir teknik adamın gönderilmesine karar vermek hiç de mantıklı değil. Ama bu tarz şeyler futbolda yer alıyor. Kovulmam Liverpool'a da zarar verir çünkü bu kulübün tarihinde böyle bir gelişme hiç yaşanmadı. Şu an bundan bahsetmemiz bile çok sinir bozucu. İnsanların kaybetmeye devam etmemizi istemediğini biliyorum. Eğer bir an önce iyi sonuçlar almazsak taraftarların da bana olan güvenleri sarsılacak."

"Torres'in son günlerde gösterdiği performansı insanlar tarafından eleştiriliyor. Ancak onun da bir insan olduğunu unutuyorlar. Her oyuncu kötü günler geçirir. Bunu takımdan ayrılmak istemesiyle örtüştürmek çok saçma. Sıkı bir şekilde çalışıyor. Geçirdiği sakatlıklardan kurtulması hiç kolay olmadı. En kısa zamanda takıma katkı yapacağına inanıyorum."


Roy Hodgson

Liverpool tarihinin en kötü başlangıcını yaptı.Önceki kötü başlangıç sonucunda Liverpool küme düşmüştü.Bu sezon da sanki o yolda gidiliyormuş hissi veriyor.Birkaç sene şampiyonlar ligi şampiyonu olan bir takımın şuan bu durumunda olması hakikaten üzüntü verici.Roy Hodgson gönderilmemesini düşünse de bence hemen gönderilmeli.Hodgson sene başında Liverpool'a geldiğinde zaten bazı şüpheler vardı.Acaba Hodgson Liverpool için ideal isim mi diye.Gmrüldü ki hiç de doğru isim değilmiş.Liverpool'da patron değiştikten sonra teknik adam da değiştiği takdirde yeni bir sayfa açılarak en azından sezonun bundan sonrası için umutla bakılması sağlanabilir.Yoksa bu gidişle liverpool gibi bir kulübün yok oluşun izleyeceğiz.Hodgson bir de Torres hakkında konuşmuş.Sanki takım birşey oynuyor da Torres'in takıma katkı yapacağını söylemiş.Hayallerde yaşama Hodgson.Sen olduğun sürece birşey olmaz.



Laporta'ya Soruşturma



"Bu karardan hoşlanmıyoruz ama kurallar bizi buna mecbur editor. Zor bir dönemden geçiyoruz. Bu olayı bir an önce kapatıp, beyaz bir sayfa açmak istiyoruz" 

Sandro Rosell

Geçtiğimiz günlerde Barcelona geçtiğimiz yılın rakamlarını açıkladı.Barcelona geçen sene 79 milyon avro zarar etmiş.Bu zarar belli ki Barcelona yönetimini rahatsız etmiş olacak ki bazı iddaalarla birlikte geçen sezonu soruşturmak için yapılan oylamada evet oyu çıktı.Yani Laporta yönetimi bu zarardan dolayı sorgulanacak.Özellikle kişisel harcamalarını kulüp hesabına yazdırma iddaasıyla eski başkan Laporta baya terleyecek gibi duruyor.Bakalım bu iddaalar doğru mu değil mi.Şahsen doğru olmamasını diliyorum

Casillas İle 245 Galibiyet



Hafta sonu oynanan ve kazanılan Malaga maçıyla birlikte Casillas bir istatistikte yükselmeye devam etti.O da Real Madrid formasıyla en çok galibiyet alan oyuncu sıralamasında Camacho'yu yakaladı ve 245 rakamını yakaladı.Hakikaten inanılmaz rakam.Sıralamada önde olan Raul 327 maçta Real Madrid formasıyla galip gelmiş.Casillas Real'in kalesinde olduğu süre zarfında bu rakamı geçeceğini düşünüyorum.


Player Matches Victories Seasons at Real Madrid
Raul 550 327 16
M. Sanchis 523 312 18
Gento 428 284 18
Santillana 397 262 17
Hierro 439 251 14
Michel 404 247 13
Camacho 414 245 15
Casillas 392 245 12
Chendo 363 228 17
Guti 387 227 15

Mesut Yavaş Yavaş Isınıyor



"I was calm in front of goal. We are playing well and winning. I knew the goals would come sooner or later. I am happy because I played a great match and the team played well overall. I am very happy and very confident."

"I never said I was anxious. I knew things would start happening and thank God they are. We are in good shape and at the top of the table. Ozil is in great form. His confidence increases match by match. We are very happy with him, but with Khedira, Pedro Leon and all the new signings as well. 


"We know that if we win on Tuesday that we will have one foot in the next round. We play at home and are obligated to win. It will be a great match." 


C.Ronaldo

Hafta sonu Malaga - Real Madrid maçını izleyen vardır.İzleyenler Mesut'un performansı hakkında güzel şeyler söyleyeceklerdir.Hakikaten giderek takıma alışıyor ve ileride Ronaldo-Higuain-Di Maria ile uyumu sayesinde pas alışverişleri yaparak birçok gol pozisyonu hazırladı.Mesut maçı 2 asistle tamamlayarak Real Madrid'deki kariyerine tam gaz devam etti.Beni en çok memnun eden görüntü Ronaldo'nun gol attıktan sonra gol pasını veren Mesut'u yanına çağırarak sevincini O'nunla paylaşmasıydı.Ronaldo'nun da dediği gibi Mesut maç maç güveni artıyor ve daha iyi performans gösteriyor.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Nuri'den Podolski'ye Bir Kapak




Bu sabah maçın tekrarına bakarken şans eseri son dakikalarına denk geldim.Podolski Nuri'ye çok sert bir faul yaptı ve Nuri de sinirlenerek Podolski'nin üstüne yürüdü.Aralarında sataşma devam etti ve bir ara Podolski 3-0 işareti yaptı ve o anda benim de kafam atmıştı.Maçı Dortmund'un Nuri'nin son dakika golüyle yendiğinden haberim yoktu.O yüzden dedim ki Nuri inşallah son dakika golü atarsın da Podolski'ye kapak olur.Meğer Nuri çoktan kapağı hazırlamış ve Podolski'ye hediye etmiş.Helal olsun Nuri.Her hafta Dortmund'un maçlarını izlemeye çalışıyorum ama bu hafta hem Cumaya denk gelmesi hem de bazı işlerimin olmasından dolayı izleyemedim.Biraz geç de olsa bu anı yazmak istedim.Helal olsun Nuri.

Neden Oyuncu Alsın Ki?


"Bu oyuncularla(Gareth Bale, Llorente ve Rooney) görüşüyor olmanın bize bir zararının dokunacağını düşünmüyorum. Ancak ben şu an ki kadromuzdan çok memnunum. Oyuncularıma güveniyorum. Bu sezonu onlarla tamamlayacağız. Mükemmel bir kadromuz olduğunu düşünmüyorum. Çünkü mükemmel bir kadro diye bir şeyin varolduğuna innamıyorum. Beklenmedik bir durum olmadığı sürece ocak ayında transfer yapmayı düşünmüyorum."

Jose Mourinho


15 Ekim 2010 Cuma

Hafta Sonu Futbol

15 Ekim Cuma20.00 Bursaspor – Kardemir Karabük (LİG TV)
21.30 Köln – Borussia Dortmund (TRT 3)

16 Ekim Cumartesi
14.00 Kartalspor – Kayseri Erciyesspor (TRT 1)
15.30 Eskişehirspor – İstanbul Belediye (DIGI)
16.30 Bayern Münih – Hannover (TRT 3)
17.00 Arsenal – Birmingham (SPORMAX)
17.00 Manchester United – West Bromwich (Spormax)
17.30 Gaziantepspor – Bucaspor (DIGI)
19.00 Beşiktaş – Manisaspor (LİG TV)
19.00 Atletico Madrid – Getafe (NTVSPOR)
19.30 Aston Villa – Chelsea (SPORMAX)
21.00 Barcelona – Valencia (NTVSPOR)
22.00 Toulouse – PSG (KANAL A)
23.00 Malaga – Real Madrid (NTVSPOR)
00.30 Flamengo – Internacional (SPORMAX)

17 Ekim Pazar14.00 Boluspor – Denizlispor (TRT 1)
15.30 Everton – Liverpool (SPORMAX)
15.30 Gençlerbirliği – Antalyaspor (DIGI)
15.30 Kasımpaşa – Trabzonspor (LİG TV)
16.30 Kaiserslautern – Eintracht Frankfurt (TRT 3)
17.30 Kayserispor – Sivasspor (DIGI)
18.00 Blackpool – Manchester City (SPORMAX)
18.00 Lens – Rennes (KANAL A)
18.30 Hoffenheim – Mönchengladbach (TRT 3)
19.00 Galatasaray – Ankaragücü (LİG TV)
19.30 Çaykur Rize – Giresunspor (TRT 1)
22.00 Guarani – Corinthians (SPORMAX)
22.00 Lyon – Lille (KANAL A)
22.00 Sporting Gijon – Sevilla (NTVSPOR)

18 Ekim Pazartesi20.00 Adanaspor – Diyarbakırspor (TRT 6)
20.00 Konyaspor – Fenerbahçe (LİG TV) 

13 Ekim 2010 Çarşamba

Ancak Sampras Gibiler Başarır

Krampon Haberleri - 4

Kahramanmaraş'ta karşıt görüşlü taraftarların çatışmasında 74'ü erkek toplam 74 taraftar çeşitli yerlerinden yaralandı. Durumu kahır olan ve hastaneye kaldırılan iki taraftar ise tüm çabalara rağmen eş dırdırından kurtarılamadı.

KRİZ 46'NCI DAKİKADAN ÇIKTI

Karşıt görüşlü taraftarların anlaşamadıkları konunun "46'ncı dakika şovu" olduğu öğrenildi. Alınan bilgilere göre Kahramamaraşspor tribünleri 46'ncı dakika şovu için 'İlk yarının uzatma dakikalarında yapılsın' ve 'İkinci yarının hemen başında yapılsın' diyen iki ayrı gruba bölündü. Bu bölünmenin tribün ile sınırlı kalmadığı tüm şehrin ilk yarıcılarla, ikinci yarıcılar diye kutuplaştığı da gelen bilgiler arasında.

KIZ BİLE VERMİYORLAR

İlk yarıcıların Maraş'ta çoğunluğu oluşturduğu, artık ders kitaplarına "46'ncı dakika şovu ilk yarıda gerçekleştirilir" ibaresinin konulduğu da belirtiliyor. 46 inancının nüfus kağıtlarına yazılmasının da şehrin ileri gelenleri tarafından ciddi ciddi tartışıldığı bildirildi. İsmini vermek istemeyen bir vatandaş, ikinci yarıcı ve ilk yarıcıların birbirlerine artık kız alıp vermediğini söyleyerek, "İşler çığrından çıktı, bu dış mihrakların işi. Futbol zaten İngilizlerin bize bir oyunu" diye konuştu.

YANDAŞ MEDYASI OLUŞTU

Konu hakkında ortak bir açıklama yapan vali ve belediye başkanının "46'ncı dakika şovu ilk yarıda yapılmalıdır. Neden bilmiyoruz ama böylesi sanki daha iyi" demesinin ardından Kahramanmaraş medyasında da dengeler değişti. Yüksek tirajlı Yavaş Maraş, Maraş Değili gazeteleri ilk yarıda şov yapmanın kansere iyi geldiği ile ilgili yazı dizileri hazırlarken, Premier Lig'in haklarını satın alan yerel TV kanalı, maçların sadece ilk yarılarını yayınlamaya başladı.

SUÇLULAR CEZASINI BULDU

İkinci yarıyı savunan kesimin ileri gelenleri ise şehrin ilk yarıcılar tarafından yönetildiği, ilk yarıcıların polis teşkilatından yargıya kadar her yere hakim olduğunu hakkında makaleler ve kitaplar yazdılar. Bu kişiler Adıyamanspor taraftarı oldukları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Çatışmaların ardından dün akşamüstü olağanüstü toplanan Bakanlar Kurulu, Kahramanmaraş'ta otomobillerin plaka takmamasına karar verdi.

Uzun Kollu Giyseydin...



Dün oynanan İtalya - Sıbistan maçında olaylar çıktı.Olay hakkında birşey demek istemiyorum ama şunu belirtmeden de olmaz.E be abicim madem bu olayları başlatacaksın ne diye uzun kollu birşey giymezsin ki?Dövmelerin sayesinde ele verdin.Bu ince detayları nasıl düşünemedin şaşırdım doğrusu.



Adam Adamayı Bıraksak Olmaz Mı?



"Yediğimiz golde gelen topa üç kişi atladı, üç kere avlandık. Duran toplarda daha fazla konsantre olmamız lazım gerekiyor. Bunu yapamadık. Rakibimiz bu açıdan bizim önümüzdeydi."


Hiddink


Hiddink bir konuda haklı.Duran toplarda artık konsantrasyon eksikliği mi bilinmez sürekli gol yiyoruz.Bunu düzeltmemiz de zor görünüyor.Doğruya doğru.Şimdilik en azında dünyada kimsenin yapmadığı duran toplarda adam adama savunma stratejisini bırakmak Milli Takım açısından hayırlı olur diye düşünüyorum.Alan savunması yapsaydık o golü yemezdik demiyorum ama en azından adam adama saçmalığını bırakalım.Hiddink'in bu konuda biraz kafa yorması gerekiyor.



Hata Rijkaard'ı Beğenmeyen Bizlerde mi?



"Böylesine zorlu bir göreve başlamak oldukça eğlenceli. İşimi çok seviyorum ve kendi tarzımı yaratmaya çalışıyor. Ama ne Ferguson gibi ne Rijkaard gibi ne de O'Neill gibi olacağıma inanıyorum. Onlardan öğrendiğim her şeyi kullanmaya çalışıyorum ama onlar gibi büyük takımları çalıştıracağımı düşünmüyorum. Öncelikli hedefim kendi tarzımı geliştirmek ve Landskrona'da başarılı olmak."


Larsson


Larrson futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlık yapmaya başladı.Teknik adamlık kariyerinde boyunca örnek alacağı kişiler arasında Rijkaard da var.Rijkaard ülkemizde bir türlü hazmedilmeyen biri.Ne yaparsa yapsın her bir hatasını ön plana çıkardık.Bazen harikalar yaratıyor dedik, misal Galatasaray 8 de 8 yaparken, bazen de yerin dibine soktuk, misal bu sezon başı.Ben Rijkaard'a haksızlık yapıldığını düşünüyorum.Rijkaard'ın felsefesiyle elinin altındaki takıma bakarsanız zaten bunların olacağını görürsünüz.Neyse fazla derine girmek istemiyorum.Bizim sevmediğimiz, sırt çevirdiğimiz Rijkaard başkaları tarafından özel bir yere konuluyor.Bunu gördükçe hakikaten bizlerin her konuda ekstrem bir millet olduğumuz kanaatine hak veriyorum.

10 Ekim 2010 Pazar

Vermek İstediğin Mesaj Neydi Vucinic?

Japonya GP'a Redbull Damgasını Vurdu



Pos No Driver Team Laps Time/Retired Grid Pts
1 5 Sebastian Vettel RBR-Renault 53 1:30:27.323 1 25
2 6 Mark Webber RBR-Renault 53 +0.9 secs 2 18
3 8 Fernando Alonso Ferrari 53 +2.7 secs 4 15
4 1 Jenson Button McLaren-Mercedes 53 +13.5 secs 5 12
5 2 Lewis Hamilton McLaren-Mercedes 53 +39.5 secs 8 10
6 3 Michael Schumacher Mercedes GP 53 +59.9 secs 10 8
7 23 Kamui Kobayashi BMW Sauber-Ferrari 53 +64.0 secs 14 6
8 22 Nick Heidfeld BMW Sauber-Ferrari 53 +69.6 secs 11 4
9 9 Rubens Barrichello Williams-Cosworth 53 +70.8 secs 7 2
10 16 Sebastien Buemi STR-Ferrari 53 +72.8 secs 18 1
11 17 Jaime Alguersuari STR-Ferrari 52 +1 Lap 16
12 19 Heikki Kovalainen Lotus-Cosworth 52 +1 Lap 20
13 18 Jarno Trulli Lotus-Cosworth 51 +2 Laps 19
14 24 Timo Glock Virgin-Cosworth 51 +2 Laps 22
15 21 Bruno Senna HRT-Cosworth 51 +2 Laps 23
16 20 Sakon Yamamoto HRT-Cosworth 50 +3 Laps 24
17 4 Nico Rosberg Mercedes GP 47 +6 Laps 6
Ret 14 Adrian Sutil Force India-Mercedes 44 Oil leak 15
Ret 11 Robert Kubica Renault 2 Mechanical 3
Ret 10 Nico Hulkenberg Williams-Cosworth 0 Accident 9
Ret 7 Felipe Massa Ferrari 0 Accident 12
Ret 12 Vitaly Petrov Renault 0 Accident 13
Ret 15 Vitantonio Liuzzi Force India-Mercedes 0 Accident 17
DNS 25 Lucas di Grassi Virgin-Cosworth 0 Accident 21




Pos Driver Nationality Team Points
1 Mark Webber Australian RBR-Renault 220
2 Fernando Alonso Spanish Ferrari 206
3 Sebastian Vettel German RBR-Renault 206
4 Lewis Hamilton British McLaren-Mercedes 192
5 Jenson Button British McLaren-Mercedes 189
6 Felipe Massa Brazilian Ferrari 128
7 Nico Rosberg German Mercedes GP 122
8 Robert Kubica Polish Renault 114
9 Michael Schumacher German Mercedes GP 54
10 Adrian Sutil German Force India-Mercedes 47
11 Rubens Barrichello Brazilian Williams-Cosworth 41
12 Kamui Kobayashi Japanese BMW Sauber-Ferrari 27
13 Vitaly Petrov Russian Renault 19
14 Nico Hulkenberg German Williams-Cosworth 17
15 Vitantonio Liuzzi Italian Force India-Mercedes 13
16 Sebastien Buemi Swiss STR-Ferrari 8
17 Pedro de la Rosa Spanish BMW Sauber-Ferrari 6
18 Nick Heidfeld German BMW Sauber-Ferrari 4
19 Jaime Alguersuari Spanish STR-Ferrari 3
20 Heikki Kovalainen Finnish Lotus-Cosworth 0
21 Jarno Trulli Italian Lotus-Cosworth 0
22 Karun Chandhok Indian HRT-Cosworth 0
23 Lucas di Grassi Brazilian Virgin-Cosworth 0
24 Timo Glock German Virgin-Cosworth 0
25 Bruno Senna Brazilian HRT-Cosworth 0
26 Sakon Yamamoto Japanese HRT-Cosworth 0

İçimden Sevindim

 
 

''Gol attıktan sonra tabii ki çok sevindim. Ancak atalarıma ve kökenime olan saygımdan dolayı büyük sevinç çığlıkları atmamak spontane bir karardı. Kazanma hedefimize ulaştığımız için çok mutluyum. Alman Milli Takımı, özellikle maçın ikinci yarısında çok iyi oynadı. Gelen fırsatları çok iyi değerlendirdi. Kazanmayı hak ettik.Tamamıyla oyuna konsantre oldum, etrafımda olup bitenlere gözümü kapattım adeta. Performansımı göstermek istedim ve bunu başardığıma inanıyorum. Takımım ve taraftarım beni çok iyi destekledi. Bundan dolayı çok memnunum.'' 

Mesut Özil






O Anlar # 3

O Anlar # 2


Eto'o ve Honda'nın birbirlerini görüp etkilendikleri an...

9 Ekim 2010 Cumartesi

Japonya GP'de Sıralama Turu Ertelendi



Japonya GP'de sıralama turu yapılamadı.Yoğun bir şekilde yağan yağmur izin vermedi.Sıralama turu yarın TSİ 04.00 de yapılacak.Aynı gün TSİ 09.00da da yarış yapılacak.Tabiki bu saatler yağmurun muhalefet yapmaması koşuluyla geçerlidir.Sabah izlemek için kalktığınızda sıralama turlarının balşamamış olduğunu görürseniz şaşırmayın.

Volkansız Olmaz



"Yıllardır başvurmadığımız bir yönteme başvurmak zorunda kaldık. En doğruyu söyleyeyim insanlar yanlış bilgilenmesin. Volkan iki günlük izinde ABD'ye gitmek istedi. Bu zaman zarfına sıkıştırmaması gerektiğini, gidip gelmesinin mümkün olmadığını, uyum sürecinde sıkıntı olursa bunu hesabını veremeyeceğimizi söyledim. Volkan 10 gün önce aynı hatayı bir kere daha yapmış olmasına rağmen bizden izinsiz ABD'ye gitti. Dönüşünde antrenmana da katılmadı. Affedilir tarafı yoktu. Aynı hatayı ikinci defa yaptığı için böyle bir karara vardık. Burada biz bir ekibiz. Geçtiğimiz sezon bizi başarılara ulaştıran en önemli etkenlerden birisi ekip birlikteliği. Burada 25 tane oyuncu var. Bu bütünlüğü bozmama adına böyle bir karara vardık. Hem Volkan'ın hem de Bursaspor'un geleceği açısından yapmak zorunda kaldık. Volkan bizim önemli oyuncularımızdan biri. Sokağa atacak değiliz. Bir yanlış yaptı bunu da ikinci kez yaptığı için bu cezayı çekmesi gerekiyor. Cezanın süresini kendisi belirleyecek."

Ertuğrul Sağlam

Volkan Şensiz bir Bursaspor düşünülemez.Size göre hatalı olsa da kadro dışı bırakarak Volkan'ı cezalandırdığınız kadar takımı da cezalandırmış olursunuz.O yüzden bu konu tatlıya bağlanarak halledilmesi gerekiyor.

8 Ekim 2010 Cuma

2010 Formula 1 Japonya GP 2.Antreman Sonuçları


 Pos No Driver Team Time/Retired      Gap          Laps
1 5 Sebastian Vettel RBR-Renault 1:31.465
32
2 6 Mark Webber RBR-Renault 1:31.860 0.395 29
3 11 Robert Kubica Renault 1:32.200 0.735 32
4 8 Fernando Alonso Ferrari 1:32.362 0.897 34
5 7 Felipe Massa Ferrari 1:32.519 1.054 35
6 1 Jenson Button McLaren-Mercedes 1:32.533 1.068 28
7 12 Vitaly Petrov Renault 1:32.703 1.238 32
8 3 Michael Schumacher Mercedes GP 1:32.831 1.366 27
9 14 Adrian Sutil Force India-Mercedes 1:32.842 1.377 26
10 10 Nico Hulkenberg Williams-Cosworth 1:32.851 1.386 26
11 4 Nico Rosberg Mercedes GP 1:32.880 1.415 26
12 23 Kamui Kobayashi BMW Sauber-Ferrari 1:33.471 2.006 31
13 2 Lewis Hamilton McLaren-Mercedes 1:33.481 2.016 8
14 9 Rubens Barrichello Williams-Cosworth 1:33.564 2.099 16
15 22 Nick Heidfeld BMW Sauber-Ferrari 1:33.697 2.232 33
16 16 Sebastien Buemi STR-Ferrari 1:34.005 2.540 32
17 17 Jaime Alguersuari STR-Ferrari 1:34.055 2.590 37
18 15 Vitantonio Liuzzi Force India-Mercedes 1:34.310 2.845 33
19 19 Heikki Kovalainen Lotus-Cosworth 1:36.095 4.630 37
20 18 Jarno Trulli Lotus-Cosworth 1:36.333 4.868 33
21 25 Lucas di Grassi Virgin-Cosworth 1:36.630 5.165 28
22 24 Timo Glock Virgin-Cosworth 1:36.834 5.369 28
23 21 Bruno Senna HRT-Cosworth 1:37.352 5.887 33
24 20 Sakon Yamamoto HRT-Cosworth 1:37.831 6.366 34

7 Ekim 2010 Perşembe

Ya Mesut Atarsa




Almanya’ya gidiyoruz. Pasaportta vize var, ama yurtdışına çıkıyormuşuz gibi hissetmiyorum. Almanya’ya sempatim bir yana, oradaki bizimkilere sempatim daha başka.
Bu yüzden hiç yabancı bir yere gidiyormuş gibi hissetmedim Almanya’ya giderken. Yine öyle...
Nasıl Batı Berlin, SSCB etki alanında duvarlarla çevrili bir ayrı bölgeydi. Sanki Berlin de bugün bizim için öyle. Köln gibi, Münih gibi ve Gelsenkirchen gibi...  
Dün takımın Berlin’e inişini görmüşsünüzdür. Karşılayanların yarattığı kalabalığı... Kreuzberg’deki Türk sayısı, Bilecik’tekinden fazla mıdır? Mümkün! Ve o kalabalık, bildiğin bayram yaşıyor.
Seyrederken hep aklıma gelen bir daha kafamı kurcalıyor. Ya bizim ülkemizde bir milli takım böyle karşılansa... Kim bilir neler hissederiz! Kim bilir Almanlar neler hissediyor! Hayır onlar için üzüldüğüm yok! Sadece empati...
Karşılayanların belki tamamı Almanya doğumlu. Belki yarısının babası da Almanya doğumlu. Herkesin cebinde Alman pasaportu var. Daha enteresanı karşıladıkları takımda Almanya’da doğmuş tam 7 oyuncu var.
Düşünün! Belki İstanbul’da bir Alman Lisesi var, ama orada ‘Berlin Beşiktaş’ diye bir takım var.
Pazar akşamı Trabzon’da, Beşiktaş’ın ne yapacağını merakla bekleyenler belki de mağlubiyet sonrası program/yorum filan seyretmek istemeyip kanal değiştirdiler ve Real  La Coruna maçını seyrettiler. Mesut’u merak ederek. Ve gol attığını görüp sevindiler.
Sonra da bu sabah bu sayfalarda Almanya’daki Türk oyunculardan sorumlu Erdal Keser’in şu açıklamasını okudular: “Eğer Mesut bize karşı gol atarsa, Alman taraftarların köşesine koşsun. Onlarla birlikte sevinsin. Bir insan tüm benliği ile tercih ettiği ülke adına sevinmeli. Diğer davranışların hepsi sahte olacaktır”.
Almanya’nın bizim için yetiştirdiği en inanılmaz yeteneklerden biri olan Keser’in ‘Alman taraftarların köşesi’ tanımlamasının üzerinde mi durmalı, kimin nerede kiminle sevinmesi gerektiği üzerine dönen tartışmanın ilginçliğine mi?

Gereğinden karmaşık!
Yeterince karmaşık değil mi? Bir büyük takımdan başka bir takıma transfer olan oyuncu eski takımına gol atınca sevinmiyor ya bizim ülkede! Ama milli takım tercihi nedeniyle sevinmeli mi oyuncu! Sevinmezse Almanlar sorun edebilir zaten. Sevinse biz eder miyiz!
Gereğinden fazla karmaşık değil mi?
-2005 Ekim'inde Olimpiyat Stadı’ndaydık. Türkiye, Almanya’yla bir hazırlık maçı oynuyordu. İlk golümüzü Halil Altıntop atmıştı. Uzun süre hangi milli takımı seçeceğini düşünen, sonra belki de Hamit’in isteğiyle Türkiye’yi tercih etmiş bir oyuncumuz. Sonra 17 yaşında Almanların hayret ve beğeniyle izlediği Nuri oyuna girdi. O dönem Bundesliga’da, Dortmund’da forma giymeye başlamış ve lig tarihinde forma giyen en genç oyuncu olan Nuri. O da attı maçın sonuna doğru. Çılgınlar gibi sevindi Almanya’nın en kalabalık taraftar grubuna her hafta stada toplayan Dortmund’un genç yıldızı..Onların yetiştirdiği 2 çocuğumuzla kazandık. Biz sevindik, ama Almanlar üzülmedi. İsyan etti. Ve çalışmaya başladılar.
-2006 Dünya Kupası sırasında 1 ayı aşkın bir süre Almanya’yı dolaştım. Türkiye yoktu. Gurbetçiler buna hayıflanıyordu nereye gitsek. Ancak ilginç bir şey oldu. Her geçen gün “Ah be abi keşke bizimkiler de burada olsaydı!” hayıflanışları gittikçe arttı. Tabii başka bir tavırla birlikte. Genç Türkler belki de ilk kez Almanya kupada ilerledikçe ellerinde bayraklarla sokağa dökülüp sevindi.
Bir yıl önce Halil ve Nuri’nin gollerine isyan eden Alman basını bu kez bir yol bulmuş olmanın mutluluğuyla sevindi. Bu konuda makaleler yazıldı. Bunun entegrasyonu kolaylaştıracak bir yol olduğu söylendi.
Bu uyanışa hükümetin tepkisi gecikmedi. Bu duruma anında reaksiyon verdiler.
-Ve son olarak 2008’de Yıldıray ve Halil, Avrupa Şampiyonası aday kadrosundan çıkarıldı. Bielefeld yakınlarındaki kamptan ayrıldılar. Uçağa binmediler, arabalarına binip evlerine gittiler. Yanlış anlaşılmasın! Bu tabii ki bir teknik ve taktik tercihti. Ancak o dönem Yıldıray’la Stuttgart’ta oynayan Serdar Taşçı için bu hiç kuşkusuz başka bir mana da ifade ediyordu.
İşte Mesut’un ve orada yaşayan bizimkilerin hikayesine böyle bakmak gerekir.
Şimdi Real’in yeni yıldızı Cuma akşamı bize karşı forma giyecek. Almanya’daki Türkler onunla gururlanacak. Yalan söylemeyeceğim, ben de gururlanacağım. Haziran boyunca her maçında gururlandığım gibi. Her hafta Real Madrid maçlarını başka bir keyifle seyrettiğim gibi.

Acı Vatan’ın forması
Türkiye’nin kazanmasını isteyeceğim hiç kuşkusuz. Hayatında basın tribününde sadece bir kez ayağa fırlamış biri olarak... 1975’te Kempten Almanya’da doğmuş İlhan Mansız’ın, Senegal’e attığı gol sonrası yerinden fırlayan ben, cuma akşamı bir Türk gazeteci olarak basın tribününe oturacağım.
Sahada Türk Milli Takımı formasıyla Schalke’de sivrilmiş Hamit olacak. Alman Milli Takımı formasıyla da aynı takımdan kardeşi Mesut.
Peki ben ne hissedeceğim?
Hamit gol atarsa çok sevineceğim kuşkusuz. Ama Mesut atarsa da üzülemeyeceğim.
Çünkü biliyorum ki o da gerçekten sevinemeyecek.
Çünkü biliyorum ki, futbolcu olmasaydı milli takımı karşılayanlar arasında o da olurdu.
O yüzden onun hayatını dajha fazla zorlaştırmayacağım. Acı Vatan’ın formasıyla da olsa..

Mehmet Demirkol - Milliyet